Gerçeklik Nedir? BEYİN

David Eagleman’nın son kitabı “Beyin” bir süredir okuma listemdeydi. Kitap fuarında karşıma çıkınca alıp okumaya başladım

Gerçeklik Nedir? BEYİN
10 Haziran 2017 - 12:53 - Güncelleme: 11 Haziran 2017 - 10:32
Son sayfasına kadar gayet keyifle okudum. Bu yazıda da, şimdiye kadar bu kitabın radarına girmediği insanlar için kısa bir açıklama ve bir özet geçmek istedim.

Kitap insan beyninin çalışma şeklini ve hayatımızdaki rolünü izah etmeye çalışıyor. Son bölümünde ise beynimizin potansiyelinin karşımıza çıkarabileceği enteresan olasılıklara değiniyor.

Bölüm 1: Ben Kimim?

Bizi biz yapan kodlar beynimizde saklıdır. Kimliği oluşturan anılar, düşünceler, kişilik…vb beyindeki bir hastalık ya da hasar ile değişikliğe uğradığında kimliğin de değiştiğini gösteren pek çok vaka vardır.

İnsanlar büyük ölçüde tamamlanmamış doğar. Diğer tüm canlıların aksine, insan beyni çok az programlanmıştır. Bulunduğu ortama ve yaşadıklarına göre şekillenir, bu da insanoğluna diğer canlılara kıyasla yüksek bir uyum kabiliyeti sağlar.

Yeni doğan bir bebeğin nöronları birbirinden oldukça farklı ve bağlantısızdır. 2 yaşına gelene kadar beyninde saniyede 2 milyon bağlantı oluşur. 2 yılın sonunda bebekteki sinaps sayısı bir yetişkinin iki katına ulaşır. Yaş ilerledikçe bu sinapsların yarısı (kullanılmadıkları için) budanır. Ör: Bir bebek tüm sesleri ayırt etme becerisine sahipken, Japonya’da büyüdüğünde R ve L harflerinin betimlendiği sesleri ayırt etme becerisini kaybedecektir.

Eğer bebek duygusal ilgi ve bilişsel uyaranlardan yoksun kalırsa beyin gelişemez. Ör: Çavuşesku döneminde, Romanya’daki yetimhanelerde son derece mekanik bir düzen içinde yetiştirilmiş çocukların IQ seviyelerinin genel ortalamanın epey altında olduğu, lisan kullanımda sıkıntı çektikleri, beyin etkinliklerinin düşük olduğu gözlemlenmiştir.

İnsan beynindeki kapsamlı yapım süreci 25 yaşın sonuna kadar sürer, bu yaştan sonra beyin yapısı daha sabit hale gelir ama beynimiz yaşamımız boyunca değişmeye devam eder, o yüzden kim olduğumuz da devamlı değişir.

Beynimizde sınırlı sayıda nöron vardır ve bunlar sürekli değişim halindeki ilişkilerden oluşan bir ağ içinde çalışırlar. Üzerlerinde hep başka işler için diğer nöronlara bağlanma konusunda bir baskı vardır.

Bir anıyı hatırlamanıza vesile olan nöronlar arasındaki bağlar, zaman içinde dahil oldukları diğer ilişkiler yüzünden zayıflar. Yani anıların düşmanı zaman değil, diğer anılardır. Bu yüzden anılar, yaşamımızdaki bir kesitin hassas video kaydı değil, çok kaba detayları olan birkaç fotoğrafı şeklinde kalır. Ve bu fotoğraflar da değişime açıktır. Ör: Elizabeth Loftus’un yaptığı deneylerde, anıları değiştirmenin, hatta beyne sahte anılar yerleştirilmesinin bile mümkün olduğu görülmüştür.

Bölüm 2: Gerçeklik Nedir?

Gerçeklik, gerçek dünyada olup bitenlerden çok beynimizin algıladığı ile ilgilidir. (Ör: Edward Adelson’ın Dama Tahtası yanılsaması ve Akiyoshi Kitaoka’nın Dönen Yılanlar yanılsaması)

Yazıyı Oku

YORUMLAR

  • 0 Yorum