Codex Gigas Şeytanın İncili'nin çözülemeyen sırrı

Ortaçağın en büyük kitabı olduğu düşünülen ve paha biçilemeyen 'Codex Gigas' Şeytanın İncili olarak biliniyor. Şeytanın İncili'nin adı üzerinde şeytanın yardımıyla yazıldığı söyleniyor.

Codex Gigas Şeytanın İncili'nin çözülemeyen sırrı
14 Mart 2018 - 09:03 - Güncelleme: 15 Mart 2018 - 08:47



XIII. yüzyılda, o yılların Orta Avrupa’sının Çek Krallığı’nda, manastırlardan birinde yazılan ve macerası sekiz asırdır süren Şeytan İncil’i bu soruya yanıt veriyor. 22 cm kalınlığında ve 92 cm uzunluğundaki kitabın ciltlenmesi için yaklaşık 160 hayvan derisi kullanıldığı tahmin ediliyor.



Yaklaşık 74 kilogram olan bu kitabın nasıl yazıldığı hala bilinmiyor. Efsaneye göre, 13. yüzyılda Pozlazice Manastırı'nda bulunan bir keşiş, işlediği ağır bir suçtan dolayı canlı canlı duvarın içine gömülme cezasına çarptırılmış.


Benedikten tarikatına mensup keşiş kurtulmak için bir gecede, manastıra zafer getirecek ve günahlarını affettirecek bir başyapıt yazmaya söz vermiş. Sözünü gerçekleştirebilmenin imkansızlığını fark edince şeytandan yardım istemiş. Takdir etmek için de, kitapta 'ona yardım edenin' illüstrasyonunu yapmış.


İsveç Kraliyet Sarayı'nda korunan bu büyük hazine şimdiye kadar sadece bir kaç kez halkın ziyaretine açıldı.



Orijinali 640 sayfa olan, fakat bugün 624 sayfasının iyi durumda olduğu elyazması, Berlin ve New York'ta da sergilenmişti.



Ziyaretçiler özel odaya, her defasında 10 kişi alınarak, yalnızca 10 dakika kalmalarına izin veriliyordu.


İsveç sınırları içinde yer alan 'Visby Savaşı'nda (1361) hayatını kaybeden asker ve baş zırhı.



Hindistan'da 17. yüzyıldan kalma savaş fili zırhı.. 5 bin 840 metal plakadan oluşan zırhın ağırlığı 118 kilogram.


Hindistan'da 17. yüzyıldan kalma savaş fili zırhı.. 5 bin 840 metal plakadan oluşan zırhın ağırlığı 118 kilogram.



Fransızların ünlü kralı Şarlman'ın (Charlemagne)' kılıcı.. Joyeuse ismiyle bilinen kılıç, Şarlman ile beraber gömülmüştür. Efsanevi kılıç bugün Louvre Müzesi'nde.İsveç Kraliyet Sarayı'nda korunan bu büyük hazine şimdiye kadar sadece bir kaç kez halkın ziyaretine açıldı.


Efsaneye göre, Dua etmeyi ve çalışmayı, bu yöntemle de insanin ahlâki anlamda yenilenmesini savunan, kitap okumayı, elyazmaları hazırlamayı kendilerine amaç edinen bu barışçı rahiplerin bulunduğu manastırda, el yazması işinde çok usta bir rahip büyük bir suç işler. Suç o kadar büyüktür ki, manastır yönetimi de suçlu rahibe çok büyük bir ceza verilmesine karar verir: Rahip canını bağışlamaları için diğer rahiplere yalvarmaktadır. Bunun için manastır yönetimine şöyle bir öneride bulunur: Eğer ölüm cezası iptal edilirse, o da bir gece içinde dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük elyazması İncil’i yazacaktır! Rahibin teklifine göre, elyazması sadece Eski ve Yeni Ahid’i değil, Benediktus rahiplerinin hayata bakışını ve de Çek tarihini de içerecektir. Ayrıca rahip M.S. I yüzyılda yaşamış tarihçilerden Josephus Flavius’un Yahudiler tarihini, o zamana kadar var olan azizlerin listesini, Hıristiyanlar’ın en önemli bayramlarından olan paskalya bayramının nasıl hesaplanması gerektiğini de kitabına alacaktır!


Manastırın bir rahibi eğer bir gecede dünyanın en büyük elyazmasını yazabilirse, bu manastır için de olağanüstü bir övgü anlamına gelecektir. Sonuçta teklif kabul edilir, suçlu papaz hapsedildiği hücreden çıkarılıp çepeçevre elyazması ciltlerle kaplı kütüphaneye götürülür. Masanın üzerine renk renk mürekkepler bırakılır ve ciltlerce kitabı yazmaya uygun, ince bir şekilde tabaklanıp katlanmış eşek derileri de getirilir. Kapılar kapanır.

O gece içeride neler olduğunu kimse bilmiyor. Rivayete göre sadece eşek derisine yazan kalemin çıkarttığı cızırtılı seslerin değil, haykırışların, çığlıkların ve tüyler ürperten uğultuların duyulduğu gecenin ardından sabah güneş doğarken kapı açıldığında, manastır yönetimi, bugün paha biçilemeyen dünyanın en büyük elyazması kitabını masanın üzerinde bulur. Rahip ise bitkindir! Diğer rahipler saygı ve hayranlıkla bu harikulade renklerle bezenmiş olağanüstü kitabı karıştırmaya başlarlar. İncil’deki kutsal satırlar okunurken, birden çevrilen sayfalardan birinde, inançlı insanların en büyük düşmanıyla burun buruna gelirler! İncil’in ortalarında bir yerde tam bir sayfa boyutlarında, boynuzlu ve çıplak bir şeytan gözlerini dikmiş, okuyucuya bakmaktadır!


Efsaneye göre, kitabı yazan rahip bütün ustalığına ve çabalarına rağmen, bir gecede elyazmasını bitiremeyeceğini anlayınca, sabaha karşı Şeytan’ı yardıma çağırır. Kütüphanede beliren Şeytan’ın ise yardım için iki koşulu vardır: Birincisi, rahibin ruhunu kendisine satması, ikincisi ise İncil’in sayfalarından birine kendi resminin çizilmesidir. Gece boyunca süren pazarlık, güneş doğmaya başlarken sona erer. Ölümden kurtulmak isteyen rahip Şeytan’ın isteklerini kabul eder ve Şeytan İncili böyle ortaya çıkar!


Fransızların ünlü kralı Şarlman'ın tahtı.










YORUMLAR

  • 0 Yorum