Fatih Sultan Mehmet hiç patates yiyemedi

Patates tüm mutfakların temel ihtiyacı. Doyuruculuğuyla, besleyiciliğiyle ve kolay yetiştirilebilir olmasıyla ideal bir besin patates.

Fatih Sultan Mehmet hiç patates yiyemedi
20 Mart 2017 - 09:52 - Güncelleme: 20 Mart 2017 - 22:01
Öyle ki bugün İskandinav ülkelerinin donmuş topraklarında neredeyse yetiştirebildikleri tek besin kaynağı patates. Tüm kıyamet senaryolarında yer alan bir gıda olan patates, Amerika keşfedilmeden önce eski dünyada tanınmıyordu.


Sezar çikolatadan bihaber yaşadı


Sezar çikolatadan bihaber yaşadı


Kakao ağaçları, milattan önce 5. yüzyıldan beri Amerika’nın en eski yerli halklarından Olmekler tarafından yetiştiriliyordu. Yalnızca ılıman ve yağışlı bir iklimde yetişebilen kakao ağaçlarının meyvelerinden diğer Amerika halkları Mayalar, Aztekler ve Toltekler de faydalandı. Fakat kakaodan bugün bildiğimiz anlamda çikolata üretmeyi bilmiyorlardı.  Kakao Amerika'dan getirildikten hemen sonra, şekerle karıştırıldığında bağımlılık yapan bir lezzete kavuştuğu keşfedilmiş ve bugün dünyanın tatlılar mutfağının yapı taşı haline gelmiştir. 


Büyük İskender domatesi hiç bilmedi


Büyük İskender domatesi hiç bilmedi

Domatesin anavatanı ise Güney Amerika’nın batı kıyıları. İspanyollar, domatesi ülkelerine götürdüklerinde, bitkinin yapraklarından yükselen koku nedeniyle Avrupalılar domatesin zehirli olduğunu düşünmüş. Sonradan zehirli olmadığı anlaşıldığındaysa İspanyol mutfağının vazgeçilmezi olmuş. Bugün özellikle soslarıyla ünlü bu mutfak, bu ününü domatese borçlu.


Leonarda Da Vinci hiç kabak tatlısı yiyemedi


Leonarda Da Vinci hiç kabak tatlısı yiyemedi


Kabak tatlısı her ne kadar çok yerelleşmiş ve benimsenmiş bir tatlı olsa da Anadolu topraklarındaki ilk bal kabağı muhtemelen en erken 17. yüzyılda yetiştirilmiştir. Amerika kıtası keşfedilmeden önce eski dünyanın bilmediği bir bitki olan bal kabağını atalarımızın da bilmediğine inanası gelmiyor insanın. 


Kleopatra hiç patlamış mısırla keyif yapamadı


Kleopatra hiç patlamış mısırla keyif yapamadı

Mısır, İspanya’ya ulaştıktan sonra en kısa sürede kabul gören ve yaygın şekilde tüketilen yiyecek oldu. Öyle ki 1630’da İspanyollar mısır ticaretini tek ellerine aldılar. Mısır, Çin’e ulaştığında burada da geniş kitlelerce kabul gördü çünkü ülke, o dönem de dünyanın en kalabalık nüfusuna sahipti ve kolayca yetişen bu besin, kitlelerin doyurulmasında pratik yararlar sağlıyordu.


Aristo bir kez bile ağzında dağılan çileğin zevkine ulaşamadı


Aristo bir kez bile ağzında dağılan çileğin zevkine ulaşamadı


1500'lü yıllarda çilek bilimsel olarak incelenmeye ve botanikçiler tarafından tasnif edilmeye başlanmıştır.1600'lü yıllarda Amerika'dan Avrupa'ya getirilen Fragaria virginiana ile 1700'lü yıllarda yine Amerika'dan Avrupa'ya getirilen Fragaria chiloensis çilek türleri bugün yetiştiriciliği yapılan çileklerin menşeini oluşturmuşlardır.


Ömer Hayyam meze olarak fıstığı hiç kullanamadı


Ömer Hayyam meze olarak fıstığı hiç kullanamadı


Yer fıstığının anavatanı tam belli değil, Brezilya veya Peru olduğu düşünülüyor. Peru’nun yerli halkı İnkaların mezarlarından içi yer fıstığı dolu kavanozlar bulunmuş. Ölümden sonraki yaşamda besin olsun diye konulmuşlar. İspanyol tüccarlar yer fıstığını hem kendi ülkelerine hem de Afrika ve Asya’ya götürmüş


Attila'nın ağzını biber hiç yakmadı


Attila'nın ağzını biber hiç yakmadı

Amerika'yı keşfeden Kristof Kolomb'un gemisiyle birlikte Avrupaya getirilen biber, buradan Anadolu ve Hindistan'a ulaşmış.


Hürrem Sultan hiç dondurma yalayamadı


Hürrem Sultan hiç dondurma yalayamadı


Bugün dünya tatlılarının neredeyse tamamında kullanılır vanilya. "Sade" olarak tanımladığımız her tatlı aslında vanilya içermekte. Böylesine tatlı kültürünün temelinde yer alan bir gıdanın 17. yüzyıldan önce bilinmiyor oluşu hayret edilesi değil mi? Düşünsenize vanilya olmasaydı bugün bir pastacıya gittiğinizde, bir tatlıcıya gittiğinizde bulabileceklerinizin muhtemelen yarısı olmayacaktı! 












YORUMLAR

  • 0 Yorum