Fatih'te Suriyeli kuşatması

Suriye’de iç savaş başladığında “Suriyeli” kardeşlerine sahip çıkmak adına en önce sokağa dökülen “Kâfir Esad, katil Esad” diye bağıran Müslüman kesimin en yoğun yaşadığı yerdir. “Suriye ile savaşmak caizdir” fetvasını bu Fatih’in yetiştirdiği “hocalar” vermiştir. İşte bu Fatih semti, Türkiye’nin her tarafını kuşatan Suriyeli mülteci sorunundan en ziyade etkilenen yerlerden biri oldu. Birkaç gün önce Fatih’in Zeyrek Mahallesi’nde Suriyelilerle, Fatihliler arasında çatışma çıktı. Üç kişi yaralandı. Bir Zeyrek sakini olayı şöyle anlatıyor: “Suriyeli 4-5 kişi bir olup, 16 yaşındaki bir çocuğu dövmüş. Bunun üzerine de önceki akşam mahalle sakinlerinden oluşan 20 kişilik bir grup olayın meydana geldiği yerde toplanmışlar. Sokağın alt tarafında ise 50-60 kişilik bir Suriyeli grup bunların yanına gelerek sopa ve silahlarla saldırıya geçmiş. Daha sonra silahlar çekildi ve 3 kişi yaralandı.” “Suriye ile savaşmak caizdir” diyen “Fatihli sığ kafalı hoca” sonunda savaşı Fatih’e taşıdı. Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’ın bu konuda yaptığı güzel bir haber var. Çiğdem Hanım, olayın meydana geldiği Fatih’e gitti ve halkla konuştu. O haberden kesitler aktarmak istiyorum: Fatihli vatandaş diyor ki; “Suriyeliler Fatih’e geldiğinden beri huzurumuz kalmadı. Bir apartman dairesinde 3-4 aile birden oturuyor ve çok gürültü yapıyorlar. Ama halkımızın da çok büyük kabahati var. Eskiden mahallede 500 TL olan ev Suriyeliler geldikten sonra 1500 TL oldu. Böyle olunca birçok ev sahibi evlerini kiraya verip uzak semtlere taşındı. Artık bizden çok Suriyeli yaşıyor burada ve bizden daha rahatlar. Tek isteğim Suriye’deki savaşın bir an önce bitmesi ve Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri. Mahalle sakinlerinin Suriyeler hakkındaki fikirleri aşağı yukarı hep aynı yönde. 15 yıldır Fatih’te oturan bir kadın da şunları söyledi: “Suriyeliler geldikten sonra Fatih, Fatih olmaktan çıktı. Fatih artık ‘Küçük Suriye’ oldu. Biz mahallemizde de Türkiye’de de Suriyeli istemiyoruz. Her türlü pislik arttı. Bu insanlardan her türlü zarar da gelir. Kavga olduğunda burada az daha birilerini öldüreceklerdi. Ama devlet bunların her yaptığına göz yumuyor.” Zeyrek Mahallesi muhtarı Mehmet Kemal Şerbetçi;“Suriyelilerin Türkiye gelmesiyle birlikte bizim mahalledeki ev kiraları da arttı. Fiyatlar bu kadar yüksek olunca kendi vatandaşımız buralarda oturamıyor ama Suriyeliler 8-10 yerden yardım aldıkları için rahatlıkla ödeyebiliyor. Suriyeli nüfusu artınca şikayetler de çoğaldı. Suriyelilerin çoğunun şehir kültürleri sıfır ve uyum sağlayamıyorlar. Benim istediğim, bir an evvel bunların geldiği ülkelerine geri gönderilmeleri ya da belli noktalarda toplanmaları.” (Milliyet, 19 Ekim 2017) Zeyrek muhtarı açıkça, Suriyeliler geldi Fatihliler mahalleden çekildi diyor. Bizde buna en uygun deyim “Dağdan gelenin bağdakini kovması” denir. Fatih’te yaşananlar aslında Türkiye’nin bir özeti. Suriyeli mültecilerin adeta suç işleme özgürlüğü var. Ticaret yapıyorlarsa vergiden,cezadan filan muaflar. Kavga ediyorlarsa karakolun bir kapısından çıkıp öbüründen çıkıyorlar. Yakinen tanık olduğum bir olay: Yeşilköy’de Suriyeliler sahilleri mahvediyorlar, çadır kuruyorlar, yerlere yatak yorgan seriyorlar, mangal yapmak için koyun kesip bağırsaklarını orta yere bırakıyorlar,  yediklerini, içtiklerini ortalığa saçıyorlar, vatandaşların şikâyeti üzerine Bakırköy belediye zabıtası gelip müdahale ettiğinde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi “müdahale eden zabıtalar hakkında soruşturma başlatıyor.”  Dikkat! Suriyeliler hakkında değil, onlara müdahale eden zabıtalar hakkında soruşturma başlatıyorlar!  Sebebi ise “Sahil kesiminin denetiminin Bakırköy Belediyesinde değil Büyükşehir Belediyesinde olması! Bunu bana Yeşilköy’de bir esnaf anlattı, inanamadım, ama gerçek bu. Bir devlet “hangi ülkenin vatandaşı olurlarsa olsunlar” insanlara “suç işleme, asayişi bozma, düzeni bozma” özgürlüğü verir mi? Türkiye’de maalesef bu özgürlük var. “Suriye ile savaş caizdir” diye fetva veren cahil kafalar, bugün Suriye’deki bütün asayişsizliği ve kaosu başta kendi “fetva makamları olan Fatih” olmak üzere bütün Türkiye’ye taşıdılar. Bence Fatihlilerin yapması gereken şey, Suriyelilerin kendi sokak ve mahallelerini kuşatmasının kaynağı olan fetvaları veren mübarek hoca efendilerini ziyaret ederek “bu haltı neden yediniz” diye sormaları.







YENİ MESAJ GAZETESİ