Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren tetikçi örgüt: PKK

Türkiye’de PKK, İran’da PJAK Suriye’de YPG, Irak’ta PÇDK!

Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren tetikçi örgüt: PKK
22 Şubat 2016 - 09:01
 

Salim Yavaşoğlu'nun yazısı

İmralı canisinin elebaşılığını yaptığı terör örgütü, ABD, Rusya başta olmak üzere, İngiltere, Almanya ve İsrail’le birlikte çok sayıda ülkenin çıkarları için “tetikçilik” görevi yapıyor. Hainler, Türkiye’de PKK adıyla organize oldu.

Kiralayana hizmet ediyor

İran’da PJAK, Irak’ta ise PÇKD adıyla faaliyet gösteren terör şebekesi, YPG adıyla Suriye’nin parçalanması sürecinde  faaliyet gösteriyor. İşbirlikçi hainler, kendilerini kiralayan ülkelerden temin ettikleri ağır silahlarla, bomba ve diğer mühimmatlarla askerlere saldırıp, masumların canına kıyıyor.

Emperyalistlerin emrinde

Yılanın başı Abdullah Öcalan, çeşitli tarihlerde yaptığı açıklamalarda, terör örgütünü kurduğu andan itibaren emrine girdikleri emperyalistlere hizmet ettiklerini, bölge ülkelerinde isyan ve iç karışıklık çıkarmak için onlardan askeri ve siyasi destek aldıklarını itiraf etmişti. 

 

Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren tetikçi örgüt: PKK

Kanlı örgüt, Kuzey Irak ve Türkiye’den sonra Suriye’de de IŞİD piyonuyla savaşma bahanesiyle milyonlarca insana zarar verdi. Bölücü örgütle tasarlanan plan, başta ABD ve İsrail olmak üzere Batı’nın desteğiyle sürüyor.

Orta Doğu haritasını değiştirecek planlar peşinde koşan başta ABD ve İsrail olmak üzere Batı tarafından desteklenip kollanan kanlı örgüt, bölgede milyonlarca insanın ölümüne milyonlarca insanın da sığınmacı olmasına neden oldu. Sözde Büyük Kürdistan’la Türkiye’yi parçalamayı amaçlayan projenin kiralık katilliğini yapan PKK’ya özellikle ABD’nin silah, istihbarat desteği birçok kez kamuoyuna yansıdı. İsrail ve Avrupa’da de çeşitli ülkelerin desteği sayısız kere belgelendi. Bu ülkelerin istihbarat örgütleri tarafından da Türkiye’ye ve zaman zaman da bazı bölge ülkelerine karşı taşeron olarak kullanıldığı yıllar önce kanıtlandı. ABD’den terör örgütü PKK’ya silah akışıyla ilgili haberler birçok kez kamuoyuna yansıdı.

Ana çatı KCK

PKK, değişik ülkelerde farklı adlarla tetikçilik yapıyor. Türkiye’de PKK adıyla faaliyet gösteren örgüt Suriye’de PYD adını kullanıyor. Salih Müslim’in liderliğini yaptığı PYD’nin askeri kanadı ise YPG adını kullanıyor. İran ve Irak’ta ise PJAK adını kullanarak faaliyet yürütüyor. İran Hükümeti, PJAK’ın Amerika Birleşik Devletleri’nden maddi ve askeri destek aldığını savunuyor. tetikçilerin Irak’ta da Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) adıyla partisi de var.  ABD basınında yer alan haberlere göre, ABD ordusu PJAK ile irtibat kurup İran hakkında istihbarat topluyor. Alınan bilgiler karşılığında PJAK’a para verildiği, örgütün de bu parayla silah ve casus temin ettiği iddia ediliyor Bu örgütlerin hepsi PKK’nın da üyesi olduğu Kürdistan Topluluklar Birliği’nde (Koma Civaken Kurdistan; KCK) tek çatı altında toplanıyor.

Güreş açıklamıştı

Körfez Savaşı sırasında Genelkurmay Başkanı olan emekli Orgeneral Doğan Güreş, Türkiye’nin bölünmesini isteyen ABD’nin terör örgütüne yardım ettiğini söylemişti. Habertürk’te 5 Mart 2007’de yayımlanan “Basın Kulübü” programına katılan Doğan Güreş, döneme damgasını vuran şok açıklamalarda bulunmuştu. Doğan Güreş, kendi döneminde, Asayiş Kolordusu Bölgesinde PKK’ya ABD helikopterlerinin malzeme attığını tespit ettiklerini belirterek, “Hemen helikopteri ‘vur’ emri verdim. ABD’li generali de arayarak durumu söyledim. Bunun üzerine PKK’ya yardım etmeyi bıraktılar” dedi.

