Aslı Aydıntaşbaş Organize işler

ABD’nin Türkiye’den gelen uçakların yolcu kabininde, cep telefonu dışında tüm elektronik aletleri yasaklaması, can sıkıcı bir karar.

Aslı Aydıntaşbaş Organize işler
23 Mart 2017 - 09:51 - Güncelleme: 23 Mart 2017 - 09:57
Tabii ki günlük hayatımızı etkileyecek bir yasak değil bu. Her Allah’ın günü Amerika’ya uçmuyoruz! Ama sembolik olarak, “Müslüman yasağı” vaadiyle iktidara gelen Trump hükümetinin elektronik cihaz yasağı koyduğu 9 Müslüman ülkeye Türkiye’yi de eklemiş olması, aslında Washington nezdinde artık bir “Ortadoğu ülkesi” olarak tescillendiğimizi gösteriyor. 

Pratikte olmasa da bu karar, sembolik olarak önümüzdeki süreçte Türkiye’nin global düzende nereye yerleştirileceğine dair önemli ipuçları veriyor. 

Aslında bakarsanız Ankara’da kimse Türkiye’nin içeride ve dış politikasında yaşadığı devasa değişimin uzun vadeli sonuçlarına kafa yormuyor. Kısa dönem seçim hesapları ve amiyane tabiriyle “Türk’ün Türk’e propagandası” üzerinden yeni bir dil ve yeni bir dünya algısı var. İçeride yeni bir rejim inşası, dışarıda Batı’dan kopuş... Kimse de çıkıp, “Batı’yla kopuş kimin kararı?” “Bu karar mantıklı mı?” “Bize bedeli ne olur” diye sormuyor. 

Durum iç açıcı değil. İktidar Avrupa karşıtlığı üzerinden coşkulu naralar atarken bir de bakıyoruz ki aslında Avrupa zaten kapıları kapatmış, duvarlarını örüyor. Rotayı Rusya’ya kırmak istiyoruz; karşımıza Mınbiç’ten Afrin’e kadar Rus ordusunun kurduğu “Kürt seddi” çıkıyor. (Putin daha Türkiye’den domates yasağını bile kaldırmış değil.) Amerika’ya manevra yapmaya çalışıyoruz, karşımıza Trump ve Trump yönetiminin Müslüman alerjisi çıkıyor. 

Anlayacağınız, en kötü zamanda kendi ellerimizle inşa ettiğimiz değersiz ve anlamsız bir yalnızlık yaşıyoruz. 

Şimdi dönüp bu uçuş yasağını bu sıkışmış stratejik denklemin üzerinden yorumlayalım. 

 

Yazının devamı için tıklayın >>

YORUMLAR

  • 0 Yorum