Melike Karakurt

Melike Karakurt

Hayata dair
[email protected]

HEM ÇİRKİN HEM ÇEKİCİ HEM AKILLI OLMAK.

27 Ekim 2018 - 11:30

 Herkesin  bir  biçimde  belleğine  yer  etmiş  o  meşhur  kimlik  Kleopatra;  kendi    hanedanın  yedinci  yöneticisidir.  Ben'de  yeni  öğrendim  bunu.

'VII.  Kleopatra  Kısa  boyluydu.  Vücudunun  ise  pek  de  güzel  olmadığına  vurgu  yapar  araştırmacılar.

Gözleri  teni  açıktı.  Söylenenin  aksine,  Yunanlı  değil  Afrika  kökenliydi.

Klopatra'nın  gerçek  yüz  yapısıyla  ilgili  en  önemli  belge  ise,  Berlin  Müzesinde  olan  ve  üzerinde  Kleopatra'nın   resmi  bulunan  madeni  paradır.

Üçgen  bir  yüz  hattına,  iri  ve  uzun  bir  buruna,  dar  bir  alına  sahiptir.  En  tipik  özelliği  ise  kalın  ve  etli  olan  alt  dudağıydı.

Etkileyici  bir  güzelliğe  sahip  olmadığı,  ancak  kendisiyle  konuşulduğu  zaman  karşısındaki  insanı  ses  tınısı  ve  zekasıyla  hemen  etkisi  altına  aldığı  biliniyor.

Klopatra;  Romalı  ünlü  tarihçi  Plutarkhos'un  belirttiği  gibi;  güzel  olmaktan  çok,  zeki  kültürlüydü.

Sesi;  istediği  her  titreşimi  çıkarıp  istediği  her  dili  kullanabildiği  çok  telli  bir  müzik  aleti  gibiydi.  Kraliçe  9  dil  biliyordu'.  (  Avusturya  Bilimler  Akademisi-  Arkeolog  Dr  Hilke  Thuer  )

 Roma  İmparatoru  Julius  Caesar  Kraliçeye  aşık  olmuştu.  Kleopatra  ondan  bir  çocuk  dünyaya  getirdi.

Carsar'ın  ölümünden  sonra  ünlü  komutan  Marcus  Antonius  ile  karşılaşan  Kraliçe  onu'da  kendine  aşık  etmiştir.

İlişkileri  fırtınalı  aşka  dönüşen  ikili  sonrasında  evlenmiş  ve  ikiz  çocukları  olmuştur.

  Güzelliğin  göreceli  olduğu  doğrudur.  Ben  hep  söylerim; ' gönül  kimi  severse  güzel  odur'.

Her  güzel  bir  başkasında  hayranlık  uyandırmayabilir.  Ayrıca  'güzel'  sözcüğünün  bir  başka  karşılığı'da  'iyi'  anlamındadır. 'Güzel  olan  biz'de  duyusal  bir  etki'den  çok  seyirlik  bir  arayışı  tetikler'.  Felsefe  dersinde  bu  tarz  bir  tanımlama  aklımda  yer  etti.

  Toparlayacak  olursak,  anlaşılıyor'ki  Kleopatra;  hem  çirkin  hem  çekici  hem'de  akıllıdır.

Anlaşılıyor'ki;  onu  güzel  yapan  değerler,    duyusal  etkidir.  Bu  etki  bence;  'güzel'  değil ,  içi  doldurulmuş  ve  dışarıya  yansıtılmış  'güzelliğin'  tanımı  olmalı!!!

Yaşadığı  çağlarda  kendisine  sorulduğunda  Eflatun;  güzel  ile  güzelliğin  tanımın  ayrı  olduğunu  dile  getirmiştir.

  Diyesim  o'ki:  Sizin  dış  güzelliğiniz  başkalarında  bir  süre  hayranlık  uyandırabilir  ve  onlarda  cazibe  etkisi  yaratabilirsiniz.

Eğer  bu  güzellik  içi  boş  bir  güzellik  ise,  havaya  atılan  maytap  gibi  o  an  gözlerinizi  o  ışıktan  ayıramassınız  ve  sonrasında o  ışık  parçacıkları  yok  olup  gider  seyir'de  biter.

 

Sevgilerimle.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum