Muharrem Bayraktar yazdı ABD neden teröristten yana?

Türkiye son dönemde bilhassa Ortadoğu’daki gelişmelerde sık sık ABD ile karşı karşıya geliyor gibi bir izlenim ortaya koyuyor. Hatta bu durum 'izlenim' kelimesini çoktan aşıp gerginlik boyutuna ulaşma noktasına da varıyor.

Muharrem Bayraktar  yazdı ABD neden teröristten yana?
27 Ekim 2016 - 09:29 - Güncelleme: 27 Ekim 2016 - 19:13
Türkiye bilhassa PKK’nın uzantısı olan ve omurgasını Türkiye’den giden PKK’lı militanlarının oluşturduğu PYD’nin Amerika tarafından korunup kollanmasına, silah ve eğitim verilmesine sert tepki gösteriyor. Devlet katından "bizden yana mısınız, onlardan mı" diye öfke dolu mesajlar verildiğinde, Amerikalılar hemen “Türkiye bizim dost ve müttefikimizdir” diyerek, Türkiye’nin gönlünü almaya çalışıyor ve hemen akabinde PYD Peşmergelerinin olduğu binalara Amerikan bayrağı astırarak onlara da sahip çıktığını gösteriyor.

Yani hem Türkiye’ye, hem PYD’ye zeytin dalı uzatıyor.

Türkiye, 800 kilometrelik bir sınır hattının PKK tarafından kontrol edilir hale gelmesinden ve bu hattın diğer uncunda partner olarak Amerika’nın olmasına elbette sessiz kalmamalı. Her ne kadar bu tablonun meydana gelmesinin sebebi bugüne kadar uyguladığımız yanlış dış politikalar ise de ülkemiz için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturan Amerikan destekli bir Kürt koridoruna sessiz kalmamak en doğru şey.

Ama burada yapılması gereken şey, Suriye topraklarına asker çıkartarak ya da bombalar yağdırarak hem Suriye ve Rusya’nın hem de ABD’nin askeri olarak mayın sahasına girmek değil, kavgalı olduğumuz Suriye ile bir an önce el sıkışmak.

Doğru bir gayeyi yanlış politikalarla heba etmek bize 5 yıldan beri devam eden Suriye iç savaşında olduğu gibi yeni ve kanlı “5 yıllar” armağan edecektir.

Türkiye, Suriye ve Irak’ta ne istediğini net ve somut olarak ortaya koymalıdır. Amacımız dışarıdan algılandığı gibi ve bugünün dünyasına hiç yakışmayan üstelik gerçekleşme ihtimali sıfır olan “Musul ve Halep’in fethi” olmadığına göre  bu hamaseti bırakıp tek gayemizin ülkemizin güvenliğini sağlamak olduğunu ve bu güvenliği sağlamak için komşuların egemenlik haklarını ihlal etmeden ve işbirliği içinde her şeyi yapmaya hazır olduğumuz ilan etmektir.

Gelelim Amerika’nın komşu coğrafyalardaki teröristlerle neden böyle sıkı fıkı olduğuna.

Amerika’nın yaptığı şey Türkiye’ye karşı PYD’yi tercih etmek değil, menfaatleri uğruna her türlü ittifakı göze almaktır. Bu bağlamda Türkiye de, El Kaide de, PYD de, IŞİD de müttefiktir!

Çünkü beraber horona kalktığımız Amerika’nın dün yaptığı da budur, bugün yaptığı da.

Terör ve terör grupları, Amerika için her zaman “kullanılabilir doğal ortaktır.”

Nikaragua’dan El Salvador’a, Irak’tan Küba’ya kadar birçok terör örgütünün ABD himayesinde ve desteğinde olduğu, birçok darbe girişimlerinin bu terörist gruplarla ABD’nin birlikte gerçekleştirdiği eylemler sonucu gerçekleştiği de biliniyor.

Aslında Amerika’nın, bu saldırgan tavrına en büyük tokat, Dünya Mahkemesinden gelmişti. ABD’nin Nikaragua’da yaptığı eylemler sonucu, 1986 Haziranında Dünya Mahkemesi bir karar alarak ABD’yi açıkça teröre destek vermekle suçladı.

Haziran 1986’da Uluslararası Adalet Divanı, ABD’nin eylemlerinin, gücün yasalara aykırı kullanılması ve mevcut anlaşmalara aykırı bir durum olduğu hükmüne vardı. Mahkeme, ABD’nin başka ülkelerin işlerine kuvvet kullanarak müdahale etme gibi bir hakka sahip olmadığına karar verdi.

Noam Chomsky ise ‘ABD Terörü’ adlı kitabında bu yeni ve Amerika’ya has özgürlük biçimini şöyle anlatıyor: “Tarihî incelemeler ve mevcut vesikaların tutarlı bir dökümü, ABD’nin gerek güvenlik ve gerekse uluslararası politikanın esasını, bizim ‘beşinci özgürlük’ olarak isimlendireceğimiz, özgürlüğün korunmasının ve bu iş için anavatanda güç esasına dayalı bir düzenin kurulmasının oluşturulduğunu göstermektedir. Beşinci özgürlük nedir, diye soracak olursanız; beşinci özgürlük: Soyma, sömürme, hüküm altına alma ve sonuç alabilmek için her türlü güce başvurma özgürlüğüdür.”

ABD terörü hakkını hevesini işte bu ‘sonuç alabilmek için her türlü güce başvurma’  hevesinde buluyor. Türkiye, Amerika’ya ‘artık bu coğrafyada sonuç alabilmek için her türlü terör guruplarıyla ittifak yapılamayacağını ve bunun uğruna bin yıldan beri yaşadığımı bu toprakları ateş hattına atamayacağını’ göstermelidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum