İflaslar yolda... Seçimden önce mi sonra mı?

Mart sonu itibarıyla dış borcu toplamda 245 milyar doları aşan özel sektör, 1 yıl içinde faiz hariç 69.1 milyar dolar anapara geri ödemesi yapmak zorunda. Faizler de eklendiğinde daha da kabaran faturaya Türk lirasındaki değer kaybı da eklendiğinde önümüzdeki dönem iflas sayısında patlama yaşanabileceğini ortaya koyuyor

İflaslar yolda... Seçimden önce mi sonra mı?
18 Mayıs 2018 - 10:06 - Güncelleme: 19 Mayıs 2018 - 09:34
Türkiye ekonomisi alarm veriyor. Türkiye'nin cari işlemler açığı, bir önceki yılın Mart ayına göre 1 milyar 695 milyon dolar artarak 4 milyar 812 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, 12 aylık açık ise 55 milyar 380 milyon dolar oldu.

Nisan ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 32.83 artarak 6.65 milyar dolara yükseldi. Verilere göre dış ticaret açığı ilk dört ayda 27.37 milyar dolar oldu. Nisan ayında yıllık bazla enflasyon ise yüzde 10.85 oldu.

Hükümetin yılsonu ortalaması olarak fiyatını 3.74 TL olarak açıkladığı dolar kuru, önceki gün dolar 4.50 TL'yi gördü. Yıl sonunda 5 TL'yi aşaabileceği konuşuluyor.

Ekonomideki alarm durumunu ortaya koyan verilere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından dün yayımlanan Mart dönemine ait özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcuna ilişkin verileri de eklemek gerekiyor. Zira veriler özel sektörün borç batağında olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Özel sektörün borcu 245 milyar dolar

Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri incelendiğinde, 2017 sonuna göre uzun vadeli kredi borcu 5.5 milyar dolar artarak 226.8 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu da (ticari krediler hariç) 401 milyon dolar artarak 18.6 milyar dolara yükseldi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 98 milyon dolar azalırken, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmaları ise 1.5 milyar dolar artışla 31.8 milyar dolar oldu.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 376 milyon dolar artarken, tahvil stoku ise 2 milyon dolar artışla 4.4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 3.6 milyar dolar arttığı, tahvil stokunun ise 507 milyon dolar artışla 7.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2017 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 214 milyon dolar azalışla 12 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 694 milyon dolar artışla 3.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

1 yıl içinde 69 milyar dolar geri ödeme

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Mart sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 3.3 milyar dolar artarak 156.6 milyar dolara yükseldi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 549 milyon dolar artarak 18 milyar dolar seviyesine çıktı.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Mart sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 69.1 milyar dolar olduğu gözlendi. Bu geri ödemeye faizler de eklendiğinde tutar daha da artacak.

İflaslar artacak

40 bin üyesiyle Türkiye özel sektörünü temsil eden en büyük sivil toplum kuruluşu olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu, Nisan ayında yaptığı bir açıklamada, "Son yıllarda giderek daha fazla dövizle borçlanan iş dünyası, ciddi anlamda bilanço bozulmalarıyla karşı karşıya' ifadelerini kullanmıştı.

"Şu anda firmaların çoğunda çok ciddi kur zararı var" şeklinde konuşan Kadooğlu, "Bilançolar zarar yazıyor. Bu durum sürdürülebilir değil" demişti.

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu'nun bu sözleri söylediği 24 Nisan'da dolar kuru 4.08 TL'ydi. Haber yayına hazırlandığı sırada ise dolar kuru 4.44 seviyelerinde seyrediyordu. Bu durum Türkiye ekonomisinde büyük bir iflas patlamasının kapıda olduğunu gösteriyor.

Tesbir alınamadığı takdirde, seçimleri 'belki' atlatabilecek Türkiye ekonomisini Haziran ayından sonra kabus dolu günlerin beklediği rahatlıkla söylenebilir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum