3 büyüklerin biri değil hepsi kollanıyor

Türkiye’de sadece bir takım değil, genel olarak üç büyüklerin hepsi de kollanıyor. Bu durum, yalnızca bu sezonun meselesi de değildir. Hakemler, çok kötü bir sınav verdi ve bu da, “Asla bir takım kollanmaz” argümanını zayıflatıyor.

3 büyüklerin biri değil hepsi kollanıyor
17 Mayıs 2017 - 12:39
Beşiktaş, Bursa deplasmanından sadece üç puan mı, yoksa çok daha fazlasını mı aldı?

2- Şenol Güneş’e de soruldu. Sizce bu sezon hakemler Beşiktaş’ı kolladı mı?

3- Emre de ikinci baharını yaşıyor. Yeniden milli takım için düşünülebilir mi?

4- Yıldırım’ın UEFA’dan gevşeme istediği savunuluyor. Bu talep kulübün faydasına mıdır?

5- Euroleague’de olası bir şampiyonluk F.Bahçe’nin futbol vizyonunu etkiler mi?

6- G.Antep’te yine ‘isyancılar’ da sahadaydı. G.Saray’da Sabri’nin yerine bir genç yok mu?

7- Ligin düşenleri belli. Rize’ye mucize lazım. Şaşırdığınız bir takım oldu mu, düştüğü için?

MEHMET Y. YILMAZ

1- 32. HAFTA MAÇLARIYLA ŞAMPİYON BELLİ OLUR

Üç puan alması gerekiyordu, onu aldı. Beklenmesi gereken bir sonuçtu. Şimdi Başakşehir, Trabzonspor deplasmanına gidecek. Kazanması zor bence. Beşiktaş için de, “Zor maç olabilir” diyebileceğimiz Kasımpaşa maçı var. Bu hafta, şampiyonun belli olacağını düşünüyorum.

2- EVET, BEŞİKTAŞ KOLLANMIŞTIR ÖNCEKİLERDEN FARKLI DEĞİL

Bu sezon değil, her sezon üç büyükler kollanıyor, bu gerçek. Bu üç büyükler içinde şampiyonluğa giden bir büyük varsa, o biraz daha çok kollanıyor. Kollamanın eşit olması için şampiyonluk yarışının da büyükler arasında olması gerek. Beşiktaş, evet kollanmıştır, ama önceki sezonlardan farklı özel bir uygulama olduğunu düşünmüyorum.

3- UZUN SOLUKLU EKİP İÇİN EMRE BELÖZOĞLU’NA YER YOK

Emre, Milli Takım için düşünülmemeli. Milli maçları, tek maç olarak düşünüyorsak, olabilir belki ama bir turnuvaya katılmak ve o turnuvada başarılı olmayı hedefleyen uzun soluklu bir ekip olarak görüyorsak, Emre’ye yer yok.

4- UEFA’NIN KRİTERLERDE BİR GEVŞEME YAPACAĞINI SANMAM

BAŞKAN Aziz Yıldırım’ın verdiği sözün bir önemi yok. Daha önce de bu tür sözler verdi, sonucu biliyoruz. UEFA’nın bir gevşeme yapacağını da sanmıyorum. Fenerbahçe de bu imkanları ve eldeki yanlış kurulmuş kadrosuyla şampiyonluk mücadelesinin içinde ancak bir sezonun ikinci yarısının ortalarına kadar olabilir, daha fazla değil.

5- KİMSE FUTBOLU YILDIRIM’DAN DAHA İYİ BİLMİYOR!

İyimser bir bakış bu. Kimse futbolu Aziz Yıldırım’dan daha iyi bilmiyor. Daha doğrusu o böyle düşünüyor. Onun için basketboldaki başarıyı getiren formülün futbola aynen yansımasını beklememek gerek. Bir de unutmayalım ki basketbol daha teknik bir oyun. Koçların takım ve sonuç üzerinde büyük rolleri oluyor. Hangi oyuncunun bir sezon içinde nasıl performans gösterebileceğini ölçebilecek istatistikler var. Futbol için aynı şeyi söyleyemeyiz.

6- İLK 11’DE ALTYAPIDAN BİR İKİ OYUNCU ZORUNLU OLMALI

U-17 Milli Futbol Takımımızın başarısına sevindik ama bu çocuklardan kaçının 5 sene sonra ligimizin yarışmacı takımlarından birinde olabileceğini göreceğiz. Galatasaray, artık iddiası kalmayan bir maçta bile bu oyuncuları kullanamıyorsa, yarın yarış yeniden başladığında nasıl kullanacak? Aynı durum Fenerbahçe için de geçerli. Futbolumuzun gelişi için ilk 11’lerde alt gruptan bir-iki oyuncu zorunlu olması gerekiyor.

7- ANTEP HAK ETTİ, ADANA’YA ÜZÜLDÜM

Hiç şaşırmadım. Şaşırdığım şey Kayseri’nin olağanüstü çıkışı ve Alanya’nın performansı. Sezon başında Alanya’nın da Kayseri gibi düşme adaylarından olacağını düşünüyordum. Yanıldım. G.Antep, hak etti. Adana’ya üzüldüm, imkânları buna yetti çünkü, ama hiç olmazsa Adanamaçlarında futbol izledik. Rize’nin de işi artık çok zor. 

Haftanın Olayı: Futbolumuzun köklü kulübü Altay’ın 2. Lig’e çıkması.

Haftanın Takımı: Beşiktaş

Haftanın Hocası: Okan Buruk

Haftanın Futbolcusu: Tolgay Arslan

Haftanın Hakemi: Barış Şimşek 

UĞUR MELEKE

1- O GOLLER, BEŞİKTAŞ’IN DA AĞLARINA ATILMIŞTIR!

Genetik bir stres mirası var Beşiktaş’ın omzunda. Samet Aybaba döneminde korunamayan 2-0’lardan, Biliç’ten, Brugge, Sporting Lizbon, Dinamo Kiev günlerinden kalan... Lyon önünde iki maçta toplam 140 dakika galip oynanmasına rağmen tur gitmiş, ligde de aralıksız 105 gün liderlikten sonra şampiyonluk gider mi endişesi oluşmuş. Evet, Cenk’le Aboubakar, o golleri sadece Bursa ağlarına değil, kaderin Beşiktaş’a öregeldiği ağlara da atmış oldular pazartesi gecesi.

2- LİGDEKİ HER TAKIM SKANDAL HAKEMLİĞE MARUZ KALDI

Bu ülkede bu iddialar nasıl bu kadar sıradanlaştı aklım almıyor doğrusu. Hakemler satılık mı Türkiye’de? Talimatla iş yapan karaktersiz adamlar mı bunlar? Hakemler kapalı kapılar ardında buluşup emir alacak da biri bile bir gün bunu itiraf etmeyecek öyle mi? Mümkün mü böyle bir şey? Evet, pazartesi akşamı Quaresma’nın atılmaması skandal. Ama sezonun genelinde her takımın maruz kaldığı skandal hakemlik kalitesinin bir devam filmiydi bu sadece.

3- EMRE DE MELO GİBİ... İYİ FUTBOLCU, KÖTÜ İNSAN

Kupada Başakşehir’in F.Bahçe’ye karşı 2-0’lık avantajını koruyamamasının sebebi Emre’dir. Ozan’ı, sıradan faulünün intikamı için 5 dakika kovaladı! En sonunda manasız bir faulle öcünü aldı, ama takımına gol yedirdi o sayede. Son muhabir dövme olayını zaten hiç hatırlatmayalım. Daha önce Melo için yaptığım özet, artık Emre için de geçerli: “İyi futbolcu, kötü insan”.

4- AZİZ YILDIRIM İKİ SEZONDA 100 MİLYON EURO HARCADI

FENERBahçe’nin şu anda finansal fair-play kıskacı içinde olmasının sebebi, sadece iki sezon içinde Van Persie, Van der Wiel, Ozan Tufan, Volkan Şen, Şener, İsmail, Souza, Neustadter gibileri için 100 milyon Euro’yu bulan bir para harcamış olması değil mi? Ceferin’in yerinde olsam, ufak bir kağıda bu oyuncuların listesini yazıp Aziz Yıldırım’a verirdim sadece...

5- FENERBAHÇE, BASKETBOLU İZLERSE BÜYÜK BİR ADIM OLUR

Aziz Yıldırım, basketten anlamadığını düşündüğü için işi en iyilere bıraktı: Gherardini ve Obradovic’e. Muhteşem sonuç ortada. Futboldan anladığını zannettiği içinse işi ehillerine bırakmıyor, başarılı olanı bile itibarsızlaştırıp göndermeye çalışıyor. Basketbolda izlenen yol futbolda da uygulanırsa, elbette büyük bir adım olur bu Fenerbahçe için. 

6- BİR FUTBOLCU GELECEKTE YOKSA BUGÜN DE OLMAMALI

Sezon ortasında yeni bir antrenör getiriyorsanız, bunun iki nedeni olabilir: Sizin nedeniniz eğer o sezonu kurtarmaksa, o alanda tecrübeli birini getirirsiniz; Allerdyce gibi, Magath gibi, Yılmaz Vuralgibi. Ama hedefiniz geleceği kurtarmaksa, bunun için de 39 yaşında genç bir koç görevlendirdiyseniz, ona uygun davranacaksınız. “Mış gibi” yapmayacaksınız. Galatasaray’ın geleceğinde Podolski’nin, Sabri’nin, Sneijder’ın, Selçuk’un yeri yoksa, bugün de olmamalılar.

7- ESAS SIKINTI LİGDE KALANLARDA...

Düşenlerde şaşılacak bir şey yok, kalanlarda sıkıntı var esas. Ligde berbat yönetilen o kadar çok takım var ki, her yıl 3 değil 5 takım düşse şaşıracak bir şey olmayacak. Bursaspor, Kayserispor, Rizespor, Gaziantepspor’dan ikisinin düşmesi değil, ikisinin ligde kalacak olması talihsizlik belki de...

Haftanın Olayı: Quaresma’nın kırmızı kart görmek ve Başakşehir’i şampiyon yapmak için gösterdiği ekstra çaba.

Haftanın Takımı: Akhisar Belediye

Haftanın Hocası: Kemal Özdeş

Haftanın Futbolcusu: Vagner Love

Haftanın Hakemi: Barış Şimşek 

UĞUR VARDAN

1- EN ZORLU DÖNEMEÇTİ

Daha fazlasını almışa benziyor. Bir kere son 4 maçlık periyottaki en zorlu dönemeçti. Beşiktaş ile olan husumetin dışında çok zor bir dönem geçiren yeşil beyazlıların maça özel önem atfetmesi de bu sınavı gereğinden fazla gerilimli bir hale getirmişti. Ama Beşiktaş nihayetinde istediğini aldı. 

2- HEP BÖYLEDİR...

Özel olarak kollandığına inanmıyorum. Meselenin genel çerçevesi şu: Hakemler bu sezon çok çok kötü, ayrıca tarihsel perspektif içinde ‘üç büyükler’ her zaman korunmuştur. Bu iki temel nokta bir arada düşünülünce durum daha kolay açıklanabilir gibi. Ricardo Quaresma ise hem rakibe hem de kendi kulüp hedeflerine saygı açısından çok kötü bir sınav vermiştir.

3- GELECEĞE BAKMALI

Milli Takım için düşünülse ne olacak ki? Eski seçenekler yerine yenilere yelken açmalı. Örnek mi? U-17’nin performansı değerlendirilmeli.

4- ÖĞRENCİ MODELİ BU

eğitim tecrübelerime dayanarak söylüyorum; son dakikada dersine çalışan öğrenci modelinden pek hayır gelmez!

5- FAZLA ETKİLEMEZ

Etkileyeceğini sanmıyorum. Euroleague özel bir ihtisas gerektiriyor ve orada bu işin efsanelerinden Obradovic var. Ve en önemlisi basketbol, yöneticilerin pek anlamadığı, soyunma odalarına giremediği, “Şunu oynat, bunu oynatma” diyemediği bir alan. Böyle olunca salondan yeşil sahalara kopya çekmek pek gerçekçi durmuyor. Üstelik F.Bahçe’nin Euroleague’deki başarısı bu sezonun ifadesi değil ki, 3 yıldır oralardalar. Aynı süreçte futbol alanında ne oldu?

4 hocalı serüven ve 1 şampiyonluk. Türkiye’deki mantıkla, ‘şampiyonluk’ dışındaki seçeneklerin kıymetsizliği üzerinden konuşuyorum. Yani tablo yeterince açık değil mi?  

6- TUDOR İÇİN RİSKLİ

Böyle bir hamlenin Tudor açısından riski var. Çünkü o da alacağı sonuçlarla gelecek sezonu garantilemek istiyor, ama bence Hırvat teknik adam kısa zamanda miadını doldurmuştur. Tıpkı yönetim gibi.

