Zarrab'ın ifadesinde 7'nci günü: Cezaevinde beni öldürmeye çalıştılar

Zarrab’ın ifadesi yedi gün sonunda tamamlandı. Duruşmanın son bölümünde, ABD'de kaldığı ilk hapishanede, birisinin kendisine saldırdığını ve öldürmeye çalıştığını iddia eden Zarrab "İşbirliği yaptığım için bana saldırdı ve beni öldürmek için talimat aldı" dedi. Zarrab "Güvenliğinizden endişe ediyor musunuz?" sorusuna "Elbette. Türkiye’deki ailem için endişeliyim.” yanıtını verdi. Bu sözlere inanmayan ve "Hâlâ cezaevinde misiniz?" sorusunu yönelten Atilla'nın avukatlarına ise hakim "Cevap vermek zorunda değil" diye müdahale etti.

Zarrab'ın ifadesinde 7'nci günü: Cezaevinde beni öldürmeye çalıştılar
08 Aralık 2017 - 10:22
Duruşmadan notlar:

Saat 00:45 Duruşma sona erdi.

Saat 00:30 Zarrab’tan sonraki tanık da belli oldu: Eski CIA çalışanı!

Zarrab ifadesinin bitirdi ve kürsüden indi. Zarrab’tan sonra ikinci tanık kürsüye geldi. Bu kişi ise eski CIA direktör yardımcısı David Cohen. Şu an avukat olan Cohen’in ABD Hazine Bakanlığı'ndan önce Terör ve Mali İstihbarat Müsteşarı olarak çalıştığı bildirildi. Cohen ifadesinde Halkbank yetkilileriyle Ankara'da ve İstanbul'da bir araya geldiğini söyledi. Cohen, OFAC'ın (ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi) çalışma şeklini ve uyguladığı düzenlemelerin yapısını anlattı. Cohen, müsteşar olarak görev yaptığı dönemde Halkbank'la ilgili bilgi edindiğini söyledi.

Cohen “Türkiye ile İran arasındaki ticarette asıl banka Halkbank'tı.” dedi.

Saat 00:20 Son soru-cevaplar. Hakim “Şu an cezaevinde misin?” sorusuna yanıt verdirmedi.

Avukat Fleming, “Artık cezaevinde değilsiniz, değil mi?” diye sordu. Yargıç Berman, Zarrab’ın bu soruya yanıt vermek zorunda olmadığını belirtti.

Avukat Cathy Fleming tekrar söz aldı. Reza Zarrab'ın cezaevinde saldırıya uğramasıyla ilgili daha önce farklı bir hikaye anlattığını söyledi.

Zarrab buna karşı çıktı: “Hayır, sadece bir versiyon var. Doğru versiyon bu ve ben de bunu söyledim.”

Fleming, hikayenin diğer versiyonunda, mahkumun Zarrab’ın karşısına geçerek onu öldürmek için tutulduğunu söylediğini, ona iki hafta mühlet verdiğini belirtti.

Fleming: Söz konusu mahkumun bu olayı inkar ettiğini biliyor musunuz?

Zarrab: Bunu yeni duyuyorum ama şaşırmadım.

Saat 00:00 Zarrab'ın ifadesi yedi gün sonunda tamamlandı.

Saat 23:45 “Cezaevinde öldürülmek istendim… Ailem için endişeliyim”

Zarrab: Cezaevinde biri beni öldürmeye çalıştı

Savcı: (Federal cezaevinden) neden çıkarıldınız?

Zarrab, cezaevinde bir kişinin kendisine bıçak çektiğini ve onu öldürmeye çalıştığını söyledi. Zarrab, bu şahsın, kendisine işbirliği yaptığı için saldırdığını ve onu öldürmek için talimat aldığını söylediğini aktardı.

Diyalog şu şekilde devam etti.

Savcı: Güvenliğinizle ilgili endişeleriniz var mı?

Zarrab: Tehdit edildikten sonrası için mi soruyorsunuz?

Savcı: Evet.

Zarrab: Elbette.

Savcı, başka kişilerin güvenliğinden endişe edip etmediğini sordu. Zarrab, Türkiye’de bulunan ailesi için endişelendiğini söyledi.

23:35 Mal varlığına el konulmasını değerlerdirdi

Zarrab: Türkiye Cumhuriyeti mal varlığıma el koydu

Savcı, Zarrab'a yatlarının ve yığınla parasının fotoğraflarını gösterdi, bunlara erişimi olup olmadığını sordu.

Zarrab, Türkiye Cumhuriyeti'nin hepsine el koyduğunu söyledi.

Zarrab, kendisiyle ilişkili olarak 18 kişinin malvarlığına yine Türkiye hükümeti tarafından el konulduğunu söyledi. “Aralarında var olduğunu bile bilmediğim kişiler var” dedi. “Bazılarını tanımıyordum bile.” Zarrab, bu kişilerin kendisiyle bağlantılı olarak casuslukla suçlandığını ancak onları tanımadığını söyledi.

Saat 23:20 Tanık korumaya başvurmadım

Savcı, Zarrab'ın yaptığı tanıklık anlaşmasıyla ilgili sorular sordu. Anlaşma kapsamında Zarrab, tanık koruma programından yararlanabileceğini, ancak henüz bu programa başvurmadığını söyledi.

Savcı, Zarrab'a, tanıklık etmesi durumunda kendisine cezaevinden çıkacağı yönünde bir vaat verilip verilmediğini sordu. Zarrab “Hayır” dedi.

Saat 23:00 Reza Zarrab’la Savcı arasında ‘rüşvet diyaloğu’ yaşandı.

Reza Zarrab: (Delil gösteriyor) Bunlar Zafer Çağlayan'a ödenen paralardı.

Savcı: (Zafer Çağlayan'a giden piyanoyu sordu) Bu bir rüşvet mi?

Reza: Evet.

Savcı: (Savcı Çağlayan'a hediye edilen saati gösteriyor) Bu bir rüşvet miydi?

Reza: Evet.

Savcı: Türk yetkililere rüşvet verdiniz mi?

Reza: Evet

Savcı: Türkiye'de 2013 yılında suçlamalardan nasıl kurtuldunuz?

Zarrab: Ödemeler yaptım, bunlar kısmen rüşvet olarak verildi.

Saat 22:50 Savcı, Zarrab’ın herkese rüşvet vermediğini vurgulayarak üç isim erdi: “Hakan Aydoğan, Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Hakan Atilla.” Zarrab da savcıyı doğruladı

Saat 22:40 Savcılık, Zarrab’la avukatı arasında SMS mesajlarından oluşan telefon görüşmelerini kanıt olarak sundu

Savcı: Aralık 2013’te tutuklandıktan sonra aklandınız  mı?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: Ama buradaki tanıklığınızda Türk yetkililere rüşvet verdiğinizi söylediniz. Türkiye’deki cezaevinde nasıl kurtuldun?

Zarrab: Ödemeler yaptım bir kısmı rüşvetti…

Savcı: Tutuklanmanız sona erdikten sonra yeniden işleriniz için girişimde bulundunuz mu?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: O sıralarda Atilla da bankada görev yapıyor muydu?

Zarrab: Evet efendim

Savcı: Ama işini yeniden başlatmak için Atilla’ya yeniden ulaşmaya çalışacağınızı söylediniz?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: Neden Atilla’ya ulaşmaya çalışmadınız?

Zarrab: Hakan beyin üstündeki kişilerle ileşitim kurdum.

Savcı: Neden üstteki kişilerle iletişim kurdun?

Zarrab: Tekrar ticarete başlamak için.

Ardından savcı kanıtı çıkardı:

19 Haziran 2014 saat 19:10 ibareli mesajlaşmada Zarrab’a ismi açıklanmayan avukatının görüşmesi yer alıyor.

O görüşme şöyle;

Zarrab: Selamün aleyküm var mı bir gelişme?

Avukat:-Aleyküm Selam.

Avukat: -Evet…

Avukat: -Damat bu iş mutlaka yapılmalı demiş

Avukat: – BB ile görüşüp genel müdürü de çağınıp başlayın diyecekler.

Zarrab: Denetim belgesi istiyorsa onu da vereceğim.

Avukat Ne olup bittiğini ben de tahmin ediyorum ama… 

Avukat: İnşallah GM ve ekibi kartında galip olacaksın 

Zarrab: Amin. Ekibi bizim tarafta ama mecburum onun talimatına

Savcılık, Zarrab’a bu mesajlaşmanın ‘ne anlama geldiğini’ sordu. Savcı ile Zarrab ve hakim arasında şu konuşma geçti:

Savcı: Bu telefon mesajlaşması kimler arasındadır?

Zarrab: Avukatım ile benim aramda.

Savcı: Bu mesajların konusu neydi?

Zarrab: Tekrar Halkbank’la ticarete başlamaktı…

Savcı: Ne zaman oldu?

Zarrab: Herhalde 2014.

Savcı: Orada damat ile başlayan bir mesaj var görüyor musun?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: Bu sizin avukattan gelen mesaj mı?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: Orada damat diye geçen kişi ne demiş olabilir?

Zarrab: Bu iş mutlaka yapılmalı diyor benim avukatım.

Savcı: Bu damat kimdir?

Zarrab: Berat Albayrak.

Savcı: Kimdir bu kişi?

Zarrab: Türkiye Enerji Bakanı… O dönem Enerji Bakanı değildi.

Savcı: Damatın İngilizcesinin ne olduğunu biliyor musunuz?

Zarrab: Bilmiyorum.

Savcı: Mesajla BB ile görüşmeden bahsedilen bir yer var. Onu görüyor musunuz?

Zarrab: Evet efendim.

Savcı: Bu mesajdan ne anlıyorsunuz?

Zarrab: Başbakan ile görüşeceğini söylüyor ve genel müdürü de çağırıp “Başlayın diyecekler” diye anlatıyor.

Savcı: Kim bu genel müdür?

Zarrab: Ali Fuat Taşkınoğlu (Taşkesenlioğlu’nu kastettiği sanılıyor)

Savcı: Siz bu mesajlardan ne anlıyorsunuz?

Zarrab: Benim anladığım görüşme yapılacak, anlatılacak sonra eski sisteme dönülecek. Yani ticarete başlanacak.

HAKİM: BB kim?

Zarrab: Başbakan efendim.

Savcı: Ali Fuat karşı mı çıkıyordu?

Zarrab: Ali Fuat bey beni bir alt kademeye gönderiyordu. Alt kademenin istediği evrak uygulanabilir değildi.

Savcı: Nasıl bir evrak istiyorlardı ki uygulanabilir değildi

Zarrab: Akredikte istiyorlardı. Liste o kadar uzundu ki hatırlamıyorum bile. Ben daha önce avukatımla görüşmüştüm bu konu olunca tekrar görüştüm.

Savcı: Siz avukatınızdan ne istiyordunuz?

Zarrab: Oradaki sıkıntıları ilettim. Sıkıntıların kaldırılması için.

Saat 22:20 Çapraz sorgu sona erdi. Sarraf, bir kez daha savcı tarafından doğrudan sorgulanacak.

 

Saat 20:40 Zarrab’a 73 günlük cezaevi süreciyle son bulan 17 Aralık soruşturmasının ardından 2014 yılının Nisan ayında katıldığı A Haber canlı yayını da soruldu. Zarrab, 2014 yılında televizyonda yaptığı “İran'a yardım için sistem kurduğunu reddettiği konuşmasında” ‘yalan söylediğini' kabul etmedi ve ekledi: “Bunu Türkiye yasaları çerçevesinde söyledim.” dedi.

Saat 20:35 Avukat Zarrab’a “Birkaç sefer iş amaçlı olarak insanlara hayat kadını temin ettiğinizi söylemiştiniz, değil mi?” diye sordu bu soruya Zarrab’ın avukatları itiraz etti.

Flemgin “Eşinize (Ebru Gündeş) yalan söylediniz, değil mi?” diye iddiasını sürdürdü.



Saat 20:30 Zarrab, geliri hakkında Türk yetkililere yalan söylediğini iddia eden avukat Fleming'e de karşı çıktı ve  “Türk yetkililerin çoğu gelirimin ne olduğunu biliyordu.” dedi.

VERGİ KAÇIRDIĞINI İTİRAF ETMİŞTİ!

Zarrab, davanın önceki gün görülen beşinci duruşmasında çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar' kazandığını söylemiş ve vergi kaçakçılığı itiraf etmişti. Atilla'nın avukatı Fleming'in “2012-2016 yılları arasında gelirinizi düşük gösterdiğiniz ve alt gelir vergisi verdiğiniz doğru mudur?” sorusuna Zarrab, “Kesinlikle doğrudur” diye yanıt vermişti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum