TSK'yı El Bab'ta büyük tehlike bekliyor

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Fırat Kalkanı Harekatı devam ediyor. 145. gün önce başlayan operasyon 9 Aralık'tan bu yana El Bab bölgesinde devam ediyor. Şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgede verdiğimiz şehit sayısı 50'yi geçti. Verdiğimiz kayıplarımızın en önemli sebeplerinden birinin de TSK'nın birlikte operasyon yürüttüğü ÖSO'nun ihaneti olduğu ifa ediliyor.

TSK'nın operasyonda kullanmak için bulundurduğu mühimmat bazı ÖSO üyelerince IŞİD'e satılmak istendiği şeklinde haberler bile bölgeden geliyor. TSK'dan yapılan son açıklamaya göre harekat kapsamında, Azez-Cerablus arasında bulunan toplam 226 meskun mahal ve bin 870 kilometrekare alan kontrol altına alındı.

9 Aralık tarihinde başlayan El Bab harekâtında batıdan ve kuzeyden şehrin dış mahallelerine ulaşıldı. Terör örgütü DEAŞ'ın bölgeden temizlenmesine yönelik harekât kapsamında, "tecrit harekâtı" sürdürülüyor, tespit edilen hedefler etkisiz hale getiriliyor.

775 DEAŞ'lı terörist etkisiz hale getirildi 

 

 

Terör örgütü PKK/PYD unsurlarının Afrin'den doğuya, Münbiç'ten batıya doğru olabilecek saldırılarını durdurmaya yönelik alınan tedbirlerin uygulanmasına hassasiyetle devam ediliyor. TSK tarafından, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başlangıcından bugüne kadar bin 518'i ölü, 250'si yaralı ve 7'si sağ olarak yakalanan toplam bin 775 DEAŞ'lı terörist etkisiz hale getirildi. Ayrıca 295'i ölü, 4'ü yaralı ve 11'i teslim olmak üzere toplam terör örgütü PKK/PYD mensubu 310 terörist etkisiz hale getirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığınca, bin 141 hedefe bin 233 bomba atıldı. Ayrıca tespit edilen 2 bin 845 el yapımı patlayıcı ve 43 mayın imha edildi.

 

 

Suriye Ordusu El Bab'a girmeye hazırlanıyor

 

 

TSK'nın El Bab operasyonu devam ederken dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. Halep'i teröristlerden temizleyen Suriye Ordusu hedefine bu sefer de El Bab'ı aldı. Suriye ordusundan binlerce asker, yeni operasyon için el-Bab yakınlarına gönderildi. İlk hedefin ise El Bab güneyinde yer alan Deyr Hafir ve çevresi olduğu açıklandı.

Terör örgütü PKK uzantısı ABD destekli PYD-YPG'nin de aynı bölgede ilerlemeye çalıştığı ifade ediliyor. Kuveyris Askeri Üssü ve tesislerinde toplayan Suriye ordusu, Deyr Hafir üzerinden Tabka Hava Üssü’ne ulaşmak için hazırlanıyor. Bölgeden gelenbilgilere göre, operasyon Tabka Üssü’ne ulaşana kadar devam edecek. Tabka Hava Üssü, Rakka-Halep yolu için kritik önem taşıyor.

ABD tarafından desteklenen YPG ve SDG de hızlı bir şekilde Tabka bölgesine ilerlemeye çalışıyor. Bu durumda TSK'nın karşısına hem Suriye ordusunun hem de YPG'nin çıkma ihtimali bulunuyor. Böyle bir karşılaşma son haftalarda Suriye'de Rusya'nın da devreye girmesiyle sağlanan sükunetin tekrar bozulmasının yanı sıra Türkiye'nin de bölgede ilk kez bir düzenli orduyla karşı karşıya gelmesi sonucunu doğurabilir. Böyle bir çatışmanın hem Türkiye hem de bölge için ağır bir darbe olacağı ve kaosu daha da derinleştireceği ifade ediliyor. 

 

 

Astana Zirvesi'ne ABD davet edilecek mi?

 

 

Suriye'de bu kritik gelişmeler yaşanırken bir yandan da 23 Ocak'ta Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılacak Suriye zirvesinin hazırlıkları devam ediyor. Zirveye ABD'nin katılıp katılmayacağı merak konusu.

Bu konuda açıklama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi. Ateşkesin sürdürülmesinin Astana görüşmeleri için şart olduğunu belirten Çavuşoğlu, davetiyelerin gelecek hafta gönderilmeye başlanacağını açıkladı.

Çavuşoğlu, "Kimse ABD'nin rolünü göz ardı edemez. Bu, Türkiye'nin ilkesel pozisyonudur... Katkı sağlayan ya da sağlayabilecek olan, herkes orada olmalı. Ama sadece aile fotoğrafında olmak için değil. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz" dedi.

Washington Post gazetesi ise Rusya'nın 20 Ocak'ta Beyaz Saray'ı devralmaya hazırlanan Trump yönetimini Kazakistan'da yürütülecek barış görüşmelerine çağırdığını duyurdu. Gazetede yer alan habere göre davet Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn'e Moskova'nın Washington Büyükelçisi tarafından iletildi.

Trump yönetiminin Astana'daki görüşmelere katılım konusunda aldığı karar ise henüz açıklanmadı. Suriye'deki krize çözüm amacıyla Türkiye ve Rusya'nın girişimiyle Astana'da yürütülecek görüşmeler, Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasından 3 gün sonra 23 Ocak'ta başlayacak.

 

 

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner ise “Orada rolümüz olacak mı bilmiyorum biz resmi bir davet almadık” diye konuştu. Toner, "Bu görüşmeler hakkında size bir şey söylediler mi?" sorusuna da, "Bakanımız, kendisinin de ifade ettiği gibi hem Rus hem de Türk mevkidaşıyla irtibat halinde Suriye'deki durumu görüşüyor. Bu yüzden de elbette kendisi bu görüşmelerde süreci hızlandırabilir. Fakat biz bu görüşmeleri düzenleyen değiliz" yanıtını verdi.


Haber Merkezi