Melike Karakurt

Melike Karakurt

Hayata dair
[email protected]

'' SALDIM ÇAYIRA MEVLAM KAYIRA''

04 Aralık 2018 - 10:34

'Her  şeyden  önce  su  vardı.  Yer,  gök,  Ay,  Güneş  yoktu.  Sadece  Tanrı  Kayra  vardı.  Yalnızdı  ve  canı  sıkılıyordu.  Su'dan  gelen  bir  ses  ona  '' Yarat''  dedi.

  ''Kayra  Han  Türk  ve  Altay  mitolojisinde  yaratıcı  Baş  Tanrıdır.  Özellikle;  Altay,  Tuva,  Hakas,  Yakut  mitolojisinde  ön  plana  çıkar.  Her  şeyin  yaratıcısı  kabul  edilir.

Göğün  17.  katında  oturan  Kayra  Han,  diğer  tanrıları'da  yaratmış  ve  altındaki  katlarda  onları  görevlerine  göre  konumlandırmış.

Bu  tanrılar  kendisiyle  kıyaslandığında,  emirleri  yerine  getiren  birer  meleğe  benzetilebilirler.

Ancak  İslam  tarihinden  öncesi,  Türk  kültüründe  melek  kavramı  olmadığından,  anlaşılması  bakımından  böyle  bir  benzetme  yapılabilir.

Kayra  Han  evrenin  yazgısını  belirleyen  güçtür.  İyilik  yönü  ağır  basar.

Kayra  Han,  yeryüzünü  yarattıktan  sonra  dokuz  dallı  bir  ağaç  diker.  Bu  ağaç;  yer ile  göğü  birbirine  bağlayan  yaşam  ağacı;  ''Uluğ  Kayın''dır.  

İnsanların  atası  olan  dokuz  kişi  bu  ağacın  dallarından  türer.  Dokuz  boy  (dokuz  ırk)  bunların  soyundan  gelir''.

  Kayırmak  fiilinin  türetildiği  ''Kayra''  sözcüğü  lütuf  demektir.

''Kayramak''  ;  korumak  himaye  etmek  anlamındadır.  Moğolcada  ise;  ''Hayra''  sözcüğü  'aşk'  anlamına  gelir.

 ''Saldım  çayıra  Mevlam kayıra''  atasözü;  ''İyice  bakılması  gereken,  dikkat  isteyen  iş'de,  istenilen  dikkatin  gösterilemeyeceğini  belli  etmek  için  kullanılır.  Yani;  ''Bundan  sonrasına  ben  bakamıyorum,  Mevlam  gerisi  sana  emanettir''  anlamına  gelir.

  Son  yıllarda  hepimizin  hali;  çayıra  salıverilmişiz'de  bütün  hallerimiz  Mevlaya  terk  edilmiş  hissi  veriyor  insana.

 Bu  his;  ''Saldım  çayıra  Mevlam  kayıra''  atasözünün  tam'da  karşılığı  gibi.  İnsanın  içinde  yarattığı  öfke;  küfür  noktasına  gelen  duygu ve  dil  kabarmasını'da  tetikliyor.

O  zaman,  yarım yamalak  aklımda  kalan  dizelerini  hatırlıyorum  Ozan  Kaygusuz  Abdal'ın.

 

Eşeği  saldım  çayıra

Otlaya   karnın  doyura

Gördüğü  düşü  hayıra

Yoranın'da  Avradını.

 

Münkir  münafık'ın   soyu

Yıktı  harap  etti  köyü

Mezarına  bir  tas  suyu

Dökenin'de  a..........

 

Derince  kazın  kuyusun

İnim  inim  inilesin

Kefen  dikmeye  iğnesi

Verenin'de  a............

 

Kazak  Abdal  söz  söyledi

Cümle  halkı'da  dehledi

Sorarlarsa  kim  söyledi

Soranın'da  a............

 

  Sevgilerimle.

YORUMLAR

  • 0 Yorum