Paulo Coelho' nun şu söylemi hoşuma gider.
'Ok ancak geri çekilerek atılır.
Hayat seni zorluklara çekiyorsa seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir.
Nişan almaya devam et'.
Doktor arkadaşım alaylı bir şekilde yüzüme baktı: 'hiç sevmem bu adamı kendini bir şey zannedenlerden'.
Sadece şu yanıtı verdim ona; hayatım da tanıdığım en kendini beğenmiş adam sensin'. Yüzüme dik dik baktı sonra vedalaştık.
' Kendini beğenmişler dinlemezler. Empati kurmazlar.
Büyüklük hissi bütün benliklerini kaplamıştır.
Eleştiriye karşı aşırı tepki gösterir öfkelenirler.
Kendi çıkarları için başkalarını çok iyi kullanırlar.
İnsanlara değer vermezler.
En çok'da zenginlik başarı, güç ihtişam gibi konulara kafa yorarlar.
Amaçları; kendilerine hayran kitlesi oluşturmaktır.
Kıskançlık konusu benliklerini kaplamıştır.
Kriz dönemini severler'.
Yani; kendini beğenmişlik psikiyatrik bir hastalıktır. Hiç kimse; kendini çok beğenmiş bir insanı hafife almamalı onu övmemelidir.
Düşünsenize böyle bir narsistik kişi var ve ülkenin yönetimini siz ona vereceksiniz! ' Yandı keten helva'!
Kendini beğenmiş bir adam ile veya kadın ile evlendiniz ah ne kadar fena ve çekilmez bir durum değil'mi?
Paulo Coelho kimdir? 'Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım' kitabının yazarıdır.
Öykü'de geçen öyle bir aşk'ki, bir kadınla bir erkek arasında'ki tutkunun giderek bir sonsuzluk tutkusuna dönüştüğünü görürsünüz.
Keşke; Çevremizdeki herkes Paulo Coelho gibi olsaydı 'da Dünyamız çok daha yaşanılır olmaz mıydı?
Sevgilerimle.
YORUMLAR