Dindarlar televizyonda hoca gördüğü zaman kanal değiştiriyor

Lütfen iktidardan bağımsız hareket edin. Mesele ne sizin ne de Cumhurbaşkanı’nın şahsi meselesi. Mesele din açıkça zarar görüyor. Ve siz bundan sorumlusunuz...

Dindarlar televizyonda hoca gördüğü zaman kanal değiştiriyor
20 Şubat 2019 - 10:16
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ocak ayı içinde "Bu yıl hem hac hem de umre organizasyonlarında sigara kullanmayan din görevlilerimizi tercih edeceğiz. Daha sonraki yıllarda sigara kullananlar sınava dahi giremeyecek. Belki daha sonraki aşamalarda din görevliliği sınavlarında sigara kullananlar tercih edilmeyecek. Vatandaşlar elinde sigara bulunan din görevlisi görmek istemiyor” demişti.

Tepkiyi aşırı bulmuş ama konuyu kaleme almamıştım. Geçtiğimiz günlerde ise Ali Bey "Dünyada ve ülkemizde yıllarca 'haram' denilmediği için dikkate alınmayan sigara bağımlılığından insanlığı kurtarmamız lazım. Sigara haramdır ve her birimiz sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız" ifadelerini kullandı.

Sigara için tahrimen mekruh dese anlardım ama haram ifadesi olmadı. İnsanları sigaradan soğutmak için böyle bir hüküm verilmesini doğru bulmadım açıkçası.

Sigara kötü bir alışkanlık, kimsenin itirazı yok. Lâkin Diyanet İşleri Başkanı neden bu kadar aşırı tepki gösteriyor? Vatandaşların din görevlileriyle ilgili tek şikâyeti sigara mı gerçekten?

Tepki büyük olunca “Bu kadar açık haramlar varken neden sigara?” diye soruyor insan.

Cevabı Diyanet İşleri Başkanımız Ali Bey’in icraatlarında var aslında. Bağımsız olması gereken en önemli kurumlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı, adeta Tayyip Bey’in söylemlerini takip ederek hareket ediyor.

 

Kadir Mısırlıoğlu ziyareti gibi… O günlerde de yazmıştım; “Diyanetin itibarı, Mısırlıoğlu’nun itibarından daha önemli değil” diye.

Sigara mevzusu da öyle... Tayyip Bey ‘in sigaraya olan nefretini herkes biliyor. Hop! Diyanet de sigaraya savaş açıyor.

Dindar bir insan olarak Diyanet İşleri Başkanımıza bütün samimiyetimle sesleniyorum;

Lütfen iktidardan bağımsız hareket edin. Mesele ne sizin ne de Cumhurbaşkanı’nın şahsi meselesi. Mesele din açıkça zarar görüyor. Ve siz bundan sorumlusunuz.

İnsanların böyle bir bağlantıyı kuramayacaklarını düşünemiyor olmanıza akıl sır erdiremiyorum hakikaten.

Diyanet İşleri Başkanı olarak istatistikleri takip ediyorsunuzdur muhakkak. “Dindar gençlik, ateizme ve deizme kayıyor” haberleri tazeliğini koruyor. Diğer gençlerden bahsetmiyorum bile. Son on yılda “Dindarım” diyen insanların sayısındaki azalmada da Başkanlığınızın, iktidarın ve biz dindarların payı yok mu?

Ve biliyor musunuz eskiden Yeşilçam filmlerinde hoca karakteri kötü rollerde oynatılıyor diye isyan eden dindarlar, şimdi televizyonda hoca gördüğü zaman Kanal değiştiriyor.

Yapmayın! Milleti dinden, imandan etmeyin, Allah rızası için…

CAMİLERDE KADINLARIN NAMAZ KILMA YERLERİNDE ISITMA SİSTEMİ YOK

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan camilerimizle ilgili bir isteğim olacak. Büyük camiler dışındaki camilerde kadınların namaz kılma yerlerinde ısıtma sistemi yok. Çok soğuk oluyor. Bir iki örnek görmüştüm; elektrikli soba ile ısıtma. Namaz kılmaya giren fişi takıyor çıkarken çıkarıyor. Böyle bir sistem olabilir. Bunun da sorumluğunu ve takibini camilerin din görevlileri yapabilir.

Bununla ilgili bir anımı da paylaşmak istiyorum. Bursa’da, Cuma namazı vakti bir camiye girmiştim. Civarda oturan kadınlar özellikle Cuma günleri cemaate katılıyorlarmış. Ne güzel bir durum değil mi? Fakat bir sorun vardı ki kadınların namaz kıldıkları yer inanılmaz soğuktu. Bunun üzerine oradaki kadınlara “Burası çok soğuk, din görevlilerinize iletmiyor musunuz?” diye sordum. Bana “Yok söylemiyoruz, soğukta camide durmak, namaz kılmak daha sevap” cevabını verdiler.

Bu fetvaları kim veriyor, hakikaten merak ediyorum.

Ayşe Baykal

[email protected]

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum