Melike Karakurt

Melike Karakurt

Hayata dair
[email protected]

' Başkasının Günahını Çekmek'

17 Ağustos 2018 - 07:23

Herkes  bilir  yukarıda'ki  başlığın  anlamını.  Birinin  yaptığı  ya'da  birine  karşı  yapılan  kötülüğün  cezasını  görmek.

Başkalarına;  ilkelce  egoistçe  ve  alçakça,  maddi  veya  manevi  yük  bindirme,  belki'de  onun   hayatını  allak  bullak  etme  planı   veya   acımasızlığı'da  denilebilir  buna.

  'Hiç  bir  insan,  başkasının  günahını  çekmez'.(Fatır  Suresi 35/8)

Kutsal  kitaplarda  bu  ve  buna  benzer  tespitler,  öğütler,  dersler  varsa'da  dünyevi   yaşamda  iş;  hiç'de  böyle  değildir.  Aksine,  kazık  atan  atanadır.

Kazık  atan;  kazık  attığı  kişiyi  aptal  olarak  görür.  Kendisini'de  akıllı  zanneder.  Daha'da  ileri  giderek;  canını  yaktığı  kişi  için  'ne  yapalım   akıllı  olsaydı'  diyecek  kadar  acımasız,   saldırgan,  ruhsuz  ve  ahlak  yoksunudur.

Hayatı,  kendini,  çevresindeki  insanları;  kendince  akıl  süzgecinden  geçirip  yine  kendince  olumlayan,  onlara  değer  katmaya  çalışan,  paylaşımı  seven  herkes  en  az  bir  kere,  başkasının  günahını  çekme  durumunda   kalmıştır  kesinlikle.

O  günah  çekme  hikayelerinin  etkisi  ve  acısı  unutulmaz  unutulamaz.

İnsan  olmanın,   insanca  paylaşımların,   yük  alınırken   kişinin  kendinden  sunma  çabasının;  başkasına  katkı  verme  sevinci  ve  iyi  niyet  dürtüsünün  karşılığı  asla  ihanet  olmamalıdır  elbette.

Canlılar  dünyasında  ihanet  kavramı  sadece;  insan  olamamış,  insan  olma  onuruna  erişememiş  kişilere  özgü  bir  acımasızlığın  adıdır.

Acımasızlık  ve  aymazlık  o  bireyin  değerini  sıfıra  indiren  bir  eylem  biçimidir  oysa.

Ne  var'ki  kimi  insancıklar  kendilerini  yetersiz  bulduklarından  acımasızları  güçlü  bulurlar  onlara  baş  eğmekten  sakınmazlar.  Dahası;  bu  acımasızlar  onlar  için  idol  haline  gelebilir.  Bunun  yanı sıra  kendini  sorgulayan,  karşısındakini  öğrenmeye  çalışan,  o  karşısındakinin  ne  yapmak  istediğine  kafa  yoranlar,  açıkçası,   aklını  devreye  sokanlar  elbette'ki  daha  az  hata  yapacaklardır  her  fırsatta  ötekilerini  gerektiğinde  sorgulayacaklardır.

  Despotlar,  kendini  yüksek  görenler,   aklını  çok  beğenenler,  eleştiriye  tahammülü  olmayanlar,  megalomanlar,  küstahlar,  bilgisizler,  kendini  önemli  sananlar,  cahillikleri  ölçüsünde   cüretkar  olanlar;  peşinen  zavallılıklarını  ilan  etmişlerin  karşısında  elbette   acımasızlıklarına  dur  demeyeceklerdir.

Bu  geçmişte'de  böyle  olmuştur  şimdi'de  böyle  olmaktadır.

Tam'da  burada  'her  koyun  kendi  bacağından  asılır'   söylemine  prim  vermek  doğru  olamaz.

O  koyunların  bana  zarar  verme  noktasında  uyukluyor  olması;  kimilerinin  insanca  yaşama  ve  insan  olma  gayreti  içerisinde  üzerine  düşeni  yerine  getirme  farkındalığını  ayakta  tutma  bilinci;   acımasız  ve  kıyıma  yatkın  çobanı  bertaraf  etmeye  yetmeyebilir de.

Bütün  mesele;   çobanın  günahını  çekmemek  için  aklımızı  olduğunca  iyi  kullanmak  olanı  biteni  iyi  okumaktır.

 

Sevgilerimle.   

YORUMLAR

  • 0 Yorum