MOURİNHO, KEREM VE SERGEN YALÇIN…

İki tarihi fotoğrafı unutmak artık mümkün değil, stadta on binlerce, televizyonlarda milyonlarca insanın önünde, ve koskoca Fenerbahçe kulübünün Başkanının yanında seyircileri her iki eli cebinde selamlayan Mourinho, Türkiyedeki ilk gününde o munteşem kalabalığı ve coşkuyu, kendi büyüklüğüyle ilgili zannetmişti, çok büyük bir hoca olmasına rağmen yüksek egosu onda kişilik sorunu yaşamasının başlıca sebebiydi. Olanlar oldu ve gitti, ikinci fotoğrafta ise Mourinho havaalanı bekleme salonunda elinde sırt çantası ile uçak kalkışını beklerken yalnızdı, o fotoğraf Hoca'ya aynen şunu söylüyordu, sen Büyük Fenerbahçe camiasının yanında “İŞTE BUKADARSIN". Hayat insanlara sürekli birşeyler öğretir, sanırım Mourinho'da Ülkemizden ayrılırken nekadar büyük ve şerefli bir camiada görev yaptığını anlamıştır.

Evet Fenerbahçe tarihi bir kulübümüzdür, çok büyüktür ve çok çok şereflidir, ama Kerem Aktürkoğlu'nun dediği gibi "EN ŞEREFLİ" olan değildir, Kerem gereksiz ve talihsiz bir söz söyleyerek haddini aştı ve kendi boynuna kalın bir zircir taktı, dünya üzerinde insanların ve kurumların şerefini ölçecek bir alet icad edilmemiştir, her kulübümüz çok şereflidir, vakit kaybetmeden küçük boyuna rağmen, boyundan büyük söz söyleyen Kerem, hemen Türkiye sınırları içindeki en küçük amatör kulüpler dahil olmak üzere herkesden topluca özür dilemelidir, yoksa kendi boynuna taktığı o zincirden hiçbir zaman kurtulamaz.

Tam bir hafta önce, Sergen Yalçın'ın futbol programında yaptığı söyleşiyi dinledim, hiç bir futbolcuyu beğenmeyen Hoca Rafa Silva'yada epey salladı ve bana Cengiz Ünder'i verin, çok değil bir  ayda onu ligin starı yaparım dedi. Transfer devam ediyor ve hocanın kararı önemli, hemen Cengizi alsın ve star yapsın, böylelikle hem Beşiktaş'a hem Fenerbahçe'ye ve hemde Cengiz'e büyük iyilik yapmış olur !!

Sergen ayrıca şunlarıda söyledi katıldığı programda, Beşiktaş'ta çok yanlış bir yapılanma var ve futbolcu kadrosu tamamiyle yanlış, bu takıma hangi hoca gelirse gelsin kesinlikle bu takımı düzeltemez çünkü bu mümkün değil dedi. Şimdi adama sorarlar, böylesine inancını kaybettiğin bir takımla niye anlaşma yaptın diye. Alanya maçından sonra basın toplantısındada Beşiktaş kulübünün Hoca'sına hiç yakışmayan başka bir açıklama ile yanlışını sürdürdü, içimde karamsarlık yok dersem yalan söylemiş olurum diyerek tüm camiayı mutsuz etti.

Sergen Hoca sezonu tamamlarmı dersek, ben bundan hiç emin olmadığımı söyleyebilirim. Sergen'in futbolculuğu hiçte istikrarlı değildi, Allah vergisi büyük yeteneğine rağmer hiçbir sezon tüm maçlarda oynayamadı, hiçbir Avrupa takımından teklif alamadı, ve birçok takım değiştirerek futbolunu ikinci ligde sonlandırdı, antrenörlük hayatındada birçok kulüpte hep kısa süreli çalışmalar yaptı, umarım ben yanılırım ve bu defa Sergen Hoca takımım Beşiktaş'da destan yazar ve hepimiz mutlu oluruz. Yeterki Hoca karamsarlıktan kurtulsun ve yapılan güzel transferlere sahip çıkıp kısa sürede takım ruhunu oyuncularına aşılasın, hiçbir mazeretin arkasına saklanmadan, Büyük Beşiktaş'ın tekrar küllerinden doğabileceğine inansın.

Çok küçük yaşımda Babamın öğrettiği Beşiktaş'lılık yeminiyle yazımı bitiriyorum. "REMZİN KARAKARTALLAR GİBİ MANİLERİ YEN, AŞ, LAYIKTIR BU VASIFLAR SANA EY ŞANLI BEŞİKTAŞ !!"


Tolga Güneş