Onur Baştürk yazdı Eğlence dünyasındaki gizli kriz

Eğlence sektöründe yazın herkesin yeri bellidir. Popüler ve sahnesi iyi şarkıcılar Antalya ­Kıbrıs otelleri arasında mekik dokur.

Onur Baştürk yazdı Eğlence dünyasındaki gizli kriz
11 Haziran 2016 - 10:21
Şarkıları kulüplerde daha çok çalanlar Bodrum ­Çeşme ­Marmaris ­Kuşadası’nın barlarında çıkar ya da belediyelerin karpuz kavun­ çilek festivallerinde.

Daha alternatif takılanlar, rock söyleyenler ise festivalcidir. Onları ancak festivalde izleyebilirsin. Ya da artık pek olmayan üniversite bahar şenliklerinde... Bu üç kategoride yer alanlardan bazıları da şanslıdır, Açıkhava sahnesine de çıkarlar. Kısacası durum üç aşağı beş yukarı böyledir. Ama şimdi hepsinde bir kriz var.

Hem organizasyonlar azaldı hem ücretler. Bu sektör içinde kime sorsan bin ah işitiyorsun. Ama bir şey yapan yok. Fikir üreten de. Bolca yakınma var. Yakınma zaten milli sporumuz. Çünkü toplumun kendisi gibi eğlence sektörü de kutuplara ayrılmış durumda. Kimse diğerini beğenmiyor. Bu yüzden birbirine yanaşmıyor da... Adanın en yenisi Ada dediğim, şehrin ortasındaki yüksek yüksek rezidanslar arasına konuşlanmış ya da sıkışıp kalmış

Bomontiada. Babylon’un başını çektiği, yanı başındaki yeni mekan Kilimanjaro’nun ise kış boyu ilgi gördüğü bir mekanlar adası burası. Sessiz sedasız, kendi halindeki Kiva’nın da olduğu Bomontiada’ya uzun bir aradan sonra hafta içi uğradım. Babylon tatile girmişti, kalabalığın çoğu ise Popülist adlı yeni mekandaydı. Popülist o kadar çok bölüme sahip ki, neredeyse Reina’nın metrekaresiyle boy ölçüşecek kadar geniş. Ben en çok ikinci katı ve terası sevdim. Kendi üretimleri olan birayı da... Zaten Popülist bira mekanı, menü de ona göre düzenlenmiş.

Menü demişken, cheeseburger efsane dediler ama ben dip sosları ve pideleri denedim. Peynirli pide Alaçatı plajlarında yediklerimiz gibi lezzetliydi. Mantarlı olanı ise şöyle böyle... Bu arada bomontiada’nın ortasındaki alana Euro 2016 karşılaşmaları izlensin diye dev ekran kuruluyormuş. İyi fikir, iyi kafa... Bu mekan adasına dair diğer bir öngörüm de, yazın sıcağında bile püfür püfür olabileceği. Cereyanda kalmanın getirdiği ısıran bir serinliği var da... Yeni Sertab Ya da eskisine göre ’rahatlamış’ bir Sertab mı demeli? Sertab Erener yeni albümünü çıkarır çıkarmaz son yıllarda yapmadığı bir şeyi yaptı. Radyo programına katıldı, orada yeni işini ve kendini anlattı. Hatta röportaj vermeme durumunu ti’ye bile aldı. Eşi Emre Kula’yla yaptığı tatilde ise gizlenip saklanmadı, denizdeyken öpüştü. Yani en doğal olanı, içinden ne geliyorsa onu yansıttı. Kısacası yeni Sertab, yıllar önce şarkısında söylediği gibi ’kendine yeni bir ben’ giydirmiş görünüyor.

Peki Kırık Kalpler albümü nasıl? O da yarına, pazar kafasına kalsın... ‘Genç eş’ diye belirtmeli mi Yaşsızlık çağındayız ya da 40’lık ve 50’liklerin kendine fazlasıyla iyi baktığı bir çağda. Dolayısıyla kadın ve erkek arasındaki yaş uçurumunun altını çizmeyi tuhaf buluyorum. Sertab Erener ve eşi ilgili haberlerde de hep bu var. “Kendisinden 20 yaş küçük eşi” diye ısrarla belirtiliyor. Yani alt metinde şu gizli zalimlik var aslında: O genç eş Sertab’a layık değil ya neyse... Yabancı basında da bu var, sadece bizde değil. Ama değişmesi lazım. Ne gerek var “genç eş” diye bir tarafı yüceltip diğer tarafı aşağı çekmeye... 

YORUMLAR

  • 0 Yorum