Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Afrin tepkisi: Seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi toplantısı öncesi konuştu. CHP lideri Afrin operasyonuyla ilgili, "Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Oraya asker sokacaksanız, seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce" dedi

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Afrin tepkisi: Seni kefenle karşılayan arkadaşlarını gönder önce
19 Ocak 2018 - 21:19
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afrin operasyonuna ilişkin, "Hiçbir devlet kendi sınırlarında kendisine düşman olacak bir terör örgütü istemez. Her devletin terör ve terör örgütleri ile mücadelesi evrensel bir haktır. Türkiye'nin, Suriye politikasının yanlışlarını çok iyi biliyoruz ama kendi sınırlarımızda terör örgütü ve onun uzantılarına destek verilmesini asla ve asla kabul etmeyiz. Afrin, El Bab gibi değildir. El Bab'da uluslararası uzlaşma vardı. El Bab'a gittik 72 şehidimiz var. Afrin'e girmek için bağırıp çağırıyorlar önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. Gerek Hulusi Akar'ın gerek Fidan'ın çabaları kayda değerdir. Yeri zamanı gelince eleştiririz ama çabaları kayda değerdir. Hava desteği almadan girilecek bir Afrin büyük maliyetlere yol açar. Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız sayın Erdoğan'a çağrımdır seni kefenle karşılayan arkadaşlarını önce oraya göndereceksin. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme. Eğer, diplomasi sonuna kadar zorlanırsa hava desteği de sağlanırsa sorun büyük ölçüde aşılabilir. Aksi halde sorun giderek büyür Türkiye'ye maliyeti büyük olur" dedi.   

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, "Birlikte, huzur içinde yaşamak en büyük arzumuzdu. Ama bir 15 Temmuz darbe girişimi belası çıktı karşımıza. 15 Temmuz darbe gecesi, parlamentoda  bombaların altında görev yapan milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Genel merkezden apar topar parlamentoya gittiler.  Demokrasiyi bu ülkeye getiren bir parti olarak demokrasiyi savunmak bizim namus borcumuzdur.  Siyasi görüşümüzün çok daha ötesinde bizim namus borcumuzdur. Demokrasiyi her koşulda savunmak zorundayız. 5 gün sonra OHAL geldi. Gelin FETÖ ile parlamento at başı olsun ve mücadeleyi yapalım. 'Hayır yürütme organına bu yetkiyi vereceğiz' dediler.  Buna karşı çıktık. Tarih bizi haklı çıkardı. Yürütme organına devir edilen bir yetkinin ne kadar insafsızca kullanıldığını hep beraber gördük. Bugün geldiğimiz nokta haklı çıktığımız noktadır. Keşke haklı çıkmasaydık. 20 Temmuz'da sivil darbe gerçekleşti. KHK'larla ülke yönetilmeye başlandı. Amaç FETÖ ile mücadeleydi ama FETÖ ile mücadelenin çok ötesine geçildi. Bugün, anayasa tümüyle askıya alınmış durumda. Yürürlükte ama hiç kimsenin, yasama ve yürütme organının uymadığı bir anayasa. Yargı üzerindeki baskılar artık aleni yapılıyor gizli kapaklı değil. İktidarın hoşuna gitmeyen bir karar mı aldı mahkeme? Gece yarısı bir operasyon ile  hakimler değiştiriliyor. Enis Berberoğlu, suçsuz yere hiçbir günahı olmadan boşu boşuna aylardır yatıyor hapiste. Top çevirir gibi dosyalar, hakimler gidip geliyor. Hiç kimse beraat etmiştir kararını veremiyor. Korkuyor. Suçsuz bir insan milletin seçtiği bir milletvekili boşu boşuna aylardır hapiste yatıyor. Yakından takip ediyoruz etmeye devam edeceğiz. Hakkını sonuna kadar savunacağayız. Nereye giderse oraya kadar savunacağayız" diye konuştu. 



"ÖYLE BİR NOKTAYA GELDİK Kİ, AYM KARARINI EN ALTTAKİ MAHKEME BEN UYGULAMAM, TANIMAM DİYOR" 

Kılıçdaroğlu, "Öyle bir noktaya geldik ki, AYM kararını en alttaki mahkeme ben uygulamam, tanımam diyor. Bu noktaya geldik. Bu bizim cumhuriyet tarihimizde bir ilktir. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını tanımamak gereğini yapmamak bizim tarihimizde bir ilktir. Çünkü o mahkemeler hukukun üstünlüğüne inanmıyorlar. O mahkemeler kararı saraydan aldılar. Nasıl karar verileceğine yönelik iradeyi saraydan aldılar. Hukuk çöp sepetinde. Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın kararları ne olacak bekliyoruz. AYM kararları Resmi Gazete'de de yayımlandı. Bir gerekçe yayınlanmadı. Bir gerekçe oydu. Şimdi o gerekçe de ellerinden alındı. Nasıl karar verileceğini hep beraber göreceğiz" ifadelerini kullandı. 



"OHAL'E DEVAM TÜRKİYE AÇISINDAN CİDDİ MALİYETLER DOĞRUYOR" 

OHAL'in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, "Dün OHAL 3 ay daha uzatıldı. Niçin uzatılıyor? FETÖ ile mücadele ise OHAL yetkisi olmadan aradan aylar geçtikten sonra FETÖ ile hala mücadele edemediyseniz sizin hükümetiniz, gücünüz tartışılır. Amaç FETÖ ile değil muhalefet ile mücadele. Açık çağrımızı yine yapalım. OHAL'i kaldırın. FETÖ ile mücadele için kanun mu gerekiyor? Oy birliği ile çıkaralım. Geç olmaz kesintisiz çalışırız. Amaç milletin değil de sarayın çıkarıysa, OHAL'e devam edecekler. OHAL'e devam Türkiye açısından ciddi maliyetler doğruyor. Önünüzde hiçbir engel yokken neden bir insan 21. Yüzyılın Türkiye'sinde TBMM'nin önüne gider ve kendisini yakar. Bir başkası İzmir'de soyunur ben açım der. Zam üstüne zam yağıyor. Millet perişan vaziyette. Kimse sesini çıkaramıyor. Binlerce kişi mağdurken aş, iş ve ekmek peşindeyken nasıl oluyor da ses çıkmıyor bu toplumdan? Sesi çıkan sadece biziz. İktidarın devletin bütün gücünü arkasına alarak hedefe koyduğu parti de biziz. CHP sussun. Ne demek işçi kendisini yaktı, taşeron işçi? 'Bunları dile getirmeyin.' Biz bunları dillendireceğiz. Milletin ortak sesiyiz" diye konuştu. 

"YAKMA OLAYINI HABER YAPAMAYAN GAZETELER BEN KONUŞTUKTAN SONRA HABER YAPMAYA BAŞLADI"

Kılıçdaroğlu, "Ben konuştuğumda, yakma olayını haber yapamayan televizyon ve gazeteler ben konuştuktan sonra haber yapmaya başladılar ama beni eleştirerek. Birisi kendisini işsizlik nedeniyle yakıyorsa bu dünyanın her tarafında haberdir" dedi. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum