Aura: İnsanın koruyucu kalkanı

İnsanı, insan yapan en temel özellik bilme içgüdüsüdür. Bildiğimizde hayatımızı değiştireceğine inandığımız konulara, özellikle ilgi duyarız. Bu sebeptendir ki; spiritüel konular, yüzyıllardır insanoğlunun ilgisini çekmektedir.

Aura: İnsanın koruyucu kalkanı
05 Aralık 2016 - 09:16
Bu tür konularda, bilimsel anlamı kavramanın önemine inanan Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz, konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.

Auramızı nasıl koruruz? Bedenimizin etrafına saran elektromanyetik alana aura denir. Bedeni çeviren aura alanı insana bir kalkan olarak verilmiştir. Dolayısıyla koruma işlevi görür. Aura parlayıp ışıldadığında kötü talihi uzaklaştırıp, kişiyi hastalıklardan koruduğu söylenir. Gündelik yaşantımızda, dış görünümü çekici olmasa da farklı bir havası olan insanlara çoğu zaman rastlamışızdır, bu durum o kişilerin yaydığı ışıkla ilgilidir. Aura, bedenimizin çevresinden üç metre uzağa kadar genişleyebilir. Kişinin kendine has parlaklığı, etrafa aura sayesinde yayılır. Eğer bedenimizden çıkıp başımızın üzerinden bakarak aurayı görebilseydik, bedenimizin her yerini oval şekilli ya da kabuk gibi bir enerjinin sardığını anlayabilirdik. Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı olduğumuz durumlarda bu alanın yüzeyi düzgündür. Hasta olduğumuz zamanlarda ise bu enerji alanında çukurluklar görülür ve ışıldayan enerji donuklaşır.

Bedenimizi saran elektronik pelerinimizi (aura) korumak, daha sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Dünya üzerindeki yoga, tasavvuf gibi en eski öğretiler, temel olarak nefes çalışmaları ve bizim spor hareketlerimize benzer pek çok hareketi bir arada kullanır. Eğer uzun süren üzüntü ve kızgınlık dönemleri geçirdiyseniz, kendinizi savunmasız hissediyorsanız ve aynı zamanda içki, sigara gibi zararlı alışkanlıklara sahipseniz, auranızın arınmaya ihtiyacı vardır. Kişinin aurası zarar gördüğünde üzerinde lekeler ve yırtıklar oluşur. Yeniden pozitif enerjiyi kendinize çekebilmeniz için aurayı arındırma yöntemlerini kullanabilirsiniz.

Çakra nedir?

Çakralar, vücudumuzdaki enerji, hayat enerjisi merkezleridir. Çakralarımız, dönmesi için gerekli enerjiyi dünyadan alır ve bunun sonucunda ise sürekli dönmektedirler. Dünyada yaşam enerjisinin hareketli olduğu, kabul edilen bir gerçektir. Her insanda 7 ana çakra ve henüz hepsi bilinmeyen ara çakralar vardır. Omurgamızın üzerinden, başımızın tepesine doğru sıralanan bu çakralar, dış dünya ile bağlantımızı kurarlar.

Sistemin içinde sürekli devam eden bir etkileşim vardır. Her çakra, büyüme ve sağlık üzerinde etkili bir salgı bezi ile bağlantılıdır. Bu salgı bezlerinin fonksiyonlarındaki değişim; hayata bakışımız, ruh halimiz, mücadele yeteneği üzerinde etkiler meydana getirecektir.. Çakraların, bedenin kendi iç enerji akışında da rol oynar. Çakraların renklerinden, her ne kadar bahsedilse de onları göremeyiz.

Özetleyecek olursak çakraları açmak için ne olduğu belirsiz çalışmalar yapmanız ya da insanüstü güçleri olan kişilerle tanışmanız gerekmez. Kişi kendine iyi bakarak, ruhsal ve bedensel olarak dengeli bir hayat sürdüğünde, bu durum vücudu doğal olarak çakraları olumlu etkileyecektir.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum