Bilderberg gündemi Abdurrahman Dilipak yazdı
Savaş devam ediyor. Uzun süreceğe benziyor. İran ya da İsrail, bu savaşı kaybetseler bile, büyük ihtimalle savaş durmayacak. Çünkü bu bir vekalet savaşıdır.
Bu ülkelerin arkasındaki güç bu ülkelerden bağımsız. Ayrıca bu ülkelerin kendi öz savunma gücü de, ülkelerindeki resmi güçlerden ibaret değil. Bu anlamda bu savaş, o ülkelerin sınırları içinde bitse de, bütün dünyaya yayılarak varlıklarını devam ettirme kapasitesine sahiptir. Her iki kesim de dünyanın her yerinde karşısındakilere rahat yüzü göstermezler.
Bana kalırsa “cin şişeden çıktı” ve bugünden yarına bu süreci durdurmak mümkün değil. Savaşı başlatmak zor değil, ama başlayan bir savaşı durdurmak o kadar kolay değil. ABD şimdi zaman kazanmak için İran'ı masaya çağırıyor. Savaş kararı aldı ama, üslerini savunamayacak, karşısında Çin, Rusya, kuzey Kore ve Pakistan var. Şimdilik, İsrail’e silah, mühimmat, istihbarat, Siber savaş desteği sağlıyor. ABD halkının %60’ı İsrail’in yanında savaşa girmeye karşı. İran beklenenden güçlü, İsrail sanıldığı kadar güçlü değil. Ve İsrail halkında moral sıfır, ülke kendi içinde çatışma noktasına gelmiş durumda, insanlar canlarını kurmak için ülkeden kaçıyor. Zaten dünyada da itibarları sıfırlanmış durumda. İran merkezi hükümeti çökerse, paramiliter grubların tüm dünyada ABD ve İsrail hedeflerine saldırmasından korkuyorlar.
Öyle anlaşılıyor ki, bu savaşın vurduğu ilk ülke ABD oldu. ABD’deki ekonomik ve siyasi kriz tüm dünyayı etkileyecek global bir krize dönüşebilir. Şimdiden ABD 3 parçaya bölündü: İsrail’in yanında olmak isteyenler, İsrail’in karşısında olanlar ve ABD’nin yeniden kurulmasını isteyen “3. Yol”cular. Trump’un bu süreci yönetmesi mümkün değil. Hatta, şu günlerde Trump için azil süreci başlatılabilir. Bu süreçte de Trump eliyle yapılması gereken bir takım işler gündeme getirilip, Trump bütün olanlardan sorumlu tutularak, Günah keçisi haline getirilebilir.
71. Bilderberg Toplantısı 12 - 15 Haziran'da Stockholm, İsveç'te gerçekleşti. Her zaman olduğu gibi, endüstri, finans, akademi ve medyadan çeşitli siyasi liderler ve uzmanlardan oluşan bir grup davet edildi. Bu toplantının gündeminde, Transatlantik İlişkileri (ABD-AB/NATO ülkeleri), Ukrayna kirizi, ABD Ekonomisi, Avrupa - Orta Doğu ekseninde otorite sorunu (Otoriter Eksen), Savunma sanayinde İnovasyon, fleksibilite ve Dayanıklılık, Yapay Zeka (caydırıcılık ve Ulusal Güvenlik), Nükleer silahları Proliferasyonu ve sair güvenlik riski oluşturabilecek alanlarda "yayılma", "çoğalma" ve "artış"ın sebeb olabileceği ihtimal, maliyet ve risklerin değerlendirilmesi, Enerji ve Kritik Minerallerin Jeopolitiği, Nüfus azal(TIL)ması ve göç.
Asıl hedefleri “Yeni Dünya Düzeni” için 2030 hedefi! 4,5 yılları kaldı, geç kaldılar ve ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Yapacakları çok işleri var. Parası, ordusu, ekonomik düzeni, hukuk düzeni ile tek dünya hükümetine giden yolda, Ankara’nın da imzaladığı Yeni Delhi Deklarasyonu'nun mottosu “Tek Dünya, Tek aile Tek gelecek” değil mi idi? Bu hedefe giderken, eş başkanı olduğumuz BOP’ın gayesi geçiş döneminde bölgenin yeniden dizayn edilmesi değil mi idi? Aslında İstanbul sözleşmesi, Lanzarote, İklim yasası hepsi aynı hedefe yönelik projelerdi.
Starlink, 5G, IoT, Yapay Zeka, artırılmış sanal gerçeklik, otonom robotik sistemler, Global network, akıllı telefon, akıllı araba, akıllı ev, akıllı iş yerleri tamam akıllı şehirler için Kamera/EDS sistemleri kuruyoruz Siber Faşizme giden yolda, “Islah edici” olduklarını söyleyen “Bozguncu dostlarımız”ın rehberliğinde. Ne isterlerse yapıyoruz, mRNA aşısı, gıda, tarım ve hayvanlık, sağlık ve Chemtrails örneğinde olduğu gibi. Merkez Bankası ve bankacılık sistemimizi nakitsiz ve global tek ödeme sistemine entegre etmek için altyapı ve mevzuat çalışmalarımız devam ediyor. Aile dağıldı, Hukuk ve Maarif sistemi çöktü, Cemaat toplulukları atomize oldu, nüfusumuz geriliyor. Kalp krizleri, kısırlık, kanser, sakat doğum, intihar, şiddet olayları, cinayetler aldı başını gidiyor. Uyuşturucu ve Fuhuş artık her yerde ve alenen icrai faaliyet ediyor. Nufus ve doğum kontrolü uluslararası sistemin beklentilerinin de üstünde. Çoklu karma aşı için hükümet bastırıyor. Asgari ücret ve emeklilik sisteminde de uluslararası sisteme entegrasyon hazırlıkları var GlobalResetçilerin. Kafaya Chip takmaya az kaldı, yeni salgın sonrası o da gündemde, Nesnelerarası İletişim’in Gender diye tanımlanan Genom Nesne BİREY’i olacağız. Beyin kontrolü sağlanınca zaten eğitime de gerek kalmayacak. O zaman bilim, sanat, media, tek dünya devletinin kontrolünde olacak. Bu sistem şimdilik cep telefonları üzerinden, akıllı kol saatleri üzerinden test ediliyor. Daha sonra Ödeme sistemi, Karbon ayak izi takibi, sosyal kredi sistemi buna entegre edilecek. O altyapılar da kuruluyor şimdiden.
Kadınlar çalışacak ya, çalışan kadınların aklı çocuklarında kalmasın diye, bir adım sonra doğuracak, çocukları devlet alacak. Zaten “TransHuman üretim çiftlikleri” kuracaklar. Aileler sipariş usulü çok sahibi olabilecek..
Özel mülkiyet, özel ev, özel arabada yok. Şirketler de tek devletin olacak. Yani işçi-patron da yok. Zaten işiçiye-memura gerek yok. Humanoid’ler, klonoidler her işi yapacak. Toprak sahibi olmak da yok. Seyahate hem gerek kalmayacak, hem de zorunlu ise izne bağlı olacak. Tabi SIFIR ATIK kapsamında, artık size gerek kalmadığında “Erör” veriyorsanız, ÇÖP İNSAN olarak tanımlandığınızda resetlenecek, (Tek TIK’la öldürüleceksiniz) bedeniniz ise canlılar için gıda olarak işlendikten geriye kalan çöp kısmı kompoz’a dönüştürülerek bitkiler için gübre olarak kullanılacak. Mezarlık yok, size ölen kişinin Avatar’ını MetaVerse’de teselli için Promosyon olarak verecekler. Bu dünyada, Bitkisel ilaç, alternatif tıp, din, ahlak, gelenek, tarih, ideoloji yasak. Fosil yakıt yok, her türlü tohum ve canlı kontrol altında olacak. Daha sayayım mı? Firavun bile Globalistler’den daha tehlikeli değildi. Onların peşinden giden siyasilere, bürokratlara, Akademisyenlere, Media’ya, STK’lara, bu Şeytani plan karşısında sesiz kalanları en sert şekilde kınarsam görevimi yapmış olur muyum? Hizbuşşeytan’a Lanet olsun!.
Bilderberg toplantıları Chatham House Kuralı ile düzenlenir, kimin ne dediği açıklanmaz. Gündemler genelde küresel ekonomi, güvenlik, teknoloji ve dış politika gibi konuları kapsar. "Yeni Dünya Düzeni" temel ana konulardan biridir. Türkiye’den de iş insanları (örneğin, Koç ailesi) ve bir takım politikacılarda bu toplantıya katılmaktadırlar. Türkiye, 1959, 1975 ve 2007’de yapılan toplantılara ev sahipliği yapmıştır. Türkiye’den bu sene Maliye bakanı Mehmet Şimşek, Fiba Holding’ten Murat Özyeğin katıldı. Geçtiğimiz yıllar da Ali Babacan da katılmıştı. Uluslararası Enerji Ajansından Türk asıllı Fatih Birol’da bu son toplantıda vardı. Türkiye’den başka hiçbir İslam ülkesinden katılım yok. Ama bu sene katılımcılar listesinde Müslüman adı taşıyan ABD’den gelen iki kişi vardı: Ferid Zekariya (Host, Fareed Zakaria GPS), Mustafa Süleyman (CEO, Microsoft AI).
Bizimkiler 1950’den sonra katılmaya başlamış 1950-70 arasında iki isim öne çıkar: Muharrem Nuri Birgi (1957, 1958): Türkiye’nin NATO temsilcisi ve büyükelçi. Bilderberg’in “çekirdek kadrosunda” yer alır. Selahattin Beyazıt: İş adamı ve Galatasaray eski başkanı. 1972-1992 yılları arasında Bilderberg’in Türkiye temsilcisi olarak 23 kez toplantılara katıldığı rivayet edilir. 1980-90 arası, 10 yıl içinde katılan 8 kişi var: Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Kemal Derviş (Eski Ekonomi Bakan ve UNDP Başkanı), Hikmet Çetin, Jak Kamhi, Nejat Eczacıbaşı, Kâmran İnan. 2000 sonrası AK Parti döneminde rekor bir katılım oldu: Mustafa Koç (2006, 2007, 2012, 2013, 2015), Ali Babacan (2004, 2006, 2013). Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ümit Boyner, Cem Duna, Erkut Yücaoğlu, Ayşe Soysal: Boğaziçi Üniversitesi eski Rektörü), Muhtar Kent: Coca-Cola eski İcra Kurulu Başkanı, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Ruşen Çakır (2012), Soli Özel: gazeteci (2012, 2015, 2023), Aslı Aydıntaşbaş: Gazeteci (2013), Sedat Ergin, Fehmi Koru (2006), Zeynep Göğüş, Sami Kohen, Enis Berberoğlu,
2010 sonrası aynı yoğunluk devam ederken CHP’lilerin bu konuya ilgisinin arttığı görülüyor: Suzan Sabancı Dinçer: Akbank YönKur. (2012), Tuncay Özilhan (2012), Damla Z. Gürel: AB Başbakanlık Özel Danışmanı (2012), Selin Sayek Böke: CHP Genel Başkan Yardımcısı (2015), İlhan Kesici (2015), Gönenç Gürkaynak: Avukat (2015), Nuray Mert: Gazeteci (2015), Ahmet Üzümcü: Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Genel Direktörü (2015), Mehmet Şimşek: Hazine ve Maliye Bakanı (2018, 2024, 2025), Ömer Koç: Koç Holding (2018, 2019, 2024), Canan Dağdeviren: MIT akademisyeni (2018), Behlül Özkan: Marmara Üni. akademisyen (2018), Murat Yetkin: Gazeteci (2018), Ünal Çeviköz: CHP Milletvekili (2019), Selva Demiralp: Koç Üni. akademisyen (2019), Metin Sitti: MaxPlanck Enst. direktör (2019), Evren Balta:Özyeğin Üni. akademisyen (2019).
2020’lere gelince ilgi azalmış gözüküyor: Mehmet Fatih Ceylan: Büyükelçi (2023), Refet S. Gürkaynak: Akademisyen (2023), Barçın Yinanç: Gazeteci (2023), Şebnem Kalemli-Özcan: Brown Üni. akademisyen (2024).
Bu sene toplantıya 22 ülke katıldı, 8‘de Uluslararası örgüt temsilcisi. ABD’den 25, Fransa’dan 11, İsveç’ten 8, Uluslararası Örgütler’den 8, Hollanda, İngiltere ve Almanya’dan 5’er temsilci katıldı.
Yazacak daha çok şey var, ama sözün bittiği yerdeyiz. Aşağıda ilginizi çekerse Bilderberg toplantısına katılan Uluslararası örgütlerle benzerlerinin listesini verdim. Selam ve dua ile.
EK: Uluslararası örgütlerden katılanlar: Sophie Wilmès / Vice-President, European Parliament , Maroš Šefčovič / European Commissioner Trade and Economic Security; Interinstitutional Relations and Transparency, Mark Rutte / Secretary General, NATO, Maria Luís Albuquerque / European Commissioner Financial Services and the Savings and Investments Union, Paschal Donohoe / President, Eurogroup; Minister of Finance, Nadia Calviño / President, European Investment Bank, Michael McGrath / European Commissioner for Democracy, Justice and the Rule of Law, Birol, Fatih / Executive Director, International Energy Agency.. Aslında orada Microsoft da vardı Google de, DeepMind / AI, Warner Bross da vardı. İklimciler, Karboncular, Albert Bourla ABD’den katılıyordu mesela CEO, Pfizer Inc.’in CEO’su. İsrail yoktu ama, Yahudi bir çok isim vardı listede. Mesela Børge Brende Norveç’ten katılıyor ama o şimdi World Economic Forum’un yeni başkanı.
Eş zamanlı G7’de vardı. Bunların G10, G20’si filan da var. Bilderberg dışında şunlar da var mesela, Hükümet dışı ve hükümetlerden daha güçlü örgütler. CHABAT’ı biliyorsunuz artık. 1971’de kurulan GlobalReset hareketinin karargahı olan Dünya Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum - WEF)’de. Bilderberg grubu 1954’de kuruldu. Trilateral Komisyon 1973’de faaliyete geçti. ABD merkezli Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations - CFR) 1921’den beri aktif. İngiliz merkezli Chatham House (Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) 1920’de kurulmuş. Türkiye’den gitmeyen siyasi yok gibi. Grup 30 (Group of Thirty - G30) 47 yaşında. Münih Güvenlik Konferansı (Munich Security Conference) 1963. Doğumlu. The Pilgrims Society daha yaşlı, 1902’de kurulmuş. Tavistock Enstitüsü (1947), Club of Rome (1968), Boao Forum for Asia (2001), Skull and Bones (Kurukafa ve Kemikler Cemiyeti)nin kuruluş tarihi 1832, Bohemian Grove’nin kuruluş yılı: 1872, Le Cercle 75 yaşında, Majestic 12 (MJ-12) Cercle’den 3 yaş daha eski. Gül-Haç Kardeşliği (Rosicrucian Order) 1610’da kuruldu. 1776’da İlluminati / Aydınlanma örgütü kuruldu. Tapınak Şövalyeleri (Knights Templar): en eskilerinden. Kuruluş tarihi 1119
Rusya’da, Çinde, İtalya’da Vatikanda, İspanyada kurulan başka açık ve gizli örgütler var. Cizvitler var mesela. RAND Corp, FETÖ’nün arkasındaki örgüt değil mi idi. ABD’de bir düzine istihbarat örgütü var. Demokrasi ihracı, İnsan Hakları, Çevre diye ortalıkta dolaşan bir sürü vakıf maskeli örgüt var. Say say bitmez. Hepsinin ipi aynı Şeytan’ın elinde.