Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!

Aşkın ve romantizmin simgesi olan öpüşme, evrensel bir davranış biçimi olarak algılanır. Oysa dünyadaki insanların yüzde 46’sı dudaktan öpüşüyor. İşte öpüşme üzerine araştırmalar ve öpüşmenin ilginç tarihi…

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!
04 Haziran 2016 - 20:23 - Güncelleme: 04 Haziran 2016 - 20:46
Texas A&M Üniversitesi’nden Vaughn Bryant öpüşmenin tarihi, yayılışı üzerine uzun süre çalışmış bir antropolog. 



Öpüşmenin anne ve evlatları arasında yiyecek alışverişinden öğrenildiğini söylüyor. 



Sonraki yüzyıllarda da birilerinin dudaktan dudağa öpüşmenin keyifli olduğunu keşfettiğini belirtiyor.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



3500 yıl önceki öpüşmenin izleri



İlk kimlerin nasıl öpüştüğüne dair gizem henüz çözülmüş değil. Fakat tarihçiler bu davranışın kaynaklarına Hindistan’da ulaştılar. 



M.Ö. 1500 yıllarına ait Vedic Sanskritçe 4 ana metinde, öpüşmenin izlerine rastladılar. 



3500 yıl öncesine ait metinler burunları birbirine sürtme ve bastırma geleneğini tarif ediyor. Bu noktadan itibaren öpüşmenin hikayesi takip edebiliyor

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



“Dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi”



Hint metinlerinden yaklaşık 500 yıl sonra destansı şiir olan Mahabarat, dudaktan dudağa öpüşmenin kaynaklarını içeriyordu.



Bu şiir “Dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi ve bir ses çıkarttı ve bu bende bir haz uyandırdı.” diyerek öpmeyi tarif ediyor. 



Tarihi kaynaklar, M.S. 5. yüzyıllarda erotizm üzerine yazılmış klasik metin olan Kama Sutra ile devam ediyor. Burada bolca öpüşme teknikleri tarif ediliyor.






Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Büyük İskender ve ordusu öpüşmeyi öğrendi



M.S. 326 civarında, öpüşme Hindistan’dan yayılmaya başladı. İskender ve onun ordusu öpüşmeyi Hintliler’den öğrendiler. 



İskender’in ölümünden sonra askerleri Ortadoğu’nun çeşitli bölgelerine dağıldılar.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Öpüşmeyi Romalılar popüler hale getirdi



Romalılar öpüşmeyi popülerleştiren kimselerdi. Uygulamayı Avrupa’nın çoğuna ve Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerine yaydılar. 



Onlar için öpüşme sadece bir öpüşme değildi. Sıklıkla yanağa kondurulan, arkadaşlık öpücüğü olan “osculum” vardı. Dudak dudağa daha erotik olan “basium” vardı ve tutkulu olan “savium” bulunuyordu. 



Öpüşme antik Roma kültürünün kanunlarına girmişti. Bu kanunlardan birine göre, kamusal alanda bir bakire tutkuyla öpülürse, erkek tarafından tüm evlilik haklarını talep edebilirdi.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Ortaçağ’da öpüşme yaygınlaştı



Orta Çağ’da, Avrupa’nın tamamı öpüşüyordu. Yine de uygulama üstünler tarafından idare ediliyordu. Eşit mertebedeki insanlar, hem dişi hem de erkekler dudaktan öpüşebilirlerdi. Daha düşük mertebedekiler yanak, el, diz, ayak veya kişinin önündeki toprağı öpebilirlerdi. Mertebe farkı büyüdükçe, kişiler dudaklardan daha uzak noktaları öpebiliyorlardı.



Anlaşmalar öperek mühürlenirdi



Mertebe olarak büyük kesimin okuma yazman bilmeyenleri anlaşmaları mühürlemek için öpüyorlardı. İnsanlar isimleri için belgeye bir X çizeler ve onu yasal kılabilmek için öperlerdi. Sevgililer günündeki X’in veya mektuplarda öpücüğü simgeleyen X’in kökeni buradan geliyor

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Kilise öpüşmeyi yasakladı



Katolik Kilisesi 1300’lerde şehvetli davranışlara neden olabileceği korkusuyla öpüşme konusunda kaygılanmaya başladı. 



1311-1321’deki Viyana Konseyi’nde, Papa V. Clement kilise hizmetlerinde “kutsal öpücük” denilen öpüşmeyi yasakladı. 



Ve ondan sonra da Katolik Kilisesi’nde 'kutsal öpücük' yerine barış jesti olarak el sıkışma kullanıldı.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Kilise kuralları ve veba salgını



1600’lere kadar baş selamı, reverans ve benzer diğer jestler öpüşmenin yerini aldı. İngiltere ve Avrupa’da büyük “öpüşme çağı” sona erdi. 



Kilisenin yasaklamasının yanı sıra bunun nedenlerinden biri de 1665 yılında Londra’da salgın haline gelen Veba hastalığıydı. Hastalığın yayılmasından endişe duyan insanlar öpüşmeyi kesti. 



Sanayi Devrimi döneminde 1760 ve 1840 yıllarında, İngiltere’de el öpme popüler oldu ve sonradan el sıkışmaya dönüştü.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Darwin’in öpüşme tanımı



Evrimsel biyolojinin babası Charles Darwin, 1872 tarihli kitabı ‘İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi‘nde öpüşmeyi tanımlamıştı. 



Dudaktan öpüşme ile çeşitli ‘öpüşme benzeri davranışlar’ arasında önemli ayrımlar yapmıştı. 



Burun sürtmek gibi davranışların benzer bir amaca hizmet ettiğini ve modern romantik dudaktan dudağa öpüşmenin öncüsü olabileceğini belirtmişti.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



'The Kiss' filmi



1896 yılında “The Kiss” (Öpücük) adlı sessiz filmin oyuncuları May Irwin ve John Rice ilk kez filmde defalarca öpüştü. Bu sahneler tartışma yarattı. Eleştirilerde “Birbirlerinin dudaklarıyla otlanan uzatılmış temsil, sahnede yeterince hayvancaydı. Buna rağmen devasa ebatlara büyütülmüş ve üçten fazla kere tekrarlanmıştır…..Bu katiyen iğrenç.”şeklindeydi.



Aşığının öptüğü prenses korkudan kaçtı



19. yüzyılda öpüşmenin ne olduğunu bilmeyen birçok toplum bulunuyordu. İngiliz kaşif William Winwood Reade’in, 'Vahşi Afrika’da' kitabında, kaşifin Afrika’da aşık olduğu bir prensesi öpmek istediği ancak prensesin ondan korkup kaçtığı yazıyor. Prenses, Reade’in kendisini yemeye çalıştığını sanmış.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Öpüşmeyi bilmeyen kültürler 



Antropolog Vaughn Bryant yıllar süren araştırma sonrasında öpüşmenin evrensel kültürel bir davranış olmadığını öne sürdü. Yeni Dünya, Okyanusya, Eskimolar, Sahra-Altı Afrika’da insanlar öpüşmüyordu.



Antropolog Bronislaw Malinowski 1929’da Papua Yeni Gine’deki Trobriand Adaları’na gittiğinde çiftlerin öpüşmeyi bilmediğini gördü. Çiftlerin sevişme sırasında birbirlerini ısırdıklarını söyleyen Malinowski, orgazm sırasında çiftlerin kirpiklerini ısırdıklarını belirtti.



Gezgin Bayard Taylor geçmişte Finlandiya’daki kabilelerin bir arada çıplak yıkandıklarını ancak öpüşmeyi ahlaksızlık olarak değerlendirdiklerini söylüyor.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



168 farklı kültür incelendi



Yakın zamanda American Anthropologist Journal’da yayımlanan çalışmada, geniş bir coğrafyadaki 168 farklı kültür incelenerek ülkelerin öpme konusundaki tutumları mercek altına alındı. 



Bu kültürlerin yüzde 46’sında öpüşmek romantik bir ilgiyi kastederken, yarısından fazlasında ilişkilerin öpüşme olmadan sürdürüldüğü sonucuna ulaşıldı.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Öpüşme evrensel bir davranış değil



Çalışma sayesinde, birbirine yakın bölgelerde bile bu konuda görüş farklılığı olduğu ortaya çıktı. 



Öpüşme alışkanlığının varlığı, Avrupa’daki 10 kültürden yedisinde, Kuzey Amerika’daki 33 kültürden 18’inde, Güney Amerika’daki 33 kültürden dördünde ve Ortadoğu’da 10 kültürün 10’unda da gözlemlendi.



Rapora göre, “Batı Etnik Merkezciliği” (Western Ethnocentrism) olarak adlandırılan ideolojik yapılanma romantik öpüşmenin evrensel olduğuna dair yanlış bir düşünce yaydı.

Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Neden öpüşüyoruz?



Teoride, öpüşmenin bir çiftin sağlığı ve uyumunu belirlemek adına yaptıkları bir giriş olduğu ya da mikroplara karşı vücut direncinin arttırılmasının doğal bir yolu olduğu söyleniyor. 



Sosyal ve ekonomik sınıf farklılıkları da öpüşmenin ardındaki neden olabilir. Çalışmanın bulgularında, romantik öpüşmenin, ağız sağlığına ve elit sosyal sınıfın yükselişine, dolayısıyla insanların kendi heyecanlarını ve duygularını kontrol edebilecek hale gelmesine, bağlı olduğu görüldü.



Akademisyenler, Nevada Üniversitesi’nden William Jankowiak ve Shelly Volsche ve Indiana Üniversitesi’nden Justin Garcia, yıllar boyunca öpüşmeyi incelediler ve bazı toplumların öpüşmeyle karşıladıklarında bunu oldukça müstehcen ve aşırı gördüklerini gözlemlediler. 






Öpüşmenin ilginçliklerle dolu tarihi hikayesi!



Bilimsel olarak geçerli öpücük sayısı



Alman nörolog Onur Güntürkün iki yılını havaalanı, tren istasyonları, park ve sahillerde öpüşen insanları izleyerek geçirdi. “Bilimsel olarak geçerli” 124 öpücük kaydetti. 






























YORUMLAR

  • 0 Yorum