AÇLIĞIN OLDUĞU YERDE AHLAK ZORDUR

Efendim İstanbul Ticaret Odası temmuz enflasyonunu açıkladı. Canavarımız gaza basmış, yıllık enflasyon yüzde 42,8 olmuş. Gıda fiyatları bir yılda yüzde 33,66 artmış.
Her üç kişiden biri işsiz.
Sokakta kimsenin yüzü gülmüyor.
Dolandırıcıların sayısı hızla artıyor.
Herkes birbirini kandırmaya çalışıyor.
Eğitimde fırsat eşitliği tarih olmuş. Fırsatsızlıkta eşitiz artık. Adaletsizlikte eşitiz. O da eşitler arasında bir eşitlikten bahsediyorum.
Yoksa iktidar yanlısıysanız hayat size güzel.
CHP Lideri Özgür Özel, meydanlarda “Türkiye’de bir piramit olmuş. En tepede saray düzeni oturuyor. Onun altında zenginler oturuyor. Ama en dipte bu meydan eziliyor. Kısa çöp uzun çöpten hakkını söke söke alacak” diyor.
Haklıdır.
Ülkenin en zengin yüzde 20’si, servetin yüzde 90’ına sahip. Geri kalan yüzde 80’in nasibine yüzde 10 düşüyor. Bu da borç, harç demek işte. Memurun yemek yardımı bir simit-ayranı zor buluyor. İnsanlar sefalete mahkum yaşıyor. Sessiz iş insanları bile tepki vermeye başladı. Gözaltına almalarla onlara da korku salmaya çalıştılar ama korku dağları deliyor artık.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayimiz için alarm zilleri çok güçlü bir biçimde çalıyor. Hiç kimse bu duruma kayıtsız kalamaz” diyor örneğin.
Merkez Bankası’nın son raporuna göre, 2025’te istihdamda sanayi sektörünün payı giderek azalmış.
Kurye gibi hizmetler sektörünün payı artmış.
Bakın eğer emeklinin maaşına haciz gelirse çok fena olur, buradan bunun altını çizmek istiyorum.
İktidarın belki de ender doğru yaptığı şeylerden biri eve haczi kaldırması ve emekli maaşlarına haciz gelmemesiydi.
Zaten canı burnunda yaşayan insanlar en azından evde oturacağı koltuğundan olmuyordu ya da üç kuruş maaşından.
Şimdi emekli maaşına haciz konursa kimse dayanamaz.
Yoksulluğun derdini de en çok gençler çekiyor. Borca batan bir polis, henüz 35 yaşında eve gidip karısını ve iki çocuğunu öldürüyor. İnsanlar cinnet getirmeye başladı. Bu gidiş gidiş değil.
Sanki tek derdimiz Kürt meselesiymiş gibi oturup tüm mesaisini ona harcıyor siyaset.
Zinhar başka bir şey konuşulmuyor.
Halk kendi kaderiyle baş başa bırakılıyor.
Her şeyin sahtesi ortaya çıkmış.
Hürriyet’te yazdılar.
Sahte diploma çetesine yönelik hazırlanan iddianameden yeni detaylar ortaya çıkmış. Mahkemenin kabul ettiği iddianamenin şüpheliler arasında, Osmanlı Padişahlarında II. Abdülhamid’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu da varmış.
İddianamede, Osmanoğlu adına İnönü Üniversitesi Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden yasadışı mezuniyet kayıtlarının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendiğinin tespit edildiği belirtiliyor.  İddianamede, “YÖK Başkanlığı tarafından dosyamıza gönderilen cevabi yazı ile şahsın herhangi bir mezuniyet yahut öğrenci kaydının bulunmadığının belirtildiği” aktarıldı. İddianamede Osmanoğlu’nun adına kayıtlı GSM hattına bağlı mobil internet ile bağlantı sağlamak suretiyle pek çok kez yükseköğretim mezun belgesi sorgulaması yapıldığının tespit edildiği de ifade edildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Osmanoğlu hakkındaki dosyanın ayrıldığı belirtildi.
Millet internet şikayet sitelerinde sanki diploması gerçekmiş gibi sahte diploma satanlara sesleniyor: Diplomamı getir, işten atılacağım.
Birileri “Ben MİT’im” diye vatandaşı aldatıyor.
Yani ne gerçek ne sahte karışmış durumda.
Namusuyla çalışan insanlar için ise hayat maalesef enflasyon canavarıyla yarıştıkları zorlu bir koşu.
Diyeceğim şu:
Bırakın sahte gündemlerle bizi oyalamayı.
Millet aç, aç!
Açlığın olduğu yerde ahlaksızlığın başladığını bilmez misiniz siz?
MUSTAFA ÖZBEY