Milli gelir yüzde 11.1 arttı mı?

TÜİK, 2017 yılı 3. çeyrek büyüme verisini açıkladı. Gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYH), 2017 yılı 3. çeyreğinde, 2016 yılı 3.çeyreğine göre yüzde 11.1 arttığını açıkladı. Yandaş medyada bayram var. Dillerinde 11.1 rakamı sevinçten uçuyorlar. Çin'i sollayıp dünya birincisi olmuşuz. Avrupa'yı dörde katlamışız.

Milli gelir yüzde 11.1 arttı mı?
17 Aralık 2017 - 22:11
Herkes cebine baksın.  Gelirinde böyle bir artış var mı? Açıklanan büyüme verisi, ne derece sağlıklı? Kapsayıcı mı?  İstihdam var mı?  Kişisel büyüme var mı?  Bunlara bakacağız. Ortaya atılan verinin içi dolu mu?  Gayrisafi yurtiçi hâsılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; Tarım sektörü: Yüzde 2.8 arttı. Sanayi sektörü: Yüzde 14.8 arttı. İnşaat sektörü: Yüzde 18.7 arttı.  Hizmetler sektörü: Yüzde 20.7 arttı. Tarım sektörünün yüzde 2.8'le dip yaptığını açıklayan TÜİK, takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2017 yılı 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9.6, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.2 arttığını açıkladı. Beklentilerin çok üzerinde olarak açıklanan 2017 yılı 3. çeyrek büyüme rakamının içeriği analize muhtaçtır.  Şişirilmiş yatırım verileri, ithal ürünlerden oluşan ihracat ve teşvikli tüketimden kaynaklanan büyüme ne kadar sağlıklı?  Büyümeye; özel tüketim yüzde 6.89, yatırım yüzde 3.66, ihracat yüzde 4.12, devlet tüketimi yüzde 0.35 katkı sağlarken, ithalat yüzde -4 negatif etki etmiştir. 2016 3. çeyrek: -3.7, 4. çeyrek: -7, 2017 1. çeyrek: -12.1, 2. çeyrek: -9.3'le 5 çeyrek dip yapan makine-teçhizat, yüzde 15.3 nasıl büyümüş? Hangi verilerden kaynaklanıyor? Rüzgâr gülü, güneş panelleri mi? İhraç ürünlerinin yüzde 67'sinin ithal ürünlerden oluştuğu ihracatın, büyümeye katkısı abartılmıştır.  Kredi Garanti Fon’u (KGF) marifetiyle 250 milyar Lira (GSYH'ya yüzde 11.83 katkı) kredi desteği verilen 312 bin şirketin boğulmaktan kurtarılması, dolayısıyla bankaların bilançolarının düzelmesi borsada balona sebep olmuştur. İnşaat ve dayanıklı tüketim mallarına tanınan vergi indirimleri, hane halkının tüketimini öne almasını tetiklediği görülüyor. Şirketlere verilen finans desteği, teşvik ve vergi muafiyetlerinin büyümeye kısmi katkısı, Baş Hoca'nın "emisyonu artıralım ki; ekonomi büyüsün" görüşünü doğrulamaktadır. Yanlış tarafı, milli para kullanılmadığı için; günün sonunda, emeğin kreditörlerin hesabına aktarımıdır.  Hindistan'ın yüzde 6.7, Çin'in yüzde 6.8 verisi üstünde açıklanan büyüme; işsizlik, enflasyon, borç ve faiz  tüm verilerin dip yaptığı ekonomide; 2016 yılı 3. çeyreğindeki yüzde -1.8 küçülmeyi baz alıp, yüzde 11.1 büyüme ile kıyaslama yapmak, ciddi bir gayret ve cambazlık ürünü.  3 yıllık OVP'ında açıkladığı yüzde 5.5 büyüme hedefini ıskalayan iktidarın, kredi ve teşviklerle hormonladığı büyümeyi, 7.8'e revize eden kreditörleri, aşağılayan Bakan Zeybekçi'nin işgüzarlığı  güldürmektedir.  TÜİK tarafından açıklanan GSYH verilerinde tuhaflık var;  2016 yılı 3. çeyrekte 225.2 milyar dolardan, 2017 yılı 3. çeyrekte 234.5 milyar dolara yükseldiği açıklanan GSYH, dolar bazında yüzde 4 artmışken yüzde 11.1 büyümüş ilan etmek nasıl oluyor? İktidarın, ekonomistleri bıyık altından güldüren büyüme verisi, okumayan, okusa da anlamayan cahil kalabalıkları, kafa kola alıyor. İktidara lazım olan oy da bu yığınlardan elde ediliyor. Uzun vadede, enflasyonu parasal sıkılaştırmayla kontrolden gelecek küçülme, büyümenin sürdürülebilir olamayacağını kanıtlıyor.  Ayağı yere basan uzmanlar, "kendimizi dünya rekortmeni görmeyelim" derken, ülkemizin ciddiyetten yoksun bu basit kişiler idaresi altında olması, endişe vericidir. 





YENİ MESAJ GAZETESİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum