Soner Yalçın yazdı Şortlu abla ile cübbeli amca

Buca’da yaşayan gazeteci arkadaşım mailinde şöyle diyor: “Buca’da eşim görmüş; şortlu ablam, Saadet Partisi standında sakallı cüppe­li amcam ile sohbet ediyor

Soner Yalçın yazdı Şortlu abla ile cübbeli amca
23 Mayıs 2018 - 10:15
hatta imza veriyor! Peki, laik ve dindar çatışması ne oldu? Sağ kendi içinde nereye gel­di? Şortlu bacıma ve içki içen adama Saadet Partili ile Ak Partili farklı mı bakıyor? Sağ kendi içinde tarihindeki en büyük bunalıma mı girdi?” Kafası karışık olan aslın­da gazeteci arkadaşım! Ama yalnız değil…Bu köşede gerek Abdülla­tif Şener ve gerekse Temel Karamollaoğlu hakkında olumlu satırlar yazdığımda tepki alıyorum! Nerede durduğumu/düşünce­mi yazayım: 1980’lerde doğuşu ve 1990’lardaki genişle­me sürecinde neolibera­lizm; (dün olduğu gibi örgütlü mücadeleci “sınıf çatışma­sı” değil) “kültürel çatışma” zemini yaratarak, uyguladığı vahşi kapitalizme karşı duran/ duracak cepheyi bölmek-etki­sizleştirmek istedi .

Başardı…

Bir örnekle açıklayayım:

1980’ler başında üniversite öğrencisiydim. Sınıfımızda başörtülü öğrenciler vardı ve hiçbir sorun yoktu. Ne zaman ki…

Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Anayasa Mahkeme­si’ne konuyu taşıyıp, YÖK’ten “yasaklama” kararı çıkardı; Türkiye, başörtüsü üzerinden kamplara bölündü! “Gardırop Atatürkçülüğü” doğdu.

O dönem… Merdiven altı tekstil atölyelerinde gü­vencesiz çalışan başörtülü kızlarımızın sosyo ekonomik sorunuyla kimse ilgilenmedi.

Küresel güç odakları kültür çatışması istiyordu; geniş kitlelerin neoliberal ekonomiye karşı çıkmasını değil! Talepleri şuydu:

Ücret az olsun… Mesaisiz ça­lışılsın… Yaşın önemi olmasın… Sendika bulunmasın. Vs.

Yoksa… Emekçinin kafa­sında baş...

Devamını Oku 

YORUMLAR

  • 0 Yorum