Günümüzün en ünlü komplo teorileri

Her gördüğünüze ya da duyduğunuza inanır mısınız? Ya da okuduklarınızın tümüne? Her ne kadar aksini düşünsek de aslında birçoğumuzun algısını duyduklarımız, gördüklerimiz ya da okuduklarımız yönlendiriyor.

Günümüzün en ünlü komplo teorileri
11 Aralık 2017 - 10:43 - Güncelleme: 11 Aralık 2017 - 10:47
Bugün sahip olduğumuz bilgilerin neredeyse tamamını yeterince sorgulamadan kabul etmiş durumdayız. İşte komplo teorileri de tam olarak bu noktada devreye giriyor ve çok basit bir soru soruyor : “Ya gördüklerimiz, duyduklarımız ya da okuduklarımız doğru değilse?”Biraz bakış açımızı değiştirecek, biraz da bizlere beyin jimnastiği yaptıracak dünyanın en ünlü 10 komplo teorisini sizler için derledik.


 




51.bölge (Roswell hadisesi)



<span style=

Rosswell olayı bugüne kadar en çok konuşulan UFO olaylarının başında geliyor. Hatta Rosswell olayı o kadar çok ses getirdi ki, yarattığı karışıklık “Roswell Sendromu” olarak adlandırıldı. Her şey 7 Temmuz 1947’de RAAF (Avustralya Hava Kuvvetleri) personelinin New Mexico yakınlarında bir çiftlik üzerinde uçan “çay tabağına benzer bir cismi” rapor etmesiyle başladı. Ardından Amerika Birleşik Devletleri bu cismin bir balon olduğunu açıkladı. Amerikan hükümetinin bu pek de tatmin etmeyen garip açıklaması birçok komplo teorisinin üretilmesine yol açtı. 



Genel kanı bu uçan cismin bir uzay gemisi olduğu, tespit edildikten kısa bir süre sonra teknik bir aksaklıktan dolayı yere düştüğü ve içinde bugüne dek rastlanılmamış yaşam formlarıyla karşılaşıldığı yönünde gelişti. Bugün teorisyenler arasındaki genel kanı, dünya dışı bu yaşam formlarının Las Vegas yakınındaki 51.Bölge’de saklandığı. Bunun yanında bu teorinin birden çok görgü tanığı ve şahit tarafından da desteklendiğini söylemek gerek. 



Her ne kadar Amer




Gerçekten aya ayak basıldı mı?



<span style=

Bu komplo teorisine göre aslında NASA’nın aya ayak basma projesi hiçbir zaman gerçekleşmedi. Yani insanoğlunun aya ayak basması dünya çapında yapılmış tatsız bir şakaydı sadece. Teorisyenlerin iddiasına göre aya çıkıldığı iddia edilen tarihte NASA’nın elinde bunu yapabilecek kadar gelişmiş bir teknoloji mevcut değildi. Bu nedenle NASA Stanley Kubrick yardımıyla son derece gerçekçi bir film hazırladı ve tüm dünyaya bunu servis etti. 



Teorisyenlerin elini güçlendiren en önemli bulgulardan bir tanesi ise Edwin Aldrin tarafından aya dikilen Amerikan bayrağının bu esnada dalgalanıyor oluşuydu. Çünkü ayda dünyamızdaki gibi bir rüzgâr bulunmuyor. Daha çok tam tersi biçimde vakum etkisi olarak adlandırabileceğimiz bir durum söz konusu. 



Her ne kadar daha sonra NASA bu iddialarla ilgili zaman zaman çeşitli açıklamalar yapmış olsa da, komplo teorisyenlerini pek ikna etmişe benzemiyor.




John F Kennedy suikasti



<span style=

22 Kasım 1963 yılında tarihin en ünlü politikacılarından biri olan John F Kennedy bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Kafasından kurşunlanarak öldürüldüğünde içinde karısının da bulunduğu üstü açık bir limuzin Teksas’a doğru yol alıyordu. Yaklaşık 10 aylık bir araştırmanın ve yasal sürecin sonrasında suikastten Harvey Oswald isimli bir kişi sorumlu tutuldu. Ancak bu sonuç toplumu pek de tatmin etmedi. 



Genel kanı Harvey Oswald ile birlikte bir kişinin daha suikaste ortak olduğu, ve bu ortağın bir keskin nişancı olduğu yönündeydi. Yaygın kanaate göre bu suikast FBI ve KGB tarafından düzenlenen bir ortak operasyondu ve Harvey Oswald bu operasyonun üzerini örtmek için kullanılmıştı.



 




Prenses Diana’nın ölümü



<span style=

Galler ülkesinin  ünlü prensesi Diana 31 Ağustos 1997 yılında bir araba kazasında hayatını kaybetti. Aynı arabada prensesle birlikte seyahat etmekte olan erkek arkadaşı Dodi Fayed ve şöför Henri Paul da hayatını kaybedenler arasındaydı. Prensesin ölümü tüm dünyadan sevenlerini yasa boğdu. Çoğu kişi bunun bir suikast olduğuna inandı ve bununla ilgili birçok komplo teorisi üretildi. 



Bunların en ünlüsü Fayed ile olan ilişkisine onay vermeyen kraliyet ailesinin MI6 (istihbarat örgütü) eliyle Prenses Diana’yı ortadan kaldırmış olmasıdır. 




11 Eylül’ün gizemi



<span style=

11 Eylül birçok insan için elbette son derece trajik bir tarih olarak kayıtlara geçti. Washington’da bulunan dünya ticaret merkezine çarpan ve bir grup radikal İslam örgütü tarafından kaçırılmış olduğu iddia edilen uçaklar büyük bir felakete sebep oldu. Bu olayın ilk günlerinden başlayarak tüm suçlamalar, Amerikan hükümeti başta olmak üzere tüm dünya medyası tarafından El Kaide’ye ve onun üzerinden tüm İslami örgütlere yöneltildi. 



Ancak bugün birçok insanın düşüncesi, bu saldırının Amerikan hükümeti tarafından düzenlendiği ve Amerika’nın bu sayede İslam coğrafyalarına düzenlemek istediği saldırıları halkı gözünde haklı çıkartmaya çalıştığı yönünde. Bugün sadece küçük bir internet araştırması sonucunda siz de bu görüşü destekleyen hayli ikna edici kanıtlar bulabilirsiniz.




Sürüngen uzaylılar



<span style=

“Sürüngen uzaylılar” teorisinin sahibi ünlü komplo teorisyeni David Icke. Şunu da belirtmekte fayda var ki David Icke aynı zamanda şekil değiştirme yeteneğine sahip bu sürüngenimsi uzaylıların istedikleri politikacının şekline bürünerek dünyanın kontrolünü ellerinde tuttukları teorisinin de mimarı! Bugün tüm dünya tarafından tanınmış güçlü politikacıların bu sürüngenimsi uzaylılar ırkına mensup olduğu da iddialar arasında.



 




AIDS mikrobunun kökeni



<span style=

AIDS mikrobunun kökeni ile ilgili bir çok komplo teorisi olsa da onların en popüleri AIDS mikrobunun CIA tarafından Pentagon için özel olarak üretilmiş bir biyolojik silah olduğu. Amacı ise düşük sınıflara mensup Amerikan vatandaşlarını ve Amerika’da yaşayan Afrika kökenli kişileri “temizlemek”



Fakat birçok bilim adamı bu şekilde düşünmüyor. Virüsün 1930’lu yıllarda Afrika’da ortaya çıktığı ve ardından maymunlar ve insanlar aracılığıyla dünyaya yayıldığı ifade ediliyor.




Gizli örgütler ve yeni dünya düzeni



<span style=

Hepimizin dünyadaki birkaç gizli örgüt tarafından kontrol edilen kuklalar olduğumuz hayal edin! Böylesine büyük bir hakimiyet ve güçle yapamayacağınız ne olabilir ki? İddialar Illuminati ve benzer örgütlerin tüm dünyanın siyasi ve ekonomik dengelerini ellerinde bulundurdukları ve bu hâkimiyeti “yeni dünya düzeni” adı verilen bir tek dünya devletine ulaşmak için kullandıkları yönünde.




Kim bu William Shakespeare?



<span style=

Elbette hepimiz William Shakespeare’i tanıyoruz. Verdiği eserlerle çağının ve çağımızın en ünlü isimlerinden bir tenesi. Bugün bile kitapları okunmaya, yazdığı oyunlar tiyatrolarda sergilenmeye devam ediyor. Konumuza dönecek olursak, Shakespeare ile ilgili komplo teorisi bazı eserlerinin gerçekten ona ait olup olmadığıyla ilgili. 



Eserlerinin bazılarının Francis Bacon, Christopher Marlowe gibi isimlere ait olduğunu düşünen insanların sayısı hiç de azımsanmayacak düzeyde. Elbette bu teoriyi destekleyecek yeteri kadar kanıt yok. Ancak ilginç olan Shakespeare’in hayatının detaylarını bizlere anlatabilecek kadar yeterli bilginin de elimizde olmayışı.



 




Küresel ısınma koca bir yalandan mı ibaret?



<span style=

Bugün tüm dünya küresel ısınmayı ve geleceğimiz ne yönde şekillendireceğini konuşuyor. Ancak bir grup var ki, küresel ısınmanın bazı büyük devletler tarafından insanlığın sosyal reflekslerini ölçmek ve kontrol altında tutmak için uydurulduğunu iddia ediyor.

Mehmet Can Kömürcü











YORUMLAR

  • 0 Yorum