GÜNÜN YAZISI

GÜNÜN YAZISI

[email protected]

Kafalar karıştırılmak isteniyor, basitçe yazayım: CHP'nin üzerindeki gizli eller

08 Ekim 2025 - 14:06

Çocuklar, Ankara’da yaşayıp, siyasette ilgilenen herkes Zihni Erdem adını bilir. Gazetecidir, dürüsttür. Kırk yıl muhabir olarak SHP, DSP, CHP’yi takip etti.

Yeni kitap çıkardı; “CHP’nin Üzerindeki Eller.”

Çocuklar bu kitapta yazılanlara size aktarmamın bir özel sebebi var; kongrelerin mahkeme konusu olması.

CHP’de az ya da çok bilmem kimilerinin kafası karıştı. Zihni Erdem’in kitabı bu konuda hayli aydınlatıcı, unuttuğumuz süreçleri bize aktararak bugün aslında ne olduğunu ortaya çıkarıyor.

Kronolojik olarak yorumsuz aktarayım…

BAYKAL NİYE HEDEF OLDU

Hikayemiz ABD’nin Irak işgaliyle başlıyor, Baykal işgale karşı direniyor, tezkereyi reddettiriyor.

Baykal, Kıbrıs konusunda da AB ülkelerinin tepkisini alıyor.

Baykal, Kürt açılımını ABD projesi görüyor.

Baykal, Ergenekon-Balyoz kumpaslarının avukatlığını üstleniyor.

Baykal, devrimlere sahip çıkan Cumhuriyet mitinglerine destek veriyor.

ABD Büyükelçisi Ross Wilson ve James Jeffrey gibi kimileri artık Baykal’ın CHP’nin başından gitmesi gerektiğini, “münasip birinin gelmesini” söylüyor.

Baykal tepki almaya başladığı dönemde CHP grup başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıldızı parlatılmaya başlanıyor.

Merkez medya sadece Baykal’ı değil, Onur ÖymenÖnder Sav gibi ulusalcıların da CHP’den gönderilmesini istiyor.

Sahte CIA belgeleri çıkarılıyor, “Baykal’ın kızının İsviçre bankalarında milyon dolarları var” diye…

Bu arada yargıda köklü değişiklik yapacak AKP-FETÖ ittifakı ülkeyi 12 Eylül 2010’da referanduma götürüyordu, Baykal karşısındaydı “yargıda reform” darbesinin…

CHP 22-23 Mayıs 2010 tarihinde olağan kurultayını topluyor.

FETÖ, 6/7 Mayıs’ta Baykal’ın seks kasetini piyasaya sunuyor.

Oyunun ilk perdesi bitti.

Gelelim ikinci perdeye…

KILIÇDAROĞLU CHP’Yİ DÖNÜŞTÜRÜYOR

Kongrede genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu Gürsel Tekin oluyordu.

Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra ilk adımı partinin kavramsal adını değiştirmek oluyordu: “Yeni CHP!”

Solcu liberallerin oluşturduğu “10 Aralık Hareketi” CHP’ye davet ediliyordu. Bu siyasi hareket, CHP’nin kapatılıp vakıf olmasını istiyordu daha bir yıl önce. Mustafa Sarıgül Türkiye Değişim Partisi'ni kapatıyor ve CHP’ye geliyordu.

TBMM’deki konuşmasında George Soros’un desteklediği TESEV’i (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) eleştiren Onur Öymen’in CHP’den istifasını istiyordu Kılıçdaroğlu… Çünkü bu sivil toplum kuruluşunun kurucusuydu!

CHP artık FETÖ’nün Abant Toplantıları'na temsilci göndermeye başlıyordu. Cemaatle yakınlaşma sürecinin görünürdeki ilk adımıydı bu.

Kılıçdaroğlu, “tarikatlara karşı olmadığını” açıklıyordu. Milli Görüş'ten transfer edilen Mehmet Bekaroğlu gibi CHP milletvekilleri “laiklik sorgulanmalı” diyordu.

Ülkücü, cemaatçi liberal danışmanlardan geçilmiyordu genel merkez koridorları…

Emperyalizme karşı çıkmadıkları için Sosyalist Enternasyonal’i eleştiren Baykal’a komite “kırmızı kart” çıkarıyordu. Kılıçdaroğlu genel başkan olunca komite 22 Eylül’de yeni genel başkanı davet ediyordu.

Dönüşünde “Türk vatandaşı” yerine “Türkiye halkı” demeye başlıyor, Anayasa’da böyle bir değişikliği destekleyeceğini söylüyordu.

Tunceli yerine “Dersim” diyordu. Cumhuriyet yargısız infaz yaptığını belirtip, “Dersimlilerden” özür diliyordu. Ermeni açılımı yapıyor, üstü örtülü “soykırımı” kabul ediyordu.

Kılıçdaroğlu adım adım CHP’nin oklarını kırıyordu. “Bizi 1930’ların CHP’si olarak görmeyin” diyordu…

Kılıçdaroğlu Kemalist CHP’nin dümenini sağa kırıyordu.

Kaset komplosu arkasından “Yüzde 40 oy alıp iktidar olacağız” diye CHP başına gelen Kılıçdaroğlu tek seçim kazanamadı. Parti oyunu yüzde 25 üzerine çıkaramadı.

Özünde muhalefet bile yapmadı, yapmak istemedi, kimbilir.

Siyaset mühendisliğiyle oynadı durdu.

Çocuklar, şimdi anladınız mı CHP’deki, Kılıçdaroğlu’nun yargı destekli kayyum adımlarını? İşin özü, ideolojiktir.

Zihni Erdem kitabında bunu anlatıyor…
Hürrem Elmasçı

Hürrem Elmasçı

YORUMLAR

  • 0 Yorum