Avrupa Konseyi Gençlik Delegesi Enes Hocaoğulları, 30 Mart günü Avrupa Konseyi’nde bir konuşma yapar.
Bu konuşmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmasını eleştirir.
Eleştirdiği diğer bir konuysa Türkiye’de uygulanan polis müdahaleleridir.
23 yaşında bir genç Enes Hocaoğulları.
Bu eleştiriyi yaptı diye yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasından iki ayrı soruşturma açıldı hakkında.
5 Ağustos’ta Türkiye’ye giriş yaparken, pasaport kontrolünde gözaltına alınıverdi.
Oysa biliyordu hakkında yakalama kararı olduğunu, ona rağmen geldi.
Ve ona rağmen ‘kaçma şüphesi’ gerekçesiyle tutuklandı.
***
Biliyorsunuz, Gezi davası tutuklularından sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater, Almanya’dayken Gezi Davası’nın karar duruşması için dönmüştü. 18 yıl hapis cezasına mahkum edilerek tutuklandı. Yıllardır cezaevinde yatıyor. Duruşma için gelmeyebilirdi, kendi ayağıyla geldi, çekmediği filmden yargılandı ve hapse atıldı. Tutuklanmasının sebebi kaçma şüphesiydi. Ne tuhaf değil mi?
***
Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek, Fatih Altaylı, Murat Çalık, Ayşe Barım, Rıza Akpolat, Resul Emrah Şahan, Ahmet Özer gibi belediye başkanları, bürokratlar, hepsi kaçma şüphesi nedeniyle tutuklandı.
***
Daha birçok isim sayabilirim.
Ancak nedense hep bu muhaliflere karşı kaçma ve delil karartma şüphesi var.
Mesela, geçen hafta CHP Lideri Özgür Özel’in Tuzla mitinginde ‘İBB davası borsası’ kurduğu iddiasıyla adını açıkladığı avukat Mehmet Yıldırım da gözaltına alınmıştı.
Ancak savcılık önce evinde ve işyerinde arama yaptı.
Sonra kendisi hakkında konutu terk etmeme ve yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verdi.
Onun kaçma ve delil karartma şüphesi yok muydu?
Neye göre uygulanıyor bu ‘kaçma şüphesi’ yargısı acaba?
İnsanların aylardır iddianameleri hazırlanmıyor.
Hastalar var.
Örneğin Ayşe Barım, örneğin Mehmet Murat Çalık.
Hayatları risk altında, Türk Tabipler Birliği açıklama üstüne açıklama yapıyor.
Ancak kimsenin umrunda değil. O hastaneden o hastaneye sevk edilip, cezaevine geri dönüyorlar.
Adaletin olmadığı yerde, ekonominin iyi olmasını beklemek, insanların vatanlarına aidiyet hissetmesini sağlamak, geleceği hayal etmek mümkün değildir.
Ülkede ucuz olan tek şey insan hayatıysa bu gidiş iyi değildir.
Sayın büyüklerimiz, kendinize geliniz.
MUSTAFA ÖZBEY
YORUMLAR