Hüseyin Macit Yusuf

Hüseyin Macit Yusuf

DOSYA
[email protected]

Erhürman, bitmiş tükenmiş federasyon teziyle halkın oyunu alamaz!

04 Eylül 2025 - 12:46

‘Değişim şart’ sloganıyla 19 Ekim’de yapılacak KKTC cumhurbaşkanlığı seçimi için propaganda yapan CTP Genel Başkanı, Rum tezlerinin KKTC acentası, Enosisçi AKEL işbirlikçisi Tufan Erhürman, 2020’de de aday olduğu ve ilk turdan kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde halka söylediklerini bugün de tekrarlamaya devam ediyor. Erhürman 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde 4. Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yönelttiği eleştirilerin benzerlerini şimdi de seçimdeki rakibi Cumhurbaşkanı Tatar’a yapıyor. ‘Değişim şart’ diyerek halktan oy almaya çalışan Erhürman’ın son beş yılda değişmediği ve kendini geliştiremediği, CTP’nin bilinen tezlerine yaslandığını söylemek yanlış olmayacaktır. 2020 seçiminden önce yayınlanan “Doğrusu Tufan Erhürman” başlıklı seçim bildirgesinde vurguladıklarını bugün halka yeniden pazarlamaya çalışan Erhürman’ın Ekim seçimde aynı akıbeti yaşaması, sandığa gömülmesi bekleniyor. 2020 seçim bildirgesinde, bugün olduğu gibi, iflas etmiş federasyon modelini savunan Erhürman, federal çözüm hedefi doğrultusunda görevde bulunan 4.Cumhurbaşkanı Akıncı’nın liderlik zafiyetini ortaya koyarak eleştirilerde bulunmuştu. Bugün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yönelttiği eleştirilerin benzerlerini Akıncı için yapan Erhürman şunları belirtmişti: “İnsanlarımızı eşitlikle kucaklayan, hükümetlerle birlikte çalışarak onlara yol gösteren, muhataplarını ikna etmeyi başaran ve çağdaş iletişimle halkımızın önünü açan bir liderlik temel hedefimizdir.” Erhürman, Cumhurbaşkanının görevinin sadece müzakere masasında müzakereci görevini yürütmesi değil, yeri geldiğinde Bakanlar Kuruluna başkan ve bakanlarla istişare ederek, öneriler sunması, öncülük ve değişen hükümetlerde yapıcı taraf olarak liderlik etmesi gerektiğini vurgulayarak dönemin Cumhurbaşkanı Akıncı’nın gereken liderliği yapamadığını belirtmişti. Erhürman şimdi de aynı eleştirileri Cumhurbaşkanı Tatar için tekrarlayarak yol almaya çalışmaktadır.

Tufan Erhürman, seçim bildirgesinde Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Akıncı tarafından Crans Montana çöküşü sonrasında gündeme getirdiği AB çatısı altında iki devletli çözüm modelinin gerçekçi bir durum olmadığını da vurgulamış ve Akıncı’nın beceremediği iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyonu kendisinin başaracağını iddia etmişti. Erhürman bugün, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Türk halkına adada yaşam hakkı tanımayan, ırkçı, hegemonyacı ve düşmanca siyaset sürdüren Rum tarafı ile müzakere etmemesi nedeniyle 5 yılın boşa gittiğini iddia ederken, 2020 seçim bildirgesinde, sonuçsuz kalacak müzakere süreçlerine girmeyeceğini vurgulayarak şunları söylemişti: “Kıbrıs Türk halkının talebi, müzakere olsun diye müzakere etmek değil. Kimse bizden uçsuz bucaksız bir müzakere sürecinin içinde hapsolmayı ve orada kaybolmayı kabul etmemizi bekleyemez.”

Geçmişte bu lafları eden Erhürman, Rum tarafının kendi hegemonyasında, Türklerin Ruma yamalanacağı bir düzenden başka çözümü tanımayacağını bile bile bugün müzakere ve görüşmelere hazır olduğunu söylemektedir. Erhürman kendi siyasetinin hedefindeki federasyonun olmayacağını çok iyi bilmektedir. Erhürman’ın müzakerelere yeniden başlamak için ortaya koyduğu siyasi eşitliğimizin kabulü, görüşmelerin takvime bağlanması, geçmişte üzerinde anlaşılmış konuların kabul edilmesi ve en nihayetinde müzakerelerin başarısızlığı halinde bugünkü statükoya dönülmeyeceğinin önceden kabul edilmesi gibi şartları Rumların kabul etmeyeceğini bilmiyor mu? Erhürman, Kıbrıs Türk halkına gerçekleri söylememektedir. Erhürman müzakerelerin başlaması olasılığı sonrasında başarısız olunması halinde Kıbrıs Türkünün statüsünün ‘ileriye taşınacağını’ söylemekte, ne var ki bu statünün ne olacağını, hangi siyasetle Kıbrıs Türk halkının ‘ileriye taşınacağını’, hangi siyasete dönüş yapacağını ise açıklamaktan çekinmektedir. Erhürman bunu açıklayamaz, çünkü Rumlarla müzakerelerden sonuç alınamayacağını ve nihayette şimdiki Cumhurbaşkanı Tatar’ın iki devlet siyasetine kendisinin de dönmek zorunda kalacağını söyleyemez. İki ayrı egemen devlet siyasetimizin gerçek savunucusu Cumhurbaşkanı Tatar varken, sonradan bu siyaseti benimsemek ve savunmak zorunda kalacak Erhürman’la maceraya, zaman kaybına gerek ver mı?

Geçmişte federasyonu savunan ve çuvallayan 2. Cumhurbaşkanı Talat ve 4. Cumhurbaşkanı Akıncı ile 10 yıl kaybedildi. Erhürman’la da 5 yıl daha kaybetmeye tahammülümüz yoktur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum