Sinem Baş yazdı Arap İslam alemi tamam sıra Türkiye'de
6 Temmuz’da açıklanan Irak soruşturma raporu, 19 Mart 2001’de ABD öncülüğünde başlatılan Irak işgal harekâtında İngiltere’nin etkilerini konu ediyor. Raporda, Saddam’ın İngiltere için ciddi bir tehlike olmadığı, Irak’ta kitle imha silahı olduğuna dair kesin bir delil bulunmadığı ve Irak işgalinin hukuki gerekçesinin oluşmadığı tespitleri yapıldı.
22 Temmuz 2016 - 20:36 - Güncelleme: 22 Temmuz 2016 - 23:31
Açıklamadan sonra ekranların karşısına geçen Blair ise, pişman olmadığını, yine aynı durumda kalsa aynı tavrı sergileyeceğini itiraf etti. ABD’ye söz verdiği için operasyonlarda yer aldığını da ekledi.
Bizleri şaşırtmayan bu orantısız güç kullanımı tıpkı Afganistan’da olduğu gibi, bir kez daha Batı’nın kendi çıkarları için her yalanı söyleyebildiğinin, savaşı ve işgali meşru gösterebildiğinin ispatı.
Uydurma bir senaryo ile Saddam alaşağı edildi, bir bayram sabahı asıldı ve Irak üçe bölündü.
Taliban ve el Kaide için CIA’nın Pakistan gizli servisi ISI ile beraber başlattığı operasyonların devamıdır deniliyor.
Esasen bu ve benzeri örgütlerin ardında hep Birleşik Devletler’in eli çıkıyor.
Günümüzde bu örgütler, özellikle İslami söylemler kullanarak sadece İslam dünyasına taarruz ediyorlar.
Arap Baharı benzer etkiler yaptı. Libya aşiretlere ayrıldı, Tunus ve Mısır da karışıklık durulmuyor.
Polonya’nın başkenti Varşova’da başlayan NATO zirvesinde konuşan NATO Genel Sekreteri, Irak’ta askerleri eğitmeye başlayacaklarını, Ürdün ve Tunus’u desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.
Yine aynı oyun sergileniyor.
Bu beyanlar, İslam dünyasını kara günlerin beklediğinin habercisi…
Arap İslam devletleri için öngörebileceğimiz bu karanlık ve siyasi işgal, Türkiye için de geçerli.
NATO’nun tek Müslüman üyesi Türkiye nerede duracağını bilmez bir halde, maalesef Batı’nın yanında ve ön safta yer almaya devam ediyor.
Devletler bazında İslam âlemini kuşatanlar, Türkiye’de de farklı maşalar ile gerçek Müslümanın üzerine gelmiyor mu?
Türkiye’de de doğum yeri Hindistan olan bir İngiliz uydurması tarikat, inançlı Müslümanları kandırmıyor mu?
Üstelik bu dindar görünen zevat, Osmanlı döneminde Şiilerin katline fetva vermiş, Kurtuluş Savaşında düşmanla işbirliği yapmış; ne hazin tecelli ki, cumhuriyet tarihinde de önemli devlet kademelerine adamlarını koydurmuştur.
İçinde bulunduğumuz açlık, acziyet ve başarısızlık dolu günler maalesef dışarıdan kumanda edilen gizli ellerin bağlantılarının eseri.
Vatan diyen, bayrağa sahip çıkan, işgali ikaz eden, Müslümanın gözünü açmaya çalışan samimi lider ise, kuşatılan devletler gibi yaşadıkları topraklarda sindirilmek isteniyor. Görmezden geliniyor, yok sayılıyor, sayısız iftira ile üstüne gidiliyor.
Görmez, duymaz, anlamaz bir hale sokulan vatandaş ise her şeyden bihaber başına geleceklere karşı, Irak’ta Iraklının yaptığı gibi, ABD askerlerinden medet umuyor.
Acınır o Müslümana ki, yanındaki kurtuluşu fark etmeyip, kendini yutacak canavara ram oluyor
Bizleri şaşırtmayan bu orantısız güç kullanımı tıpkı Afganistan’da olduğu gibi, bir kez daha Batı’nın kendi çıkarları için her yalanı söyleyebildiğinin, savaşı ve işgali meşru gösterebildiğinin ispatı.
Uydurma bir senaryo ile Saddam alaşağı edildi, bir bayram sabahı asıldı ve Irak üçe bölündü.
Taliban ve el Kaide için CIA’nın Pakistan gizli servisi ISI ile beraber başlattığı operasyonların devamıdır deniliyor.
Esasen bu ve benzeri örgütlerin ardında hep Birleşik Devletler’in eli çıkıyor.
Günümüzde bu örgütler, özellikle İslami söylemler kullanarak sadece İslam dünyasına taarruz ediyorlar.
Arap Baharı benzer etkiler yaptı. Libya aşiretlere ayrıldı, Tunus ve Mısır da karışıklık durulmuyor.
Polonya’nın başkenti Varşova’da başlayan NATO zirvesinde konuşan NATO Genel Sekreteri, Irak’ta askerleri eğitmeye başlayacaklarını, Ürdün ve Tunus’u desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.
Yine aynı oyun sergileniyor.
Bu beyanlar, İslam dünyasını kara günlerin beklediğinin habercisi…
Arap İslam devletleri için öngörebileceğimiz bu karanlık ve siyasi işgal, Türkiye için de geçerli.
NATO’nun tek Müslüman üyesi Türkiye nerede duracağını bilmez bir halde, maalesef Batı’nın yanında ve ön safta yer almaya devam ediyor.
Devletler bazında İslam âlemini kuşatanlar, Türkiye’de de farklı maşalar ile gerçek Müslümanın üzerine gelmiyor mu?
Türkiye’de de doğum yeri Hindistan olan bir İngiliz uydurması tarikat, inançlı Müslümanları kandırmıyor mu?
Üstelik bu dindar görünen zevat, Osmanlı döneminde Şiilerin katline fetva vermiş, Kurtuluş Savaşında düşmanla işbirliği yapmış; ne hazin tecelli ki, cumhuriyet tarihinde de önemli devlet kademelerine adamlarını koydurmuştur.
İçinde bulunduğumuz açlık, acziyet ve başarısızlık dolu günler maalesef dışarıdan kumanda edilen gizli ellerin bağlantılarının eseri.
Vatan diyen, bayrağa sahip çıkan, işgali ikaz eden, Müslümanın gözünü açmaya çalışan samimi lider ise, kuşatılan devletler gibi yaşadıkları topraklarda sindirilmek isteniyor. Görmezden geliniyor, yok sayılıyor, sayısız iftira ile üstüne gidiliyor.
Görmez, duymaz, anlamaz bir hale sokulan vatandaş ise her şeyden bihaber başına geleceklere karşı, Irak’ta Iraklının yaptığı gibi, ABD askerlerinden medet umuyor.
Acınır o Müslümana ki, yanındaki kurtuluşu fark etmeyip, kendini yutacak canavara ram oluyor
YORUMLAR