HDP, Suriye'de meclis kuracak

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “HDP, Suriye’de sürgün parlamentosu kurabilir” dedi. Metin Feyzioğlu, dokunulmazlıkların kalkmasıyla birlikte HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP’li milletvekillerinin tutuklanabileceğini belirtti. Böyle bir durumda PKK’nın, etnik kökeni nedeniyle siyasi temsil hakkı elinden alınan ve özgürlük mücadelesi veren bir grup olarak, kendini dünyaya tanıtma şansı elde edeceğine dikkat çeken Metin Feyzioğlu, şunları söyledi: “Meseleye ulusal ve uluslararası hukuk açısından bakılabilir. 3-4 ay önce Reuters’e bir haber düştü. Önemsiyorum, çünkü kaynak da belirtiyordu. Reuters’in haberinde şöyle deniyordu: PKK, dokunulmazlıkların kaldırılmasını heyecanla bekliyor. Düşmanınız eğer bir şeyin yapılmasını istiyorsa o zaman bir kere değil bin kere düşünmeniz lazım. Bölücü örgüt dünyaya dönüp, ’Ben terör örgütü değilim, milli kurtuluş savaşı yürüten, baskıya karşı direnen meşru bir yapıyım’demeye çalışıyor. Demek istedikleri memleketin bir bölgesinde bir topluluğu Türk parlamentosunda temsil hakkı sırf etnik kökenleri sebebiyle ellerinden alınmıştır. Dolayısıyla artık kendi siyasi çıkışlarımızı yapma hakkımız meşru hale gelmiştir.” 



Stratejik oyun

HDP çevrelerinde bunun dillendirilmeye başlandığını kaydeden  Feyzioğlu, şöyle devam etti: “Öyle sanıyorum ki sürgünde, Türkiye dışında bir parlamento söylenmeye başlandı. Zaten şu anda terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’nin kontrol ettiği bir toprak parçası var. Abdullah Öcalan’ın yurt dışında basılan, Türkiye’de okunması yasak olan ’İmralı Notları’kitabını getirttim, satır satır okudum. Orada da Suriye’ye ağırlık verilmesi gerektiği belirtiliyor. Suriye’ye yüklenin ve orada bir devlet oluşumuna gidin talimatı orada da var. Vladimir Putin ve Beşşar Esad bu parlamentoyu tanımaya hazırlanıyor. Hemen arkasından Avrupa Birliği ve ABD’de hükümet dışı organizasyonların mesajları başlayacaktır. 1970 tarihli  Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı var. Milletlerarası dostça ilişkilerin nasıl kurulacağını anlatan bir Genel Kurul kararı. Bunda şu var; Devletler birbirlerinin milli bütünlüğüne müdahale etmemelidir. Ama tersinden bir cümle var: Bir etnik grubun üzerine baskı kuruluyorsa, temsil hakları ellerinden alınıyorsa Birleşmiş Milletler şartlarına göre desteklenmesi görevi de vardır. Algıyı söylüyorum. Talimat verdi, o talimatla tutuklanıyorlar, o talimatla yargılanıyorlar.”