Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben istesem yarın Almanya'ya gelirim ve...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da 'Tokatlılar Gecesi'nde konuştu. Erdoğan, "Ben Nazizmin, Almanya'da bittiğini zannediyordum. Meğerse hala devam ediyormuş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ben istesem yarın Almanya'ya gelirim ve...
05 Mart 2017 - 22:29 - Güncelleme: 05 Mart 2017 - 22:51
Hala devam ediyormuş açık ortada. Eğer demokrasiye inanıyorsan, benim Bakanım, hem Bakanınla görüşecek hem de orada bir salon toplantısı yapacak. Niye rahatsız oluyorsun? Bir başka Bakanım aynı şekilde. Şimdi baktık ki Hollanda da aynı şekilde bir açıklama yapmış. Vah zavallı vah. Bunlar kendi iradeleriyle hareket etmiyorlar. Kardeşlerim, şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ya ben istersem yarın gelirim. Gelirim ve kapıdan da sokmadığınız zaman veya konuşturtmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tokat, bir asır önce olduğu gibi bugün de Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yer alıyor. Tokat'ın kahraman evlatları sivil, asker, polis ayrımı olmadan, 'mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek canlarını ortaya koyuyor." dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde Tokat Konfederasyonu tarafından düzenlenen "Tokatlılar Gecesi"nde yaptığı konuşmada, 2 yıl aradan sonra Tokatlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 

Tokat'ın 5 bin yıllık geçmişiyle bir tarih ve medeniyet beldesi, Sümbül Baba, Molla Lütfi, İbni Kemal, Molla Hüsrev gibi alimlerin şehri olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: 



15 Temmuz Darbe Teşebbüsü'nde verilen şehitler arasında 6 Tokatlının bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Allah rahmet etsin. Son 1,5 yıldır, yurt içinde ve dışında terör örgütlerine karşı sürdürdüğümüz mücadelede 20'nin üzerinde Tokatlı askerimiz, polisimiz şehadet mertebesine erişti. Rabbim rahmet etsin. Tüm Tokatlı şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, onların şahsında tüm şehitlerimize rahmet, ailelerine, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyorum." şeklinde konuştu."Tokat, Onbeşliler Türküsü'nde olduğu gibi fedakarlıkların, kahramanlıkların şehridir. Hepsinden önemlisi Tokat, Milli Mücadele'nin, milli iradenin, milli şahlanışın şehridir. Bakınız burada çok ibretlik bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum: 15 Mayıs 1919'da İzmir işgalinin haberi Tokat'a ulaşınca bu çok büyük tepkiyle karşılanır. Tokat ve kazalarında hemen redd-i ilhak cemiyetleri kurulur. İşgali protesto etmek amacıyla Niksar'da bir toplantı ve büyük bir gösteri yapılır. Burada alınan kararlar, İtilaf Devletleri ile Amerika'ya gönderilir. Onca yokluğa, yoksulluğa, imkansızlıklara rağmen yürütülen bu mücadele, bugün de bizlere çok şey anlatıyor. Bu toplantıda alınan kararlarda Tokatlı kardeşlerim, 'Bizim tamamiyeti mülkiyemize, mevcudiyeti milliyemize tecavüze devamı kast ediyorsanız, en kısa yol bizi öldürmektir' diyorlar. Evet, Tokatlılar için vatanın bir karış toprağının dahi işgal altında olması ölüme eşdeğer bir acıdır. Dün öyleydi, bugün de öyle olduğunu çok iyi biliyorum. Ben, Tokatlılara inanıyorum ve sizleri Allah için seviyorum. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Onun için seviyorum. Kardeşlerim Tokat, bir asır önce olduğu gibi bugün de Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yer alıyor. Tokat'ın kahraman evlatları sivil, asker, polis ayrımı olmadan, mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek canlarını ortaya koyuyor." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu topraklar, kendi sapkın inançları için bu derece gözü dönen, bu kadar çukurlaşan bir örgüte şahit olmadı. Burada, şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum; FETÖ ile mücadele, Türkiye Cumhuriyeti'nin son yıllarda verdiği en zor, en çetin ve en hayati mücadeledir." dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Peygamberin hadis-i şerifinde, şehitlerin vücutlarından dökülen ilk damla kanla bütün günahlarının af olunduğu müjdesini anımsattı. 

Bakara Suresi'nin 154. ayetini okuyan Erdoğan, "En değerli varlıkları olan canlarından vazgeçebilen aziz şehitlerimize ve elbette geride bıraktıkları ailelerine minnet borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bize düşen, onların emanetlerine sahip çıkmak, dökülen kanlarının hesabını sormaktır. Nitekim, devletimiz bunun için tüm imkanlarını seferber ediyor. Güvenlik güçlerimiz, hem yurt içinde hem de yurt dışında terör örgütlerine karşı son derece başarılı operasyonlar yürütüyor. Artık tehdidin kapımıza gelmesini beklemiyoruz. Teröristlerin saklandıkları mağaralarda, gizlendikleri inlerinde tepelerine iniyoruz, biniyoruz." diye konuştu. 

Erdoğan, teröristleri açtıkları çukurlara gömdüklerini vurgulayarak, Suriye'den Türkiye'ye saldıran, Gaziantep, Ankara ve İstanbul'da masum insanların kanına giren DEAŞ'lı canilerin de sınır bölgesinden tamamen temizlendiğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi 249 vatan evladını şehit eden 2 bin 193 vatandaşı da yaralayan FETÖ'cülere de döktükleri kanın hesabını hukuk içinde sorduklarını dile getirerek, "İşte şimdi davalar görülmeye başlandı. İfadeler, itiraflar, ortaya çıkan yeni görüntüler, ihanetin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kendi silah arkadaşlarını nasıl katlettiklerini, ekmeğini yedikleri bu millete nasıl silah sıktıklarını sizler de görüyorsunuz." dedi. 

- "ALLAH'IN HESABI, TÜM HESAPLARIN ÜSTÜNDEDİR"

Erdoğan, Türkiye tarihinde böyle bir alçaklığın yaşanmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu topraklar, kendi sapkın inançları için bu derece gözü dönen, bu kadar çukurlaşan bir örgüte şahit olmadı. Burada, şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum; FETÖ ile mücadele, Türkiye Cumhuriyeti'nin son yıllarda verdiği en zor, en çetin ve en hayati mücadeledir. 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar aldığımız tedbirler hamdolsun milletimizi büyük bir felaketten korumuştur. Süreci çok büyük zorluklarla da yürütmüş olsak, şayet o tedbirleri almasaydık emin olun 15 Temmuz ihanetini göğüsleyebilmemiz çok daha zor olurdu. Herkesin bir hesabı varsa 'Ve mekeru ve mekarallah, vallahu hayrul makirin' Allah'ın da bir hesabı vardır. Hiç şüphesiz o hesap, tüm hesapların üstündedir. İnşallah, hukuk sınırlarından sapmadan, duygularımızı aklımızın önüne geçirmeden, soğukkanlılıkla, suhuletle ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu hain sürüsünü devletimizden ve toplumumuzdan söküp atmadan da asla durmayacağız." 

Bazılarının FETÖ mensupları için "Bunların içerisinde masum ve mağdur olanlar var." dediğini anımsatan Erdoğan, "249 şehidin, 2 bin 193 gazimizin hesabını kim verecek?" diye sordu. 

Erdoğan, bütün belgelerin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, FETÖ'nün, F-16'larla milleti 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bombaladığını hatırlattı. 

FETÖ mensuplarının Özel Harekatı bombaladığını ve Kahramankazan'da halka ateş açtığını belirten Erdoğan, bunların hesabını soracaklarını kaydetti. 

- VATANDAŞLARDAN İDAM TALEBİ

Erdoğan, bu hesabı sormaları gerektiğini anlatarak, kendilerinin sorumluluk makamında olduğuna vurgu yaptı. 

Konuşması sırasında idam konusunda taleplerini ileten vatandaşlara cevap veren Erdoğan, şöyle devam etti: 

"16 Nisan, hemen ardından parlamentoda... Bu, biliyorsunuz anayasa değişikliği gerektiren bir konu... Bu Mecliste görüşülüp, Meclisten idam kararı çıktığı anda, bunu ben onaylarım. George ne der, Hans ne der, Catherina ne der? Beni o ilgilendirmez. Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma ne der, Rabbim ne der? Beni o ilgilendirir. Çünkü biz sorumluluk makamındayız. Eğer biz bu kardeşlerimizin hesabını aramaz, soruşturmazsak bu hesabı ind-i ilahide veremeyiz. Hep fatihaları okurken, 'maliki yevmiddin' diyoruz. Nedir o? Hesap gününün sahibi. Hesap gününün sahibinin karşısında biz bu hesabı veremeyiz. Onun için de biz üzerimize düşen görevi yapacağız. Gerisi Allah kerim." 

Erdoğan, bu mücadeleyi nefisleri için değil, Türkiye'nin refahı için yaptıklarını anlatarak, amaçlarının ülkenin barışı ve kardeşliği olduğunu söyledi. 

Halkı makam mevki, para pul için değil, sadece Yaradandan ötürü sevdiklerini yineleyen Erdoğan, "Türkiye'nin bu günlere gelmesinde ekonomide, diplomaside, yatırımlarda, çağ atlamasında Tokat'ın, sizlerin çok büyük payı var. Tokat son 15 yıldır yapılan tüm seçimlerde tavrını milli iradeden ve demokrasiden yana koydu. İstikrar sürsün Türkiye büyüsün.' diyerek bize destek verdi. Her zaman yanımızda oldu. Rabbim sizlerden razı olsun. Allah muhabbetimizi, kardeşliğimizi hem yol, hem de dava arkadaşlığımızı daim eylesin." dedi. 

Cumhurbaşkanının konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde;

- "Biz bu millete aşığız. Hizmete 'evet' diyenlerin bir şey yapması lazım. Öyle mi? Ha öyleyse bir şey yapalım. Ne yapalım? Dedik ki; madem ki bizim ecdadımız, Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de gemileri değil ama araçları denizin altından yürüteceğiz Yürüttük mü, Marmaray ile de raylı sistemi yerleştirdik mi? İşte 16 Nisan bu demektir. Yani, lafla peynir gemisi yürümüyor. İcraat, icraat, icraat... Bunların dikilitaşı var mı? Türkiye'nin bu başarı hikayesi mazlumlara ilham kaynağı olması, hem içeride hem dışarıda birilerini de çok ciddi şekilde rahatsız ediyor." 

- "(Halk oylaması etkinliklerine izin verilmemesi) Ben buradan Alman yönetimine sesleniyorum, demokrasiye inanan dünyaya sesleniyorum; eğer özgürlük mücadelesi yapıyorsak, eğer düşünce özgürlüğünden rahatsız değilsek, eğer demokrasiye inanıyorsak, bizim önümüzü kimse kesemez. Bu böyle bilinmelidir." 

-  "Ben Nazizmin, Almanya'da bittiğini zannediyordum. Meğerse hala devam ediyormuş. Hala devam ediyormuş açık ortada. Eğer demokrasiye inanıyorsan, benim Bakanım, hem Bakanınla görüşecek hem de orada bir salon toplantısı yapacak. Niye rahatsız oluyorsun? Bir başka Bakanım aynı şekilde. Şimdi baktık ki Hollanda da aynı şekilde bir açıklama yapmış. Vah zavallı vah. Bunlar kendi iradeleriyle hareket etmiyorlar. Kardeşlerim, şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ya ben istersem yarın gelirim. Gelirim ve kapıdan da sokmadığınız zaman veya konuşturtmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım." 

- "Böyle adaletsiz bir yaklaşım, böyle haksız bir yaklaşımı kabullenmek mümkün değildir. Terör örgütü mensupları 'hayır' kampanyası için istedikleri her yeri serbestçe kullanabiliyor, terör örgütü yöneticileri saraylarda, yine Türkiye'den mahkum olmuş, 5 yıl 10 aya mahkum olmuş birisini alıyorsun ona madalya takıyorsun. Nerede? Cumhurbaşkanı sarayında. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Bu adam Türkiye'de mahkum olmuş, 5 yıl 10 aya mahkum olmuş. Sen kalkıp buna cumhurbaşkanlığı sarayında madalya takıyorsun. İşte sizin demokrasi anlayışınız bu, özgürlük anlayışınız bu. Türkiye'de mahkum olmuş bir insanı eğer siz ülkenizde adeta beraat ettiriyorsanız, sorumlusunuz ve suçlulara yardım yataklık yapmaktan dolayı sizin yargılanmanız gerekiyor bunu da söylüyorum. Bütün bunlara rağmen benim Bakanım kendi vatandaşlarıyla kendi hemşehrileriyle bir araya gelmek isteyince hemen işler tersine dönüyor. Siz bu safsatalarınızı, külahımıza anlatın." 

- "Avrupa şehirlerinin yıllardır Türkiye'den kaçan eli kanlı teröristlere nasıl yataklık ettiğini, biz çok iyi biliyoruz. Terör örgütünün bilgisi dahilinde, o ülkelerin her yıl yüz milyonlarca avroyu hem de zorla tehditle nasıl topladığını çok iyi biliyoruz. Son olarak FETÖ'cü hainlere nasıl kucak açtığınızı, nasıl bağrınıza bastığınızı hep birlikte takip ediyoruz." 


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bunları dünyaya rezil rüsva edeceğizCumhurbaşkanı Erdoğan: Bunları dünyaya rezil rüsva edeceğiz


Ayrıntılar geliyor...

YORUMLAR

  • 0 Yorum