"Ya istiklâl, ya ölüm!"

Kendi aralarında anlaşamayan bölünmüş toplumlara hayat hakkı yoktur. Bu nedenle biz, ihtilafları bir yana bırakıp, birbirimize kenetlenmeliyiz!

"Ya istiklâl, ya ölüm!"
24 Ağustos 2016 - 07:56
15 Temmuz darbe girişimi, bölünmüş insanlarımızı birleştirmek bakımından faydalı oldu.

Tabii ki Başbakan Binali Yıldırım'ın "Ya istiklâl, ya ölüm!" demesi moral vericidir. Bu sözü Kurtuluş Savaşı'mızın başlangıcında Mustafa Kemal Atatürk, Sivas'ta söylemişti... Kime? Amerikalı bir generale...

Sivas'a arabulucu olarak gelen Amerikalı general, Mustafa Kemal'e "Bu savaşı kazanma şansınız yok. Gelin, teslim olun, boş yere kan dökülmesin!" demişti. Mustafa Kemal "Türk Milleti asla esir olarak yaşamaz. Ya istiklâl, ya ölüm!" cevabını vermişti.

Türk Milleti ölmedi, savaşıp istiklâlini kazandı. Türkiye şimdi, tüm terör örgütlerini de yenecek güçtedir.

Başbakan Binali Yıldırım'ın geçen hafta Atatürk'ten alıntı yaparak kullandığı o sözlere aynen katılıyorum: "Ya istiklâl, ya ölüm!"

Rahmi Turan Sözcü

+++++

"Başaramazsınız" lafı güzel de daha neyi başaracaklar?

------

Neyse ki "sabrımızı taşırmasınlar" edebiyatını şu sıralar kullanan fazla kişi yok.

Ancak yıllardır söylenen "terör döktüğü kanda boğulacak" ya da "ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar" klişeleri sürüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te 54 masum insanın canına kıyan IŞİD saldırısından sonra yine "başaramayacaklar" dedi.

Erdoğan bu kez teröristlerin dinci IŞİD'li çıkmasından sonra "bizim için FETÖ, PKK, IŞİD aynı" cümlesini de kullandı yine.

Oysa nedense PKK saldırılarından sonra IŞİD'i de anmak pek aklına gelmiyor. Ne zaman ki IŞİD kanlı bir saldırıda bulunuyor, o zaman diğer terör örgütlerini de sayarak "Hepsine karşıyız" diyor.

"Başaramayacaklar" sözü elbette etkilidir.

Halka moral verir.

Ama ne kadar gerçekçidir, işte orası tartışmalı.

PKK terörü başladığından beri "terörle bir yere varılamayacağı" nutukları dinledik ülkeyi yöneten isimlerden.

Peki, terör aslında istediği yere varamadı mı?

PKK terörü 30 yılı aşkın süredir başımızın belası.

Bir yere varmadığını mı düşünüyoruz?

Başarısız olduğunu mu sanıyoruz?

Tam tersine, PKK terör sayesinde bir yerlere vardı, kendi adına çok başarılı oldu.

Biz sadece bunun kabul etmemenin doğru olduğunu dayatmaya çalışıyoruz bu millete.

Örneğin PKK terörü başarılı olmasa açılım süreci başlar mıydı?

Belki "açılım oldu ama sonu kötü oldu" diyeceksiniz buna karşı PKK'nın siyasi anlamda katettiği mesafeyi de bir düşünün o zaman.

Koro halinde "teröre karşı dik duruyoruz, istediklerine ulaşamayacaklar, başaramayacaklar" demek doğru ve mantıklı gözükse de şunu da sormamız gerekiyor; "Ne istiyorlar?"

Belki onlar aslında istediklerine kavuşmuş durumdalar.

Teröristler cumhurbaşkanı olmak istemiyor ki.

Hükümeti kurmak da istemiyor.

Eskiden bir "bölücülük" lafı vardı, şimdi anlıyoruz ki bölünmeden de pek yana değiller.

Ama devletin her yanındalar.

Medyaları var, akademisyenleri var, kendilerine siper olan sözde aydınları var.

İş dünyasında, poliste, askerde, bürokraside, yargıda destekleyenleri var.

İşlerini hallediyorlar, silah, mühimmat, propaganda ve en önemlisi kendilerini iyi yaşatacak paraları da bulabiliyorlar.

Başardılar yani uzun lafın kısası.

"Başaramayacaklar, döktükleri kanda boğulacaklar, teslim olmayacağız, dik duracağız" türü laflar artık sadece teselliden ibarettir.

Bunu bilmemiz ve terörü bitirmek için başka önlemler aramamız gerekiyor.

Can Ataklı Korkusuz

+++++

Orta Doğu'nun Allah'sız katilleri...

Allah hepinizin belasını versin...

-----

Irak'ta canlı bomba haline getirilen şu çocuğa bakın...

Saçları Justin Bieber gibi kesilmiş.

Benim torunumdan, Batı'daki akranından zırnık farkı yok.

(...)

Sen Orta Doğu....

Sensin bu çocukların kara ruhlu katili...

Sensin o iblis...

Senin kahrolası kültürün, senin kalleşliğin...

Sensin...

Televizyonunun başında oturup çocukları insafsızca kullanan bu katil sürülerine sesini çıkarmayan Müslüman...

(...)

 Ey Orta Doğu denen çukurun Allah'sız katilleri... Çocuk zebanileri... Çocuk bezirgânları, kanlı rantiyeler... Allah hepinizin belasını versin...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

++++++

İnsanlara "bidon kafalı" muamelesi yapmayın

-------

(...) Her seferinde aynı hikâyeleri dinliyor olmamızın tek nedeni var: 14 yıllık AKP iktidarının, bu ülkeyi getirdiği noktadaki sorumluluklarından kurtulmaya çalışmak!

Siz bu ülkeyi adam gibi yönetmeyi başarsaydınız, ne Fetullahçılar bu kadar güçlenip devleti ele geçirmeye kalkışabilirlerdi, ne Suriye bugünkü gibi yanmış yıkılmış olurdu, ne de PKK azgınlığı bu raddelere varırdı.

 Tamam, istifa filan sizin sözlüklerinizde yok ama bari insanlara "bidon kafalı" muamelesi yapmayı bırakın!

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

+++++

"Feto ihanetini geç idrak etmenin derin teessürü içindeyiz"  diyor.

Demek idrak yollarında tıkanma olmuş...

Akif Kökçe Milliyet (Açık Pencere)

++++++

Akıllandığımız kuşkulu

-----

Bundan tam 4 yıl önce, 22 Ağustos 2012'de bu sütundaki yazının başlığı "Bombalı Bayram" idi.

Ve o yazımız bakın nasıl bitiyordu:

"...ülkenin güneydoğusu her türlü belanın kaynaştığı bir üs haline getirilmiştir. ABD adına vekaleten Suriye'yi karıştırmaya kalkan İktidar ülkenin başını büyük derde soktu. Kanlı bir Ortadoğu ülkesi olmaya adayız şimdiden."

Bugünlerin geleceği o günlerde çok net olarak belliydi.

***  

FETÖ, PKK, IŞİD... Üç terör örgütünü de mevcut iktidarın politikaları büyütüp canavarlaştırdı.

Başkaları da (başta ABD) aldı o terör örgütlerini bize karşı kullanıyor.

Terör silahıyla masumların kanı üzerinden Türkiye ve Tayyip Erdoğan'a taleplerini kabul ettirmeye çalışıyorlar.

Temel isteklerden biri Ankara'nın PKK ile taviz masasına oturmasıdır. İkinci sırada Kıbrıs olmalı.

Ankara'nın dik durabilmesi için başta gelen kozu silahlı kuvvetlerdir.

Ancak hangi akla hizmettir bilinmez, iktidar kendi ordusunun kolunu kanadını kırmakla meşgul.

Terörün arkasında ABD'nin olduğunu söylüyorlar...

Ancak ABD'nin İncirlik ve diğer üsleri kullanmasını önlemiyorlar.

Hâlâ Irak'tan Kandil'deki PKK karargâhını tasfiye etmesini istemedik, aksi takdirde bu işi kendimizin yapacağını bildirmedik. Bu kanlı bataklığın içine kuşkusuz yanlış politikalar sonucu sürüklendik. Ama akıllandığımız kuşkulu. Hala "Yurtta sulh cihanda sulh" sözünün tılsımını çözemedik.

Melih Aşık Milliyet

+++++

Terör örgütü devlete çökmüş

-----

...Rakamlar bu sonuca varıyor.. Devletin kilit noktalarında olan isimler bugün terörist damgasıyla tutuklanmışsa..

Onların bugüne kadar devlet adına yaptığı uygulamalara..

Devlet adına aldığı kararlara ne ad verelim..

Devlet terörü mü?

Terörist devletin faaliyetleri mi?

***

Espri falan yapmıyorum..

Devlet delik deşik.. 100 bine yakın kamu çalışanına işten el çektirildi.. Açığa alındı..

İş bilmezlikten değil, terör örgütüyle bağlantılı oldukları için..

165 general tutuklu (TSK'da 358 general vardı)

Neredeyse yarısı..

- Tutuklu asker sayısı 6 bin 746..

İçlerinde albaylar var, yarbaylar var, binbaşılar, yüzbaşılar, askeri okul öğrencileri bile var..

- 19 vali..

- 63 vali yardımcısı..

- 46 kaymakam..

- 2 bin 245 hakim ve savcı..

- 108 Yargıtay üyesi..

- 41 Danıştay üyesi..

- İki Anayasa Mahkemesi üyesi..

- Beş Hakimler ve Savcılar kurulu üyesi..

- 4 bin 288 polis.. 

İçlerinde emniyet müdürleri, emniyet amirleri, başkomiserler var..

- 7 bin 912 memur..

İçlerinde üst düzey bürokratlar da var, rektörler de dekanlar da profesörler de..

***

Bu adamlar o görevlere dün gelmedi.. Devletin kilit noktaları işgal altındaymış..

Devleti teröristler idare ediyormuş!..

***

Abartmıyorum..

Durumun vahametini İçişleri Bakanı açıkladı..

Dedi ki; 17-25 Aralık'ta 81 il emniyet müdüründen 74'ü bunlardandı. Daire başkanlarının tamamı bunlardandı..

Bunlardan dediği Cemaat'ten..

Yani FETÖ'cü..

Yani terör örgütünden..

Yani terörist..

***

Terörist devlet olmuşuz haberimiz yokmuş..

Mehmet Tezkan Milliyet

****

Üç koldan kim besledi?

-----

Türkiye üç koldan terör saldırısı altında!

"Üç koldan terör saldırısı" benim değil, bizzat kendilerinin söylemi.

(...)

Bu üç terör örgütüne yakından baktığımızda, hem nesnel verilerden hem de bizzat AKP iktidarının demeçlerinden hareketle neler görüyoruz:

1) AKP 2002 yılında iktidara geldiğinde, PKK terörünün aldığı canların sayısı tek rakamlı düzeye inmişti.

AKP iktidarında PKK terör eylemleri hızla tırmandı.

"Barış süreci" veya "Açılım süreci" denilen dönemde (bizzat kendi ifadelerine göre) AKP iktidarının göz yummasıyla PKK terör örgütü yığınak yaptı, güçlendi...

Ve Erdoğan'ın, başkanlık rejimine destek alamayacağını anlayıp bu süreci bitirmesiyle, yeniden çok şiddetli bir biçimde saldırıya geçti.

Yani PKK terörü açıkça, AKP iktidarı tarafından müsamaha gösterilerek, (bizzat kendilerinin belirttiğine göre) güçlenmişti.

(Siz buna, AKP'nin hem Allah'tan hem milletten af dilediği bir aldatılma olayı olarak da bakabilirsiniz elbette.)

2) IŞİD terörü diye bir olay AKP iktidara geldiğinde zaten yoktu.

Erdoğan'la Esad'ın, ortak kabine toplantısı ve ortak piknik yapacak kadar ileri olan dostluğu, yanlış politikalar sonunda, "Esed gitmelidir", "Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılacağız" biçiminde düşmanlığa dönüşünce, Esad'ı devirmek için Suriye'deki Sünni İslamcı güçlere verilen destek sırasında IŞİD ortaya çıktı ve güçlendi...

(Siz elbette bu olaya da AKP iktidarının, Allah'tan ve milletten af dilediği ikinci bir aldatılma olarak da bakabilirsiniz.)

3) FETÖ için fazla söze gerek yok; AKP, birlikte iktidara geldiği bu ortağına "Ne istedi de vermedi" ki!

AKP, FETÖ'yü doğrudan kendi elleriyle devletin içine yerleştirdi, besledi ve güçlendirdi. (Galiba Allah'tan ve milletten resmen af diledikleri tek aldatılma olayı da bu oldu.)

***

Bugün AKP iktidarının yakındığı her üç terör saldırısı da, yine kendi ifadelerine göre, bizzat kendileri tarafından uygulanan yanlış politikalar ile güçlendirilmiş örgütler tarafından yapılmaktadır!

Ve AKP "Kendin pişir kendin ye!" mantığıyla, "kendi yarattığı/büyüttüğü sorunlarla" mücadele için, seçmenden yeniden destek isteyecektir!

Emre Kongar Cumhuriyet

+++++

Şam derken Gaziantep düştü

-----

Türkiye her geçen gün daha koyu bir yalnızlığa, daha kahredici bir çaresizliğe gömülüyor.

Terörü önlemekte çaresiz kalanlar, lanetlemekte bülbül kesiliyor:

- Terör başarılı olamayacak!

İnsanın sorası geliyor:

- Daha ne kadar başarılı olsunlar ki? Baksanıza siz Şam düşecek diye beklerken Gaziantep düştü bile!

Ali Sirmen Cumhuriyet

++++++

Olağanüstü garip

-----

...Batı'da da IŞİD'in terör eylemleri görülüyor ama o ülkeler parlamentolarında "alınacak önlemleri, teröristlerin girmesini önlemeyi" konuşarak güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkarıyorlar.

Almanya'da Temmuz başında Alman İstihbarat Şefi "17 IŞİD militanının Avrupa'ya girdiğini" haber verdi ve önlemler en üst düzeye arttırıldı.

Şüpheli görülen kişilere sıkı pasaport kontrolleri yapılıyor. 

Türkiye'de ise sınırlardan kolayca geçiyorlar, IŞİD hücreleri ortaya çıkarılıyor, "tutuklanan IŞİD militanlarının kısa süre sonra serbest bırakıldığı" duyuluyor.

Haziran sonunda Atatürk Havalimanı'ndaki IŞİD saldırısını, örgütün 3 militanı Fatih'te bir apartman dairesinde hazırladıkları bombayla yapmış, yine onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi  yaralanmıştı.

Türkiye'de FETÖ darbe girişiminden sonra "olağanüstü hal" ilan edildi, terör katlanarak arttı. 

Böyle olması da "olağanüstü garip" değil midir?

Güngör Mengi Vatan

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum