Dünya lideriyiz kardeşim!

Dolar 4 TL sınırına dayandı. Bu yazıyı yazarken 3.94 TL idi. Bu hızla giderse birkaç güne 4’ü bulacağız. Böylelikle ekonomimizin dört dörtlük bir halde olduğunu teyit etmiş olacağız.

Dünya lideriyiz kardeşim!
21 Mart 2018 - 17:37
Neden mi dört dörtlük durumdayız? Dünyada dolar karşısında en çok değer kaybına uğrayan ülke Türkiye. En küçük bir küresel ekonomik dalgalanmada darmadağın oluyoruz. İçimizdeki cahil “ekonomik yorumcular” bu durumu Amerikan Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı faiz oranına bağlıyorlar ama değil. Türkiye cari açıkta rekor üstüne rekor kırıyor. Yani üretmiyor, ihraç edemiyor, habire ithal ediyor. 52 milyar dolarlık cari açıkla Cumhuriyet tarihi rekoru kırıyoruz. Tabi kırdığımız dünya rekorları da cabası! Türk lirası neden Mart ayında dolar karşısındaki değer kaybında dünya rekoru kırdı? Eğer ekonomimiz çok iyi durumdaysa, uydur-kaydır rakamlarla dünyanın en çok büyüyen ekonomisi iseniz bu “facia” neyin nesi? Kedi buysa et nerede, et buysa kedi nerede? Türk lirası, dolar karşısında, savaşın eşiğindeki Suriye lirası'ndan, Irak Dinarı'ndan, Şili Pezosu'ndan, Brezilya Reali’nden daha çok değer kaybediyor? Güçlü bir ekonomi, küçük bir krize böyle mi tepki verir? Gelelim sebebe: Türkiye geçtiğimiz yıllarda da cari açığın yüksek çıktığı, dövize hararetle ihtiyaç duyulan dönemler yaşadı.  Ama Arap ülkeleriyle aramız çok iyiydi. Bir telefonla, Katar’dan “bol miktarda sıcak para” geliyordu. Canımız ciğerimiz Suudi Arabistan imdada yetişiyordu. Birleşik Arap Emirlikleri bile emrimize amadeydi. Ambargolu İran’ın petrolünü, altın girdi-çıktısıyla dolara çevirip ekonomiye kazandırıyorduk. Şimdi: Katar kendi derdine düştü. Komşu ülkeler tarafından ablukaya alındı, bize bakacak hali yok. Suudilerle aramız bozuk, soğuk bir savaşın içindeyiz. Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkilerimiz “dedelerimizi hırsızlıkla” suçlama boyutuna geldi. İran masalı çoktan bitti. Yani dışarıdan sıcak para gelmiyor artık! Üstüne üstlük 2017 yılında Türkiye’den 10.5 milyar dolar sermaye çıkışı oldu. Türkiye’nin dövize ihtiyacı var ama bu döviz ne eskisi gibi “sıcak” yollardan geliyor, ne de ihracattan geliyor. Olayın ihracat boyutu daha felaket: Korku siyaseti, korku ekonomisini doğurdu. Dostlarımız düşman oldu. Düşman olanlar artık bizden ürün almamaya başladı. Yanlış dış politikalarla, İslam coğrafyasından Avrupa’ya, Asya’dan Afrika’ya çok geniş bir yelpazede çok büyük pazarlar kaybettik Kaybedilen pazarların ekonomiye vurduğu darbeyi hamasetle giderme imkânınız yok. Üretim yok, ihracat yok, döviz yok, turist yok, dost yok: Sonuç “Türk lirası, dolar karşısında dünyada en çok değer kaybeden para oldu.”  Lider ülkeyiz demişlerdi. Doğrudur: Değer kaybında dünyada lider ülkeyiz! Ama çözüm de tedavi de var. Haydar Hoca’nın Milli Ekonomi Modeli “altın ışıklar saçan” parıltılarla önümüzde duruyor. Bu krizi önleyecek tek reçete orada. Türk parasının nasıl değer kazanacağı, daha doğrusu Türkiye’nin nasıl değer kazanacağı, bu bataklıktan nasıl çıkacağının formülleri orada. Karar sizin.





YENİ MESAJ GAZETESİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum