İlhan İrem, 22 yıllık sessizliğini bozdu...

1970’li yıllarda girdi hayatımıza… “İşte hayat”, “Yazık oldu yarınlara”, “Konuşamıyorum”, “Anlasana”, “Boşver arkadaş”, “Olanlar olmuş”, “Hayır ben değilim”, “Haydi sil gözlerini” ve yüreklere kazınan daha nice ölümsüz eser armağan etti insanlara. Dinlemeye doyum olmayan şarkıları ile bazen coşkunun, bazen hüznün doruklarına tırmandırdı. Müzik dünyasının pamuk kalpli romantik şövalyesi olarak sadece yaşamın ilahi duygusu aşkın değil, barışın, sevginin, iyiliğin, ışığın peşinden koştu daima…

İlhan İrem, 22 yıllık sessizliğini bozdu...
05 Ocak 2017 - 11:27 - Güncelleme: 05 Ocak 2017 - 12:41
Türkiye karanlıktan nasıl çıkabilir?  

Toplumun bir bölümünü, iğneleyen, aşağılayan, hedef gösteren, bölen konuşmalar yapanlar, ‘şimdi birlik, beraberlik zamanı' gibi söylemlerde bulunuyorlar. Oysa Sartre'ın dediği gibi ‘gerçek edimdedir.' En kötüsü oldu. Toplum elma gibi ortadan ikiye yarıldı. Bir tarafın başına felaket gelince, diğer taraf ‘oh olsun' diyebilecek kadar vicdansız bir vahşet ortamı oluştu. Farklılıklar kaşınarak, vatan duygusunun birliği kaybediliyor.  Şu anda millet olarak büyük acılar çekiyoruz. Ama yaşananlardan, o hainler kadar bu ortamı yaratanlar da, hiçbir yükümlülük üstlenmeyenler de, olaylardan ders almayanlar da sorumlu. Asla toplumu bölmeden, bütün insanların birbirini ortak heyecanlarla, sevgiyle kucakladığı bir Türkiye Cumhuriyeti'nin, özgürlük ve sevgi ülkesi olarak tohumları atılmadıkça karanlıklardan çıkılmaz. Bugünün sevgisizlik ortamında, politikacıların ülkeye yaşattığı ‘politik Acı'dır.

Yıllarca barışı arayan, savaş karşıtı eserler ve düşünceler ürettiniz. Yurtta ve dünyada barış için çözüm yolu nedir?

Dindar ve kindar nesillerin nasıl bir cehennem yarattığını görüyoruz. Yol ve hedef aynı cümlenin içindedir. ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış', bütün kainatta barış… Tüm hayatların en mucizevi can suyudur.

Saldırı altındaki Atatürk ve onun değerleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Mustafa Kemal Atatürk; Onu düşündüğümüzde hepimizin yüzünün mutlulukla ışıldamasıdır. Dün, bugün ve geleceğimiz, hümanizm, deha, merhamet, asalet, sağlam duruş ve hiç kaybetmediğimiz umutlarımızdır. Fikirleri ve öngörüleri yaşayan tek lider olarak, bütün dünyanın, düşmanlarının bile saygıyla hatırladığı, örnek aldığı bir deryaya, Türk Milleti’nin içinden çıkan bazı yabani otların saygısızlık yapması, sadece cehalet ve bilinçsizlikle açıklanamaz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum