Amerika'nın çirkin yüzü
İslâmcı" IŞİD, bütün dünya için tehdit. IŞİD'le kim mücadele ederse ona destek olunması gerekir, değil mi?Kaynak: Amerika'nın çirkin yüzü - Arslan TEKİN
28 Aralık 2016 - 10:11
Ama ABD, destek olmuyor. El-Bâb'a dayandık... Bundan ötesi Menbic... İşte orası PKK'nın elinde... Türkiye'nin ABD'ye ısrarıyla, PKK çekildi deniyor. İnanmayın... PKK/PYD'nin hedefi belli; bizim bütün sınırımızı kapatmak. En büyük destekçisi ABD.
(Kısa bilgi: El-Bab'daki "el" harf-i tariftir. Yani İngilizcedeki "the" artikılı gibi. Arapçada kelimeye birleşik yazılır. Menbic, Türkçede nedense Batılılar nasıl kullanırlarsa öyle yazılıyor. Münbiç deniyor, Membiç deniyor... Arapçada "ç" sesi yoktur; hâliyle, bu sesin işareti "ç" harfi de yok.)
El-Bâb, öyle bir "kapı" ki, IŞİD'in bitiş eşiği diyebiliriz. Buradan IŞİD'in başşehir yaptığı Rakka'ya, arkanı sağlama alarak yürüyebilirsin.
El-Bâb nahiye gösterilir ama, bizim birçok il merkezimizden büyüktür. Savaş öncesi nüfusu 150 bin dolayındaydı. Hemen tamamı Sünnî olduğu için, Rejim güçleri tutunamadılar.
Artık kabul edelim... Şam yönetimi, tamamen radikal Şiî grupların elinde... Bağdat yönetimi de öyle. Yoksa İran ve Lübnan Hizbullah'ı Irak ve Suriye'de bu derece aktif rol oynasın!
ABD'nin arkadan vurmasına öyle hırslanıyorum ki... Ulan git IŞİD'e, de ki: "Sana dokunmayacağım. Sen de bana dokunma. Zaten yaptınız bir aptallık... Sınır olduğunuz Türkiye'yi karşınıza aldınız... Sınırdan sizi geri attık ama 30 km. ötemizde de tehlikesiniz. Sizi temizlemek mecburiyetindeyiz. ABD'nin bizi desteklemesi lâzım güya... Meğer onun meselesi PKK imiş... Stratejik coğrafyada 80 milyonluk Türkiye'yi PKK'ya tercih etti. Çirkin yüzünü bir daha gösterdi. El-Bâb'ı alırsak PKK'nın "devlet" kurma hayali bitiyor. İşte Amerika buna razı değil. Bana teminat verin, El-Bâb'ı size bırakayım."
İçimden geçen bunlar... ABD, insanı İslâmcı terör örgütlerine, "Sen beni görme, ben de seni!" deme noktasına getiriyor.
ABD, PKK'ya bu kadar bel bağlıyorsa, asıl hedefi, uzun vadede Türkiye'dir. Türkiye asla istikrar bulmasın, çalkalansın, yalpalansın, erisin!..
ABD'nin güttüğü politikaya bakarsak, PKK'ya oynamasına başka bir izah getiremiyorsunuz.
Dertleri "Tayyip Rejimi" ise, "Durun orada!" deriz. ABD bizim için artık "dış mihrak"tır ve "Tayyip'i yedirmeyiz!" diskurunu çekeriz. Kendi göbeğimizi kendimiz keser, kendi meselemizi kendimiz hallederiz.
"Dış mihraklar" Türkiye'de %50'nin hissiyatının, hedef aldıkları zata karşı nasıl kemikleşmeye başladığını görüyorlar ve stratejilerini bu %50 üzerine kuruyorlar. (Maalesef hedefteki zatın, bu ülkenin, %50'nin de vatanı olduğunu hiç hesaba katmaması "dış mihraklar"ı bu fikre kilitlemiştir.)
ABD'nin uluslararası koalisyon güçleri komutanı Korgeneral Stephen Townsend Rakka ve Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının iki yılı bulacağını söylüyor.
İnce hesap yapmasalar, böyle konuşmazlar herhâlde...
Aklıma geliyor... Türkiye'yi, "El-Bâb'a sen yürü, arkandan geliriz." diyerek aldattılar mı?
ABD, Rakka için tehdit olsaydı, IŞİD'in El-Bâb'da bu kadar güç toplayamayacağı, yazılıp söyleniyor.
Anlaşıldı: ABD'nin maksadı, Türkiye'ye IŞİD'i vurdurmak ve Türkiye vururken güç kaybetmesini sağlamak, PKK'yı rahatlatmaktır.
Arslan TEKİN
(Kısa bilgi: El-Bab'daki "el" harf-i tariftir. Yani İngilizcedeki "the" artikılı gibi. Arapçada kelimeye birleşik yazılır. Menbic, Türkçede nedense Batılılar nasıl kullanırlarsa öyle yazılıyor. Münbiç deniyor, Membiç deniyor... Arapçada "ç" sesi yoktur; hâliyle, bu sesin işareti "ç" harfi de yok.)
El-Bâb, öyle bir "kapı" ki, IŞİD'in bitiş eşiği diyebiliriz. Buradan IŞİD'in başşehir yaptığı Rakka'ya, arkanı sağlama alarak yürüyebilirsin.
El-Bâb nahiye gösterilir ama, bizim birçok il merkezimizden büyüktür. Savaş öncesi nüfusu 150 bin dolayındaydı. Hemen tamamı Sünnî olduğu için, Rejim güçleri tutunamadılar.
Artık kabul edelim... Şam yönetimi, tamamen radikal Şiî grupların elinde... Bağdat yönetimi de öyle. Yoksa İran ve Lübnan Hizbullah'ı Irak ve Suriye'de bu derece aktif rol oynasın!
ABD'nin arkadan vurmasına öyle hırslanıyorum ki... Ulan git IŞİD'e, de ki: "Sana dokunmayacağım. Sen de bana dokunma. Zaten yaptınız bir aptallık... Sınır olduğunuz Türkiye'yi karşınıza aldınız... Sınırdan sizi geri attık ama 30 km. ötemizde de tehlikesiniz. Sizi temizlemek mecburiyetindeyiz. ABD'nin bizi desteklemesi lâzım güya... Meğer onun meselesi PKK imiş... Stratejik coğrafyada 80 milyonluk Türkiye'yi PKK'ya tercih etti. Çirkin yüzünü bir daha gösterdi. El-Bâb'ı alırsak PKK'nın "devlet" kurma hayali bitiyor. İşte Amerika buna razı değil. Bana teminat verin, El-Bâb'ı size bırakayım."
İçimden geçen bunlar... ABD, insanı İslâmcı terör örgütlerine, "Sen beni görme, ben de seni!" deme noktasına getiriyor.
ABD, PKK'ya bu kadar bel bağlıyorsa, asıl hedefi, uzun vadede Türkiye'dir. Türkiye asla istikrar bulmasın, çalkalansın, yalpalansın, erisin!..
ABD'nin güttüğü politikaya bakarsak, PKK'ya oynamasına başka bir izah getiremiyorsunuz.
Dertleri "Tayyip Rejimi" ise, "Durun orada!" deriz. ABD bizim için artık "dış mihrak"tır ve "Tayyip'i yedirmeyiz!" diskurunu çekeriz. Kendi göbeğimizi kendimiz keser, kendi meselemizi kendimiz hallederiz.
"Dış mihraklar" Türkiye'de %50'nin hissiyatının, hedef aldıkları zata karşı nasıl kemikleşmeye başladığını görüyorlar ve stratejilerini bu %50 üzerine kuruyorlar. (Maalesef hedefteki zatın, bu ülkenin, %50'nin de vatanı olduğunu hiç hesaba katmaması "dış mihraklar"ı bu fikre kilitlemiştir.)
ABD'nin uluslararası koalisyon güçleri komutanı Korgeneral Stephen Townsend Rakka ve Musul'un IŞİD'den kurtarılmasının iki yılı bulacağını söylüyor.
İnce hesap yapmasalar, böyle konuşmazlar herhâlde...
Aklıma geliyor... Türkiye'yi, "El-Bâb'a sen yürü, arkandan geliriz." diyerek aldattılar mı?
ABD, Rakka için tehdit olsaydı, IŞİD'in El-Bâb'da bu kadar güç toplayamayacağı, yazılıp söyleniyor.
Anlaşıldı: ABD'nin maksadı, Türkiye'ye IŞİD'i vurdurmak ve Türkiye vururken güç kaybetmesini sağlamak, PKK'yı rahatlatmaktır.
Arslan TEKİN
YORUMLAR