İnternet yoldan mı çıkarıyor, yol mu açıyor tam olarak bilemiyorum

Kocasını seven, fedakâr bir anne iki hayat yaşamaya başlarsa ne olur? Ya o hayatın içinde bir yabancıya âşık olursa... Dünyada yaklaşık 5 milyon satan ‘Uyuyana Kadar’ın yazarı bu kez her şeyini kaybetmeye hazır Julia’yı yazdı. S.J. Watson ile yeni kitabı ‘İkinci Hayat’ı konuştuk.

İnternet yoldan mı çıkarıyor, yol mu açıyor tam olarak bilemiyorum
25 Şubat 2017 - 13:13 - Güncelleme: 26 Şubat 2017 - 11:49
Michel Foucault’dan alıntıladığınız “Eğer bastırma gerçekten de klasik çağdan bu yana iktidar, bilgi ve cinsellik arasındaki temel bağ olduysa ona ciddi bir bedel ödemeden kendimizi kurtaramayacağımız kesindir” sözüyle başlıyorsunuz kitabınıza. Nasıl bir bedelden bahsediyorsunuz?

- Benim için bu alıntı cinselliğimizin kimi parçalarını gizlemenin ya da onları reddetmenin tehlikeleri hakkında. Birey olarak, toplumun bizi bazı konularda kısıtladığını düşünüyorum. İnsanlar diğer insanlara neyin doğru neyin yanlış, neyin normal neyin anormal olduğunu söylemeye bayılıyor. Bunun yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Çok belirgin bazı istisnalar dışında, kimse kimsenin özel hayatının yargıcı olmamalı.

ALKOLİZM DE  ‘ACIDAN KAÇMA YÖNTEMİ’

Yine kitaptan bir cümle: “Yeryüzüne en iyi yüzlerimizi gösteriyoruz. Karanlığı içeride saklıyoruz. İnternet ekranı bunu daha da kolaylaştırıyor.” İnternet kadar uluorta bir yerde kimse bizi görmeyecek mi sanıyoruz?

- Bence internet, özellikle de sosyal ağlar, yansıtmak istediğimiz imajı son derece dikkatli bir biçimde yaratmamıza olanak tanıyor. Korkunç bir dönemden geçiyor olabilirsin, hiç de mutlu olmayabilirsin ama Facebook’a yüklediğin gülümseyen bir selfie sayesinde tüm dünyaya ne kadar mutlu olduğunu söyleyebilirsin. Pek çok insan sıklıkla yapmaya çalışıyor olsa da, gerçek hayatta bunu başarmak daha zor. Bana oldukça ilginç geliyor çünkü beni Facebook’ta takip eden ya da Twitter üzerinden mesajlarımı okuyan insanlar beni tanıdıklarını düşünüyor. Ama tanımıyorlar. Tam olarak değil.

İnternet yoldan çıkaran bir yer mi?

- Bu ilginç bir soru. Öncelikle ‘yoldan çıkarıcı’ lafını tanımlamamız gerekir -ki bu tüm günümüzü alır. Bence, internet sizinle aynı düşüncede olan insanları bulmanıza yardımcı oluyor. İster örgü örmeyi seven, ister trenlere tutkun, ister çok daha karanlık amaçlar / hevesler peşindeki insanları arıyor olun, mutlaka buluyorsunuz. Sonuç olarak, internet yoldan mı çıkarıyor yol mu açıyor, tam olarak bilemiyorum. 

Twitter’da takipçinizim. Epey aktifsiniz. Peki bilgisayarın karşısına hiç online aşk için geçtiniz mi?

- Evet geçtim. Benim yaşımda olup da bir şekilde interneti bu amaçla kullanmamış kimseyi tanımıyorum.

Kitabın fikri de böyle mi doğdu?

- Bir süre önce, hiç tanımadığım ve tanışmadığım bir kadının yazdığı bir blog sayfasını okuyordum. Kendimi bir röntgenci gibi görmeye başladım ve garip bir şekilde de arkadaşmışız gibi hissediyordum. Bunun bir yanılsama olduğunu fark ettim. Çünkü o kadın, yalnızca seçtiği bilgileri paylaşarak kendisinin ‘düzenlenmiş’ bir versiyonunu topluma sunuyordu. Anlattığı gibi olmadığını biliyordum. Ayrıca, bazıları son derece kişisel olan bilgiler paylaşıyordu ve nerede yaşadığını tespit etmenin kolay olabileceğini fark ettim. Bu durumun ne kadar tehlikeli olabileceği üzerine düşündüm. Öte yandan, insanlar yaşlandıkça interneti eski hallerini yâd etmek için kullanıyordu. Tüm bunlar harmanlandığında bu romanın fikrini elde ettim.

İnternet yoldan mı çıkarıyor, yol mu açıyor tam olarak bilemiyorum

İkinci Hayat, S.J. Watson, Doğan Kitap, 424 sayfa, 32 TL

‘İkinci Hayat’ta bir aile ve alkol problemi de var. Alkolü de tıpkı internet gibi arkasına saklanılan bir şey olarak mı düşündünüz?

- Tam olarak arkasına sığınılacak bir şey gibi görmüyorum. Alkolizm de tüm diğer bağımlılıklar gibi bir çeşit ‘acıdan kaçma yöntemi’dir. İnternet de bu kategoriye dahil olabilir. Belki de internet ve alkol, biraz daha çok hoşumuza gidecek başka bir insan olmamıza olanak tanır. Fakat ikisi de korkunç bir bedel ödetir bize.

“Bağımlılık sabırlı bir hastalıktır” diyorsunuz kitabın bir yerinde. Bununla ilgili ne biliyorsunuz? Bir bağımlı her zaman kurtarılmaya muhtaç mıdır sizce? Julia gibi, Kate gibi...

- Korkunç bağımlılıklarla savaşan insanlarla iç içeydim ve bu konuda araştırmamı yaptım. Bir bağımlıyı kurtarmanın mümkün olup olmadığından emin değilim. Sanırım yalnızca kendi kendilerini kurtarabilirler.

HÂLÂ GERÇEK BİR EŞİTLİK SÖZ KONUSU DEĞİL

Önceki kitabınız ‘Uyuyana Kadar’ filme uyarlandı. Epey izlendi ve kitap bestseller oldu. Bu durum, ‘İkinci Hayat’ı yazarken bir baskı oluşturdu mu?

- Bazı açılardan evet. İlk kitabı kendim için yazdım ve ailem, birkaç yakın arkadaşım ya da şansım yaver giderse birkaç okur ve bir edebiyat ajanı okur diye düşündüm. İkinci kitaba başladığımda, dünyanın dört bir yanından yazdıklarımı okumak isteyen insanlar vardı. Bu muhteşem bir şey fakat insanları hayal kırıklığına uğratmamak için ekstra bir baskı altında kalmak anlamına da geliyor.

İnternet yoldan mı çıkarıyor, yol mu açıyor tam olarak bilemiyorumYazarın romanından uyarlanan ‘Uyuyana Kadar’ filminde Nicole Kidman ve Colin Firth oynadı.

Filmi beğendiniz mi?

- Bayıldım!

Her iki kitapta da bir erkek yazar olarak, kadınlar hakkında yazıyorsunuz. Bunun bir nedeni var mı?

- Bu durum bir plan dahilinde gelişmedi. Her iki kitabımın da hikâyesi ve kurgusal dünyaları, bir kadının gözünden keşfetmek istediklerim oldu. Tarihin bu döneminde kadınların kendilerini buldukları yere ilgim var. Hâlâ gerçek bir eşitlik söz konusu değil ve hâlâ kendilerini erkeklerin maruz kalmadığı baskılar altında buluyorlar. Kurgusal metinlerimde kadın başkarakterler seçmemin sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum. Bu baskıları yazılarında keşfetmek istiyorum.

‘İkinci Hayat’ film olsun ister misiniz, Julia’yı kim oynasın?

- Muhteşem olurdu! Olmazsa da ağlamayacağım çünkü filmlere uyarlanması için kitap yazmıyorum. Aklımda birkaç oyuncu var. Hiçbirinin ismini vermeyeceğim elbette.

YORUMLAR

  • 0 Yorum