7- ADANA DÜŞMESEYDİ

Sezon içindeki performanslar itibariyle olmadı. Ama Adanaspor’un oynadığı açık futbol seyir zevki açısından takdire şayandı. Keşke düşmeselerdi. Ayrıca ‘Çukurova’ uzun süredir ligde temsilci bulunduramıyordu, bu sezon 1. Lig’de Adana Demirspor da başarılı olamadı.  

Haftanın Olayı: Altay, Sakaryaspor, Ankaragücü gibi geçmişin hatıralarının eski günlere doğru yaptıkları hamleler...

Haftanın Takımı: Beşiktaş

Haftanın Hocası: Şenol Güneş

Haftanın Futbolcusu: Aboubakar

Haftanın Hakemi: Mete Kalkavan

MEHMET ARSLAN

1- BAŞAKŞEHiR’E MESAJ VERDi

Aslında hiç de kolay bir maç değildi. Bu maçta Beşiktaş, 3 puanla birlikte özgüvenini tekrar kazandı. Umutlanan Başakşehir’e de doğrudan bir mesaj gönderdi. Haftasonu Trabzonspor-Başakşehir maçında bu düğüm çözülür diye tahmin ediyorum.

2- ARGÜMANLARIM ALINDI

Bursaspor maçında Quresma’ya çıkmayan kartları nasıl izah ederseniz? Her pozisyonu bir yana bırakıyorum. Hakemi alkışlamasını sahadaki 4 hakem de görmez mi? Görmez ve kart çıkarmazsa bu dedikoduların önüne geçebilirler mi? Hakemler ne yazık ki çok kötü bir sınav verdiler. Benim gibi, ”Asla hiçbir takım kollanmaz” diyenlerin tüm argümanlarını ellerinden aldılar.

3- YERi HÂLÂ DOLMADI

Buffon, 39 yaşında ve Şampiyonlar Ligi finalinde oynayacak. Emre, ondan daha genç. Liderliği, futbolu ve formuyla milli takımda oynamayı bırakın haftaları, aylardır hakkediyor Emre. Ve Emre’nin yeri hâlâ dolmadı.

4- KÖKLÜ ÇÖZÜM DEĞiL

İstedikleri esneklik konusunda aslında haklılar. Türk lirası kazanıp, Euro öderseniz ciddi bir kaybınız olur, bu bir. İkincisi sadece kur farkı bile canınızı yakar, bu da iki. Fenerbahçe kur farkının dikkate alınmasını istiyor haklı olarak. Bu talep tüm kulüplerin faydasına tabii ki. Ama bu köklü bir çözüm getirmiyor yine de.

5- YANSIMASINI iSTERiM

Futbolda çok arzu etti, çok istedi Aziz Yıldırım bir finali. Ama olmadı. Euroleague’de basketbol şampiyonluğu şimdi kapıda. Basketboldaki bu model belki de futbola örnek model olabilir. Benzer bir yapılanma orada da gerçekleşebilir. Doğrusu ben bu bakış açısının futbola yansımasını tercih ederim.

6- YANLIŞ BiR BAKIŞ AÇISI

Her sezon sonu dile getirilir bu. İddian kalmadıysa gençleri oynat. Tamamen yanlış bir bakış açısı. Gençler bu tür dönemlerde tesadüfen kazanılır. Belirli bir planınız olmadıktan sonra bir iki maç oynamış ne fark eder ki?

7- RiZE BENi ŞAŞIRTTI

Evet Rizespor beni çok şaşırttı. Futbolda istikrara inanırım. Rize yönetimi ve teknik direktör Hikmet Karaman, istikrarlı duruşlarına rağmen beni hayal kırıklığına uğrattılar. Çok daha başarılı bir bir hikaye beklerdim onlardan. Ne yazık ki bir drama imza attılar.  

Haftanın Olayı: Bülent Yıldırım’ın, Bursa-Beşiktaş maçını durdurup, orta sahaya giderek tribünü kontrol altına alması.

Haftanın Takımı: Beşiktaş

Haftanın Hocası: Şenol Güneş

Haftanın Futbolcusu: Oğuzhan Özkayup

Haftanın Hakemi: Barış Şimşek

YORUMLAR

  • 0 Yorum