Melike Karakurt

Melike Karakurt

Hayata dair
[email protected]

Anne oğluna, baba kızına tecavüz ederken ne dediler?

05 Kasım 2018 - 21:56

Kastamonu'nun  Tosya  ilçesinde  geçiyor  olay!!

Baba  Hasan  K...  ile  anne  Melek  K..  öz  çocukları  Umut  K.. ile  Uğur  K...  ya  tecavüz  etmeye  başladılar...Umut  12  yaşında  kız  çocuğu  babasına,  Uğur  ise  10  yaşında  erkek  evlat  annesine  düştü.

Tecavüz  başladığında  iğrenç  ikili  birbirine  soruyordu;  'güzel'mi'?

  Çocuklar;  korku  panik  ve  allak  bullak  olmuş  zihinleriyle  yaşadıklarını  sınıf  öğretmenlerine  utanarak  anlattılar.  Olay  adli  makamlara  intikal  etti.

Duruşmalara  tutuklu  olarak  katılan   sanık  baba;  daha  önce  ceza evinde  yattığı  için,  psikolojisinin  bozulmuş  olabileceğini  öyle  bir  insan  olmadığını  savunmasına  ekledi.

Daha  doğrusu  böyle  bir  davayı  savunmaktan  utanmayan  avukat,  müvekkilini  böyle  savundu.

Anne  Melek   K... ise,  kocası  ona  kötü  muamele  ediyordu  sadece  onun  isteklerini  yerine  getirmişti.

Yargılanan  babaya  165  yıl  rekor  ceza  verildi.  Anne  ise  27  yıla  mahkum  oldu.

  Mahkemenin  sanığa  verdiği  bu  emsal  ceza  yüreklere  bir  nebze  su  serpmiş  olsa'da  o  çocukların  hayatı,  psikolojileri  daha  sonra  nasıl  olacaktı  benim  için  bu  çok  önemli!

Olayı  öğrendiğimden  bu  yana  Umut  ile  Uğur  hiç  aklımdan  çıkmadı.

İğrenç  bir  tiyatro  sahnesinde  dört  kişi  hep  gözümün  önünde.

İki  savunmasız  kardeş  ve  onları  dünyaya  getiren  anne  ve  baba.  Çocuklar,  anadan  üryan,  Melek  ile  Hasan  ikisi'de  öyle.  Sapık  duyguları  için  hazırlar!!!!

 

  O  ebeveynler  o  yavruları  dünyaya  getirmiş  kişiler.  Korunmaya  muhtaç  o  yavruların,  en  ufak  bir  tehlikede,  korkularında  acılarında  koşabilecekleri  en  güvenilir  tek  kucak!

Ağladıklarında,  aç  kaldıklarında,  hastalandıklarında  sığınabilecekleri  tek  güvenilir  liman  güya...

  Oysa;  her  tecavüze  uğradıklarında,  güya  o  güvenilir  eller;  o  iki  masum  yavruya  hayatları  boyunca  unutamayacakları,  asla  hafızalarından  silemeyecekleri,  büyüdüklerinde  bile;  belki'de  onları  intiharın  eşiğine  getirebilecek  müthiş  ve  kapkara,   izi  silinemez  bir  mühür'ün  damgasıyla  koskocaman  bir  geleceğin    insafsızlığın  terk  ettiler.  O  mühür  zihinlere  basıldı  oradan  çıkmamak  üzere.  Zira  kim  ne  derse  desin;  o  kalıcı  damga,  o  minicik  savunmasız  yavruların  önce  yüreklerine,  sonra  hayallerine,  sonra'da  geleceklerine,  yaşam  sevinçlerine  hep  dokunacak ve  hep  hançer  gibi  batacak.

  Önce  insan,  sonra  yine  insan  olmanın  gereğini  hiç  kavrayamamış  insansı  gölgelerin  birey  olma  tanımına  uymayan;  sevgiye,  bütünleşmeye,  birlikte  ağlama,  birlikte  gülme,  el  ele  yürüme  ve  doğasındaki  her  türlü  aşkı  her  koşulda  paylaşma  ve  bağrına  basma gibi  bir  anlayıştan  uzak  kalınması, o  kişilerin  kendi  cehennemlerinin  en  dibidir

O  cehennemin  dibine;  kendi  canından,  kendi  kanından  olan  canların  yaşam  hakkını  gasp  ederek,  onların  dünyalarını sonsuza  kadar karartacak  kadar  gözü  dönmüş  bu  uçkur  iblislerinin,    yavrularına  planladıkları  suikastlar,  bizler  için'de  unutulacak  gibi  değildir!

 

Sevgilerimle.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum