Ey Kürt kardeşim! İsrail'e güvenme Arakib'e bak

Niye desteklediğini de, İsrail’in ilk Başbakanı David Ben Gurion’ın 1948’te İsrail’in ilk kuruluş gününde yaptığı konuşmadan anlayabiliyoruz: “Filistin’in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir iş daha vardır; Nil’den Fırat’a kadar.” Siyanozmin kurucusu olan Theodor Herzl de “Kuzey sınırlarımız Kapadokya’daki dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı’na. Sloganımız, David ve Solomon’un Filistin’i olacaktır” diyerek Büyük İsrail devleti planının hedefini belirtmiştir.  Açıkça görülüyor ki, İsrail’in Kürdistan projesine olan desteği; Kürt kardeşlerimize bağımsızlık kazandırmak, onlara bir devlet bahşetmek değil, onları bir basamak olarak kullanarak, Theodor Herzl ve Ben Gurion’ın sınırlarını belirttiği arzı mevut hayalini, Büyük İsrail hedefini gerçekleştirmek içindir. Prof. Dr. Haydar Baş, bu gerçeği, “Barzani hareketi bir Kürt hareketi değil, Büyük İsrail hareketidir” diyerek yıllardır ifade etmektedir. Yine Sayın Baş, önemine binaen sık sık hatırlattığımız gibi, “Kürt kardeşlerimiz eğer oyuna gelirlerse, Filistinlinin kaderini yaşarlar” diye de ayrıca uyarmaktadır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, İsrail, Kürtleri bir basamak olarak kullanarak işgal hedefine ulaşmak isterken, onların da Yahudilerin bir kolu olduğu iddiasını ortaya atmaktadır. Delil olarak da Barzani’nin Yahudi olması ön plana çıkartılmaktadır. Barzani’nin Yahudi olduğu belgelerle kesindir. Tarih boyunca Barzan bölgesi Yahudi din adamlarının yetiştirildiği bir merkez olmuştur. Barzani ailesi de bu eğitimin sorumluluğunu üstlenmiştir. Daha sonraları kendilerini kamufle etmek için Nakşileşmişler ve İsrail adına faaliyetlerini Nakşi kılıf altında yürütmüşlerdir. (Nakşibendilik, Emre Polat-M. Emin Koç) Ama Kürtler İsrailoğullarının bir kolu değil, Prof. Dr. Haydar Baş’ın delilleriyle ortaya koyduğu gibi Oğuz Kaan’ın soyundan özbe öz Türktür. (Kürtlerin Türklüğü, Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu) Kürt kardeşlerimize Yahudi Barzani üzerinden büyük bir oyun oynanmaktadır. Türkiye’de de yıllarca aslen Kürt olmayan, tehcir döneminde kendisini Kürt gösteren Ermeniler üzerinden büyük oyun oynanmıştır. Kürt kardeşlerimize oynanan oyunu dün Mustafa Kemal Atatürk, Lozan’da bozmuştur ve Kürtler azınlık değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Türk milletinin asli unsurudur vurgusu yapmıştır. Bugün de bu oyunu “Türk-Kürt kardeştir, aynı dedenin torunlarıyız” diyerek, Kürtlerin Oğuz Türklerinden olduğunu vurgulayarak Prof. Dr. Baş bozmaktadır. Peki, bütün bu gerçeklere rağmen Kürt kardeşim oyuna gelirse, yaşayacağı Filistinli kaderi nasıl olacak, dilerseniz bir örnekle bunu izah edelim. Malum, önceki gün İsrail askerleri ülkenin güneyindeki Necef Çölü’nde bulunan, İsrail vatandaşı Filistinlilerin yaşadığı El-Arakib köyündeki evleri 119’uncu kez yıktı. 87 Filistinlinin yaşadığı köyde Temmuz 2010’dan beri yıkım yapılıyor. Dikkatinizi çekerim, burada yaşayan Filistinliler, İsrail’le mücadele etmiyorlar, resmen İsrail vatandaşı olmuşlar. Ama vatandaş olmaları, İsrail’e boyun bükmeleri onları kurtarmıyor, İsrail, Gazze’deki, Batı Şeria’daki vatandaşı olmayan Filistinlilere neyi reva görüyorsa aynısını kendi resmi vatandaşı olan Arakibli Filistinlilere uyguluyor. İsrail güçlerinin yıkım bahanesi evlerin ruhsatsız olması… Halbuki bu evlerin bulunduğu topraklar İsrail kurulmadan önce de Arakiblilere aitti. İsrail bu evlere ruhsat vermiyor, sonra da ruhsatsız diye yıkıyor. Yani gerekçeyi de kendisi oluşturuyor. Ayrıca elektrik ve su gibi yaşam için gerekli hizmetleri de sunmuyor. Arakib’i Savunma Komitesi üyesi Aziz et-Turi, “israil daha önce köyümüzü ayda bir yıkıyordu, şimdi ise iki ya da üç haftada bir yıkım gerçekleştiriyorlar. Biz ise topraklarımızda sağlam bir şekilde duracağız ve İsrail’in yıktığı evleri yeniden inşa edeceğiz. Çünkü burası bizim toprağımız” dedi.  İsrail’in vatandaşı olan Arakibliler böyle bir zulme maruz kalırken, söyler misin Ey Kürt kardeşim, arzı mevut hedefinde olan senin yaşadığın topraklarda sana gerçekten huzur verir mi, seni rahat bırakır mı? Filistinlinin kaderini yaşarsın hatta daha beterini, çünkü sen kabul etmesen de onlar senin Oğuz Türk’ü olduğunu çok iyi biliyorlar ve Müslüman Türk milletine tarihi kinleri var.