Kimse kızmasın.. Ben de bugün kendimi yazdım..

En zor iş, kendinin adamı olmaktır. Hayatımın gerçeği bu giriş cümlesinde gizli.

Kimse kızmasın.. Ben de bugün kendimi yazdım..
17 Şubat 2017 - 09:16


Arada kesintiler yaşasam bile, 1984 yılından bu yana, her gün en az bir yazıyla okur karşısına çıkıyorum; bazı günler birden de fazla.

Bir ara.. hem çalıştığım gazetede ‘Gündem’ ve ‘Kulis’ olarak iki yazı yazıyordum, hem de aynı gün İngilizce bir gazetede bir yazı; akşamları da dördüncü bir yazı olarak kaleme aldığım yorumu Kanal-7 ekranlarında okuyordum.

Günde dört yazı.

30 küsur yıldır sürdürdüğüm verim 20 binden fazla makale anlamına geliyor.

Bunlar görüş açıkladığım yazılarım benim.

Hiçbir yazıyı ısmarlama yazmadım.

Yazarlık ilkelerim

Elbette benim de herkes gibi hassasiyetlerim var. Hatta herkesten fazla.

Kendime yakın hissettiğim insanlarla ilgili kınayıcı veya incitici tek bir yazıma rastlayamazsınız. Eleştirmişimdir, ama o kadar…

Üzülmesini istemediğim kişiler veya gruplar ile ilgili eleştirel bir yazı yazacaksam, genellikle, kendi buluşum olan ‘tersten çakma’ yöntemini uygularım…

En karşı olduğum tiplere bile yazılarımda lâkap takmam, insanların isimleriyle, görünüşleriyle alay etmem.

“O bana şunu dedi, ben de ona şöyle çakayım…” diye konuşan iç sesimi yazı hayatımda bir kez bile dinlememişimdir.

Karşı çıkışlarımı hep dengeli götürmüş, mutlaka tarihten, kitaplar-filmler-gerçek olaylardan örneklerle ne demek istediğimi anlatmaya çalışmışımdır.

Sürü işi bana göre değildir; kendi doğrularımı başkalarınınkinden –o başkaları kim olursa olsun– daha önemli bulurum.

Yazarların yazdıkları kayda geçtiği için hesaba çekilmeleri kolaydır; o hesaplaşmada üste çıkmak gibi bir derdim vardır.

Günlük hayatımı, insanlarla ilişkilerimi de buna göre ayarlamışımdır.

Ya politika?

Yazının devamı için tıklayın >>

 




 



YORUMLAR

  • 0 Yorum