Büyükanıt da söylemişti

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, “Müttefiklerimiz PKK’ya silah satıyor” demişti. Büyükanıt, Mayıs 2007’deki açıklamasında, teröre destek veren müttefiklerimizi şöyle eleştirmişti: “Teröriste mali yardım yapan da teröristtir. Müttefik olan ülkeler arasında PKK terörünü doğrudan ve dolaylı destekleyen ülkeler var. Bu bizi son derece rahatsız etmektedir. Türkiye’de teröristler çeşitli patlayıcılar kullanmaktadır. Topuk koparan mayınlar ve C4, A4 patlayıcılar... Bunlar süpermarketlerden alınmıyor.”

Can Dündar açığa çıkardı

Gazeteci Can Dündar, ABD-PKK ilişkilerini 2003’te Milliyet Gazatesi’nde belgeleri ile ortaya koydu. Dündar’ın, konuyla ilgili yazıları 18, 19, 21 ve 23 Ocak 2003 tarihli Milliyet’te yayınlandı. Belgelerden biri, 21 Ocak 2002’de PKK Başkanlık Konseyi Üyesi Mustafa Karasu’nun imzasıyla, ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen  mektuptu. Fotoğraf ise görüşmelere aracılık eden Davut Bağıstani ile PKK Başkanlık Konseyi üyesi “Botan” kod adlı, Nizamettin Taş, “Ebubekir” kod adlı Halil Ataç ve Amerika Birleşik Devletleri görevlilerini bir arada gösteriyordu. Dündar, 2011 yılında bu bilgilerin kaynağının dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt olduğunu açıkladı.

Gözleriyle gördü

Emekli Orgeneral Necati Özgen, PKK’nın ABD’nin desteğini aldıktan sonra Türkiye’ye her istediğini yaptırdığını ifade ederek, şunları söylemişti:

“Irak’ın kuzeyinde durum tehlikeye girince ben malzeme attığını gözlerimle gördüm. PKK, Peşmergeyle birleşti. ABD’nin desteğiyle birleştiler. ABD, PKK’yı başlangıçtan itibaren destekliyor. ABD’li albayların örgüt liderleriyle görüştüğünü biliyoruz.”

 

Silahlı eğitim Yunanistan’dan

Bebek Katili Abdullah Öcalan’ı adım adım izleyen Türkiye, yaptığı araştırmada canilere askeri ve terörist eğitim veren ülkelerden birinin de Yunanistan’la Kıbrıs Rum Kesimi olduğunu belgelemişti. Bu ülkeler ve Türkiye’ye yönelik düşmanca çalışmalarından bazıları şöyle:

ERMENİSTAN: Elegez, Leninakan, Okçuoğlu, Güllübadak, Mazdian, Misi, Colga, Gümrü, Arazdayan’da PKK kampları bulunuyor. Bu ülkede PKK’nın dergileri yayınlanıyor. Ermeni Yazarlar Birliği, Öcalan’ı “Büyük Ermenistan” fikrine katkılarından dolayı onur üyeliğine seçti.

YUNANİSTAN-GÜNEY KIBRIS: Yunan istihbarat örgütü ile ilk görüşmeler 1988 yılında başladı. Yunan milletvekilleri defalarca Öcalan’ı  Bekaa Vadisi’nde ziyaret etti. Aynı dönemde Rum Ordusu Komutanı Matafias da Öcalan’ı ziyaret etti. PKK adına öğrenci okutup, çok sayıda kamp yeri tahsis ettiler. Yunanistan, teröristleri helikoptere karşı füze kullanmaları için eğitti. Şemdin Sakık da ifadesinde Yunanistan’ın PKK’ya 9 adet Stinger füzesi verdiğini itiraf etti.

FRANSA: Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın eşi Danielle Mitterand’ın desteği ile Paris’te Kürt Enstitüsü açıldı. Fransa’da PKK’nın radyoları ve dergileri bulunuyor.

ALMANYA: Almanya’da PKK ile bağlantılı 106 dernek bulunuyor. Çeşitli dillerde yayınlanan pek çok gazete ve dergi de Almanya’da basılıyor. İlk başlarda bu örgüte sıcak bakan Almanlar, örgütün iç yüzünü gördükten sonra PKK’yı yasakladı. Ancak PKK, bu ülkenin yasal boşluklarından faydalanıyor.

İNGİLTERE: Bazı İngiliz milletvekilleri Şam’da Öcalan ile görüştü. Bunların arasında Lord Eric Avebury’da vardı. Bu ülkede birçok gazete ve dergi PKK adına çalışıyor. İngiliz gazeteci Andrew Norman Penny’nin Kuzey Irak’ta PKK için kuryelik yaptığı belirlendi. PKK’nın Avrupa temsilcisi Kani Yılmaz, İngiliz Parlamentosunda PKK’yı anlattı.

HOLLANDA: Sürgündeki Kürt parlamentosu (SPK) 12 Nisan 1995’te Hollanda’nın Lahey kentinde kuruldu. SPK, PKK’nın terör faaliyetlerini el altından yürütüyor ve örgüte uluslararası destek sağlıyor. Abdullah Öcalan’ın İmralı’da yaptığı açıklamalardan biri şöyle: “Hollanda üslenme ve eğitim alanımızdır; en fazla destek ve para aldığımız yerdir. Ayrıca uyuşturucu ticaretinden elde edilen paraların bir miktarı da bize aktarılıyordu.”

DANİMARKA: 1994’te PKK sempozyumu düzenlendi. ERNK’in 1995’te büro açmasına izin verildi. Burada Radyo Botan, Radyo Welat ve Kürdistan radyoları bulunuyor.

İSPANYA: ERNK Avrupa sözcüsü Kani Yılmaz , İçişleri Bakanı ile yaptığı görüşme sonrası bu ülkede çeşitli temaslarda bulundu. Madrid’te Kürdistan Enformasyon Merkezi bulunuyor. Bu ülkede PKK’nın bir de radyosu bulunuyor.

GÜNEY AFRİKA: PKK’nın Johannesburg’da bürosu bulunuyor. Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uygulanmasında PKK ile yakın ilişkisi olan Savunma Bakan Yardımcısı’nın büyük rolü oldu.

RUSYA: Öcalan ile ilk görüşme 1992’de Şam’da yapıldı. PKK’lıların Rus Meclis binasında basın toplantısı düzenlemelerine izin verildi. Suriye’den kaçan Öcalan’ın bir süre Rusya’da kalmasına izin verildi.

İSVİÇRE: PKK destekli 17 dernek, Radyo Lora ve Kürdistan Resiste dergisi yayında. Lozan’da Kürdistan Sempozyumu düzenlendi. Jura’da irtibat bürosu, Mont Soleil köyünde ise PKK kampı bulunuyor.

BELÇİKA: MED TV’nin yayınlarına izin veren Belçika, “Sürgündeki Kürt Parlamentosu” na yer verdi. Belçika’da PKK’nın birçok faaliyetine izin veriliyor.

İTALYA: Roma’da PKK destekli Kürdistan Sempozyumu yapıldı. Örgüt uyuşturucu-silah değişimi için İtalya’yı kullandı. Kürdistan Enformasyon Ofisi açıldı. ERNK temsilcisi Kani Yılmaz’ın kırmızı bültenle aranmasına rağmen basın toplantıları yapmasına bile ses çıkarılmadı.

 

Türkiye’ye karşı sinsi ittifak yapıldı

Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan, Türkiye’ye karşı sinsi siyaset uygulayan Kürt liderlerle hep içli dışlı oldu. Bunlardan biri de Celal Talabani’ydi. Bebek katili, Talabani ile yeni Orta Doğu planları ve Türkiye’ye ihanette sürekli iş birliği içinde oldular. Bebek katili, Kuzey Irak’taki peşmerge reisi Mesud Barzani ile de iş birliği yaptı, onlardan büyük destek gördü.

 

 

İŞTE O GÖRÜŞME

ABD-PKK ilişkilerini belgeleyenlerden biri de gazeteci Can Dündar’dı. Bu fotoğraf 2003’te Milliyet Gazetesi’nde çıktı. Bir dönem BM’nin K. Irak’ta yürüttüğü İnsan Hakları Projesi’nin sorumluluğunu üstlenen Kuzey Iraklı Davut Bağıstani, aslen Yahudi asıllı. Bağıstani, daha sonra bu buluşmayı doğruladı. Fotoğrafta yüzü cepheden görünen bıyıklı Bağıstani. Sağında, “Botan” kod adlı, Nizamettin Taş var. Solundaki beyaz saçlı “Ebubekir” kod adlı Halil Ataç. Sırtı dönük sakallı “Fuad” kod adlı A.Haydar Kaytan. Yüzü görünmeyen kasketli ise Dursun Ali. En solda oturan beyaz şapkalı ABD’nin yasadışı örgütlerle gayri resmi görüşmeler ve lobi faaliyeti yapmakla görevli bir askeri yetkili.

 

“En büyük destekçimiz ABD ve İngiltere oldu”

Abdullah Öcalan’ın İmralı’da sorgusunu yapan Jandarma İstihbarat Albay Hasan Atilla Uğur “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım?” adlı kitabında teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın ifadelerine yer verdi. Bebek katili Abdullah Öcalan, itirafları yansıtan kitapta, en büyük desteği İngiltere ve Almanya’dan aldığını belirtmişti. İmralı canisi Abdullah Öcalan, ABD’ye temsilci bile atadıklarını söyledi.

YUNANİSTAN: “En başından beri hep çok iyi destek aldık. Kamplar, askeri ve maddi destek, teknik sabotaj, orman yangını eğitimlerini bizzat Yunan istihbaratı verdi.”

SURİYE: “Hafız Esad’ın kardeşi Cemil Esad’la bizzat görüşüyordum. Suriye’de kamplar açtık. Suriye devleti örgütlenmemize izin vermişti. Maddi gelir elde etmemize engel olmuyorlardı. Sınır geçişlerinde kolaylık sağlıyorlardı. Suriye’de yıllık 1 milyon dolardan fazla gelir elde ediyorduk. Zaman zaman Muhaberat’ın (gizli servis) arabalarını kullanıyorduk.”

BULGARİSTAN: “Bir eğitim bürosu açtık... Gizli servislerinin haberi vardı... Ses çıkarmıyorlardı.”

SIRBİSTAN:  “Ellerinde Strella Füzesi vardı. 20 adet satın aldık. Sırplar sonra çok daha fazlasını bize destek amacıyla parasız verdi. Füze eğitimlerini de onlardan aldık. TNT, C-4 gibi patlayıcıları Sırbistan’dan sağlıyorduk.”

ROMANYA: “Bükreş’te evlerimiz ve derneklerimiz bulunuyordu. Devlet bize serbesti sağlamıştı. Türkiye’den katılanların ilk eğitim yeri Romanya’ydı. Romanya istihbarat servisi bize telsiz, dürbün, gece görüş cihazı gibi teknik malzeme verdi.”

ALMANYA: “Gizli servisle görüşüyordum. Parlamentodan da beni ziyarete gelenler olurdu. Örgüt yöneticisi Kani Yılmaz’ın sığınma talebini kabul edip, pasaport verdiler. Her anlamda güçlü olduğumuz bir yerdi.”

İNGİLTERE: “Bizim konumuzda en akıllı davranan ülkeydi. Hiç direkt siyasi ilişki kurmadılar. Ama gizli olarak en büyük desteği İngiltere’den alıyorduk.”

HOLLANDA: “Bizim üslenme ve eğitim alanımızdır. En çok destek ve para bulduğumuz ülkedir.”

FRANSA: “Bize her zaman çok yakın oldular!”

ABD: “Bir temsilci atadık. Dernek kurdular. Ayrıca bir enformasyon büromuz vardı. Zaman zaman oradaki düşünce kuruluşlarından destek aldık.”

 

Bölücü Lord yine sahnede

İngiltere Lordlar Kamarası Üyesi Lord Eric Avebury’nin, 22 Nisan 1994’te PKK lobisi yapmak ve rapor hazırlamak suçundan Türkiye’ye girişi yasaklandı. Ancak “Türkiye’ye geldiğinde uslu durması halinde” AKP döneminde yasağı kalktı. İmralı canisi Abdullah Öcalan’ın Eric Avebury ile ilişkisi İmralı yargılamasının tutanaklarına da girdi. Öcalan, Avebury ile Şam’da 3 kere görüştüğünü ve dost olduğunu söyledi. İhanet sürecinin vitrin isimleri Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu, Kadir İnanır ile Başbakanlık Müşaviri Sevinç Özcan geçen yıl nisan ayında İrlanda’da biraraya gelmişti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum