Yaşlılık "büyük sekssizleşme" mi?

Zadie Smith, İngiltere’nin çok ünlü yeni romancılarından biridir.

Yaşlılık "büyük sekssizleşme" mi?
21 Ekim 2018 - 22:20 - Güncelleme: 22 Ekim 2018 - 08:33
Batı’da onun gibi yazarların roman yazmak dışında para kazanmaları için başka kapılar vardır: Film senaryosu yazmak, paralı konuşmalar yapmak ve yazı başına binlerce dolar ödeyen mecralara deneme, röportaj vesaire kaleme almak gibi.

Smith’in bu kapıların bazılarından içeri girebilen yazarlardan olduğunu bazı dergilerde okuduğum denemelerinden biliyordum.

Bir kısım denemelerinin toplandığı Feel Free (Kendini Serbest Bırak) adlı kitabı çıkınca getirttim ve okumaya başladım. Ve düş kırıklığına uğradım. Sıkıcı buldum açıkçası ve yaşlanmak üstüne yazdığı yazıyı okuduktan sonra elimden bıraktım.

Smith bu yazıda yaşlanmayı “büyük sekssizleşme” ve  “zamanın geçişiyle kadın ve erkek arasındaki farkın ortadan kalkması,” olarak tarif ediyordu.

Eğer yanlış anlamadıysam demek istediği, insanların yaşlanınca seks yapma güdülerini yitirdikleri ve bu güdü yok olunca cinsler arasındaki farkın da ortadan kalktığıdır. Kadın erkek olur, erkek de kadın veya her ikisi, üçüncü, sekssiz bir cins meydana getirir.


Seks açlık gibidir; Alzheimer gibi bitirici bir hastalığa duçar değilse kişi, yaşı ne olursa olsun, duyumsar




Sualim şu:

Nereden biliyor?

Genellemeler genellikle yanlıştır.

Smith 43 yaşındadır, yani ne genç ne de yaşlıdır.

Yaşlıların cinselliği konusunda bir şey bilmesi mümkün değildir, çünkü insan tecrübe etmediği bir şeyi bilemez, bilmediği şeyler konusunda yazdıkları da uydurmadır.

Baştan sona atmasyon olan Game of Thrones veya  bilim kurgu tarzı kitaplar yazmıyorlarsa, tabii.

Şunu demek istiyorum: Tokyo’ya gitmeden Tokyo’da geçen bir roman yazılamaz. Ölüme yakın bir deneyim yaşamadan ölmekle ilgili inandırıcı bir şey yazılamaz.

Uydurulabilir ama.

Aslı Erdoğan, Orhan Pamuk, Graham Greene (1904 – 1991), V.S. Naipaul (1932 – 2018) gibi büyük yazarlar, inanılır olabilmek için, bir yerde geçen bir kitap yazmadan önce o yerde vakit geçirdiler.  

Greene Uzak Doğu, Afrika ve Güney Amerika, Naipaul İslam ülkelerinde, Afrika’da ve Karayipler’de.

Pamuk, Kar’ı Kars’ta uzun zaman geçirdikten sonra yazdı.

Aslı Erdoğan’ın yurt dışında geçen şaşırtıcı derecede çarpıcı romanları; Avrupa, Güney Amerika ve Karayipler’deki günlerinin esinidir.

Yaşar Kemal (1923 - 2015) uzun zaman Çukurova’da yaşamamış olsaydı İnce Memed’i yazabilir miydi?



Filmlerde, romanlarda, öykülerde yaşlılığa atfedilen ruh hâlleri hemen hemen her zaman basmakalıp ve yanlıştır, benim gördüğüm.

Yaşlılığı yaşlılardan başkası bilemez. Çünkü yaşlılar, çocuklar gibi, bildiklerinin çok azını konuşurlar.

Batı’da Yok Sayılma Diyarı’na sürgün edilmişlerdir, küçümsenmek, ayıplanmak istemezler.

Seks açlık gibidir; Alzheimer gibi bitirici bir hastalığa duçar değilse kişi, yaşı ne olursa olsun, duyumsar.

Ve her yaşta kadın kadındır, erkek de erkektir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum