GÜNÜN YAZISI

GÜNÜN YAZISI

[email protected]

Balkan Felaketi ve 2025 Türkiye'si

07 Ağustos 2025 - 11:57

Naim Babüroğlu

Yıl 1914...

Mustafa Kemal, Sofya’da Askeri Ataşe’dir.

Cephede görev almak üzere, yaptığı başvuru kabul edilir.

İstanbul’a döner, Sirkeci’de trenden iner.

★★★

Doğduğu yer Selanik, Balkan Savaşı’nda, tek kurşun atılmadan Yunanistan’a terk edilmişti.

Annesi ve kız kardeşini İstanbul’a getirtmiş, Beşiktaş Akaretler’de bir eve yerleştirmişti.

Zübeyde Hanım, oğlunu görünce ağlamaya başlar.

★★★

25 Şubat 1915...

Mustafa Kemal, görev yeri Çanakkale Eceabat’a gelir.

★★★

Cephede birlikleri dolaşır.

Balkan Savaşı’ndaki utancı hiç kimsenin yaşamak istemediğini, subaylarına kesin bir dille emreder.

★★★

1 Mayıs 1915...

Mustafa Kemal, birlik komutanlarını Kemalyeri’nde karargâhında toplar.

Özetle şu emri verir:

İçimizde ve komuta ettiğimiz askerlerimizde, Balkan Savaşı utancının tekrarını görmektense, burada ölmeyi istemeyenlerin bulunacağını asla kabul etmem.

Eğer böyle kişilerin olduğunu görürseniz onları derhal kendi ellerimizle kurşuna dizmeliyiz...”

★★★

1914’te yarbay rütbesinde Sofya’da Askeri Ataşe iken, “Subay ve Komutanla Konuşmalar” adlı kitap yazar.

Balkan felaketine neden olan komutanları şiddetle eleştirir.

Ve der ki:

“Ordunun can damarı olup, birçok geleneklere bağlı olarak gelişen ve tam olgunlaşan askeri disiplin duygularını, bugün Osmanlı Ordusu subayları içinde, gerçek anlamda görmeyi istemek, insanın ruh halini bilmemek demektir.”

★★★

Bu söz...

Türk tarihinin imbiğinden damıtılarak süzülen, kanla yazılmış gerçeğin özetidir.

Ve bu söz...

Askerlik sanatından uzaklaşmış, siyasete bulaşmış bir ordunun durumunu tüm çıplaklığıyla yansıtır.

★★★

34 yaşındaki Mustafa Kemal, aynı kitapta:

“İnsanların saygı ve yüceltmelerinin, itaat ve bağlılığının kendinden maddi olarak değil, manevi olarak yüksek olanlara karşı doğması, insanlık ruhunun gereğidir” diyerek haykırır.

Çünkü, askerler, ancak böyle komutanların arkasından koşar...

Ve savaşı, ancak böyle komutanlar kazanır.

★★★

Mustafa Kemal: “Genellikle, iyi ordularla iyi komutanlar birbirinden ayrılmaz...” diyerek komutanın önemini vurgular.

Ve der ki:

“Bir ordunun gücü, subayların ve komutanların değeriyle ölçülür.”

★★★

Balkan Savaşı’nda orduya siyaset bulaştığından, liyakat sistemi çöker, dini hükümler askerlik sanatının önüne geçer.

Askerlik sanatından uzaklaşan ordu, savaşma azim ve iradesini, yani ruhunu kaybeder.

★★★

Balkan Savaşı’na katılan komutanların anılarından, ordunun durumu şöyledir:

Siyaset, orduda gruplaşmalara neden olur.

Cephede, komutanlar arasında bu nedenle tartışmalar çıkar.

★★★

Başka bir siyasi gruba bağlı komutanın emirlerini, karşı siyasi gruptan astları yerine getirmez.

Bu itaatsizlik, cephede kaosa ve savunma hatlarının zayıflamasına yol açar.

Birlik ve beraberlik ortadan kalkar.

Ve Balkan utancı yaşanır.

Osmanlı’nın 400-500 yıl hüküm sürdüğü Balkan coğrafyası, 4-5 haftada elden çıkar.

★★★

8 Kasım 1912...

Selanik’i savunan 8’inci Kolordu Komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın elinde 26 bin asker vardır.

Selanik’i almak için gelen 25 bin Yunan askerine, tek kurşun atmadan şehri teslim eder.

★★★

Yunanlar, bu Paşa’yı çok sever.

Bu yüzden, mezarı Selanik’tedir...

Torunlarına ve tarihe aktardığı altın madalyası, işte budur...

Çünkü...

“Mezara sadece haysiyet gider...”

★★★

“Hafıza, en çok acıya gözlerini kapatır” derler ya...

Tam bize göre...

★★★

15 Temmuz 2016...

Bir cemaat, el üstünde tutulur.

Tercih edilir, kollanır, en kritik görevlere getirilir.

Ve bu cemaat, yani FETÖ, hain darbe girişiminde bulunur.

15 Temmuz, Türk tarihinde, Balkan felaketinden daha büyük bir utanç lekesidir.

★★★

Ve 2025 Türkiye’si...

Cemaatler, tarikatlar devletin kurumlarına yerleşir.

★★★

5 Ağustos 2025’te Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplanır.

Toplantı 2,5 saat sürer.

“Eski Türkiye”de 2,5 gün sürerdi.

★★★

YAŞ’ın yapısı değiştirilir.

12 üyenin sekizi sivil, dördü asker.

Şûra’da değerlendirilecek subayları, general/amiralleri tanıyan ordu komutanları masada yoktur.

Hakkında karar verilecek generali tanıyan ordu komutanı yok ama, Hazine ve Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı var.

★★★

Mesela...

30-35 yıl üniforma giyen bir subayı, Milli Eğitim Bakanı değerlendiriyor.

★★★

Eskiden dört yıllık rütbe bekleme süresi dolmadan ve kıta komutanlığı yapmadan bir üst rütbeye yükseltilmezdi.

Kuvvet Komutanı olmanız için, Tugay, Tümen, Kolordu, Ordu komutanlığı yapmanız gerekirdi.

Şimdi, bu hiyerarşik tecrübe gerekmiyor.

O rütbede sadece bir yıl tamamlandıktan sonra, üst rütbeye yükseltilebiliyorsunuz.

★★★

Mesela...

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenlerin ihraç edilmesini sağlayanlar üst rütbeye yükseltildi, karşı çıkanlar zaten önceden emekli edilmişlerdi.

★★★

Balkan felaketini, 15 Temmuz hain darbe girişimini unutabilirsiniz... Ama, tarih tekerrür etmeyi sever.

★★★

Askerlik sanatından uzaklaşan, liyakat sistemini terk eden, siyasete bulaşan bir ordu çöker. 

★★★

Türk tarihinin kanla yazılan hükmü kesindir:

Ordu çökerse, devlet yıkılır ne vatan kalır ne de makam.


Naim BabüroğluNaim Babüroğlu

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar