Neden Varız Sorusuna Yanıt Teknoloji Olabilir mi?

Bodrum fikir atölyesinde bu hafta kadim sorunun yanıntını arıyoruz. Neden varız?

Neden Varız Sorusuna Yanıt Teknoloji Olabilir mi?
30 Aralık 2017 - 11:23 - Güncelleme: 30 Aralık 2017 - 11:28
“İnsan, var oluşun ortasına öylece, atılmıştır. Bu bir tercih ya da seçimin sonucu değildir.” diye söze başlar Martin Heidegger neden varız sorusuna ve teknoloji ile şekillenen dünyaya eleştirisine başlarken. Ve devam eder insanın felsefi derinliği olmayan bir algıya sürüklenişini anlatarak. Bu konuda da suçlu teknolojinin göz kamaştıran bir illüzyon ile kurduğu yeni dünyadır. Martin Heidegger varoluşçu akımın kla...

klasik temsilcisi olduğundan ve Antik Yunanın teknik dünya felsefesi ile ilgilenmediği için derin bir hezeyan içinde olduğunu fark etmememiştir.

En eski disiplinlerden biridir teknoloji felsefesi. İnsanın doğasında var olan, ezoterikyaklaşımlarının da etkilediği duygu dünyasında barındırdığı bir korkunun sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

İnsanoğlunun bilinç kazandıktan sonraki biominal adı Homo Sapiens’tir. “Homo” Latin kökenli bir kelimedir “insan” anlamına gelmektedir. “Sapiens” ise “Bilinç” şeklinde çevrilebilir. Ardından fiziki evrimi pek fazla değişmezken zihnin derinliklerinde ortaya çıkan sıçrama ile iletişim yeteneklerini geliştiren, sorgulayan, sanat yapabilen canlıya  evrilerek günümüz insanoğlu düzeyine ulaşmıştır.  Homo Sapiens Sapiens  (Bilincinin bilincinde ki insan) olarak adlandırılmıştır. Bu sıçrama onu tüm canlılardan ayıran özellik kazandırmıştır. Buna kazanım diyebilir miyiz bilmiyorum ancak birazdan irdeleyeceğimiz  bu özellik “ölüm korkusudur”.

Ölüm korkusu ilkel düzeyde tüm canlılarda refleksler olarak ortaya çıkar. Çiçekler dahi yaşamlarını devam ettirerek türlerini sürdürmek için güneşe yüzlerini dönerler. Ancak canlıların bu çabaları insanoğlunun bilinmezlik fenomenine karşı yapacaklarının yanında bir hiç sayılır.

İnsanoğlunun düşünce dünyasını etkileyen temel iki akım vardır. Bunlar zaman zaman iç içe geçen, birbirlerinin donelerinden faydalansalar da temelde ciddi algı ayrılıklarına sahiptir. İlki idealizm olarak adlandırılır. İçinde inançların, metafizik öğelerin ve çeşitli öğretilerin bulunduğu disiplindir. Genel olarak kâinatı akıl yürütme yöntemi ile algılama eğilimlidir. Diğer akım ise “materyalizm” olarak adlandırılır. Evreni ve varlığı mekanik ve diyalektik olarak ele alır. Rasyonalizm ve positivizim en güçlü alt dallarıdır. İki akımında çıkış noktası aynı (ölüm korkusu) ancak çözümleyiş methodları farklıdır.

Teknoloji ve İnsan

Teknoloji günümüz de insan hayatını kolaylaştıran unsurların tümüne verilen ortak ad gibi gözükse de aslında yakın tarihi bile gözden geçirseniz tüm gelişmelerin başlangıçta askeri projeler olduğunu görebilirsiniz. Bilindiği gibi insanoğlu kendi türünü öldürme eğiliminde olan tek canlı türüdür. Bu eğilim, modern dünyada iktisat biliminin temelini oluşturan kaynakların kıtlığı, isteklerin sonsuzluğu döngüsünden dolayı artmıştır. Kendi yaşamını tehdit eden varlığın kendi türünden olan diğer canlılar olduğu düşüncesi ile insanoğlu askeri teknolojinin gelişmesine en büyük parasal kaynakları harcamakta ve bu bilgilerin güvenliğini en üst düzeyde önemsemektedir. Çünkü yaşamının varlığı buna bağlıdır.

Yazıyı Oku

YORUMLAR

  • 0 Yorum