Bir süre önce bu köşede paylaştığım “Rumlara misilleme ve mukabiliyet şart” başlıklı yazımda, işgalci, gaspçı, hegemonyacı, ırkçı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), KKTC ekonomisini çökertmek için özellikle inşaat sektörüne saldırılar başlatarak, bu sektördeki yatırımcı, pazarlamacı ve diğer ilgili kişileri tutuklattığını, GKRY Başkanı faşist Eokacı/Enosisçi Nikos Hristodulidis aldığı siyasi kararlarla haddini, hukukunu aşarak, boyuna posuna bakmadan, 90 milyonluk dev Türkiye’nin güvencesi altındaki KKTC ‘ye kafa tutmaya kalktığını yazmıştım. Bu arada Hristodulidis, siyasi talimatla tutuklamaların çerçevesini genişleterek, Güney Kıbrıs’ta bıraktıkları mallara eş değer Kuzey’de Rum malı kullananları da ‘cezalandırılacaklar’ kapsamına aldı. Bilindiği üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),KKTC’deki eski Rum malları ile ilgili iddiaların ve taleplerin Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) müracaatla bildirilmesi hususunda karar almıştı. Hristodulidis’in son dönemdeki tutuklamaları AİHM kararını da açıkça çiğnemekte, Rumun yasa tanımazlığını da gözler önüne sermektedir. Rum yönetiminin, bir yandan görüşme ve müzakere isterken, diğer yandan da ambargo ve izolasyon uygulayarak diz çöktürmeye çalıştığı Kıbrıs Türk Halkına yönelik siyasi ve ekonomik saldırılarına karşı başta KKTC Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı Anavatan Türkiye ile istişare içerisinde karşı strateji geliştirmeye çalışmaktadır. TMK Başkanı Növber Veçhi, TMK’nın kuruluşu, çalışma sistemi, başvurular ve aldığı kararlarla ilgili bayram öncesi açıklamalarda bulundu. Veçhi, TMK’nın 2024 ve 2025'te karara bağladığı 230 başvuruya 106 milyon 374 bin 825 sterlin ödeme yapıldığını bildirdi. TMK Başkanı Veçhi, Komisyona, kurulduğu günden bugüne toplam 8 bin 160 başvuru yapıldığını, 2 bin 171 başvurunun sonuçlandırıldığını ve şu ana kadar 538 milyon 5 bin 407 sterlinlik tazminat ödenmesine karar verildiğini belirtti. TMK’nın önüne gelen başvuruları en hızlı şekilde neticelendirdiğini ve alınan kararların AİHM tarafından kabul gördüğüne işaret eden Veçhi, mülkiyetle ilgili tutuklamaların AİHM ile Avrupa İnsan Halkları Sözleşmesi'ne aykırı ve çelişkili tutumlar olduğunu söyledi. Mülkiyetle ilgili Demopoulos kararı doğrultusunda Kıbrıslı Rumlara Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmak veya çözümden sonrayı beklemek üzere iki seçenek sunulduğunu söyleyen Veçhi, “Dolayısıyla Taşınmaz Mal Komisyonu varken bu gibi tutuklamalar yapılmasının tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum” dedi.
KKTC’deki Rumlara ait olduğu iddia edilen mülklerin sözde “izinsiz alım-satım işlemlerini” gerekçe gösteren Rum Mahkemelerinin açtığı davalara dayanak oluşturan; tapu, nüfus ve şirket kayıtlarına dair verilere nasıl ulaşıldığı ise üzerinde hassasiyetle durulması gereken oldukça önemli bir konudur. KKTC’de yayınlanmakta olan Volkan gazetesinin “İçimizdeki Satılmış Hain Casuslar Kim?” manşetiyle gündeme getirdiği bu önemli konuyla ilgili, Güney Kıbrıs’ta yayınlanmakta olan Fileleftheros gazetesinde şok bilgiler yayınlandı. Gazete, Kıbrıslı Türk!!! Oz Karahan’ın, görev yaptığı Rum Ekolog Çevreciler Hareketi vasıtası ile, KKTC’de emlak işi yapan çoğu Türk 33 şirket hakkında topladığı verileri Rum Cumhurbaşkanı Hristodulides’e ulaştırdığını yazdı. Rum Polis Teşkilatı’nda mülkiyet konusunda kurulan özel birimin bu veriler üzerinden soruşturma yürüttüğü belirtildi. Karahan’ın elindeki bilgileri sadece Rum Yönetimine değil,AB yetkililerine de ulaştırdığı ortaya çıktı. “Türkiye Kıbrıs'ın tamamını işgal etmeyi hedefliyor. Fırsat bulduklarında adanın geri kalanını almayı planlıyorlar” ve “Kuzeydeki siyasetçiler Türkiye'nin rehinesi durumunda.” gibi saçma sapan,mesnetsiz iddiaların da sahibi olan KKTC ve Türkiye düşmanı Oz Karahan ve onun gibi hıyanet içerisinde olanlar hakkında Polis ve İçişleri Bakanlığı hemen soruşturma başlatmalıdır. İçimizdeki devletimizi yıkmaya yönelik faaliyetler içerisinde olan 5.kolcu şerefsizlere tahammülümüzün kalmadığını bizi yönetenler artık görmeli ve gerekli tedbirleri almalıdır.10 Haziran Salı günü AİHM yıllar önce kabul edip gördüğü K.V. Mediterranean Tours v. Türkiye davası ile ilgili kararını açıkladı. Kararda, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Kıbrıslı Rumların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde terk etmiş oldukları taşınmaz mallara yönelik iddiaları bakımından tüketilmesi gereken etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit edildi..Mahkeme, Kıbrıslı Rumların KKTC’de terk ettikleri taşınmaz mallara ilişkin olarak malın iadesinin tek çare olmadığını, TMK’nın verebileceği tazminat veya takas kararlarının da iade kadar geçerli bir telafi yöntemi olduğunun altını çizdi. AİHM ayrıca Yüksek İdare Mahkemesi Yargıçlarının Rumların hak iddia ettikleri taşınmazlarla ilişkilendirilmesinin menfaat çatışmasına sebebiyet vermeyeceğine açıklık getirdi. Ayrıca, TMK’nın Kapalı Maraş’ta bulunan başvuruya konu taşınmaz malla ilgili süreçte Vakıflar İdaresi’ni müdahil taraf yapan kararını adil yargılama ilkesiyle uyumlu buldu. AİHM’in bu kararı Hristodulidis’in yasa dışı tutuklamalarına çok net mesajdır. GKRY’nin, AİHM kararlarını çiğnemeye devam etmesi halinde daha önce bu köşede belirttiğim misilleme ve ağır tedbirlerin devreye konulması zaruridir.
YORUMLAR