24 dil bilen halı temizleyici! Beynini inceleme altına aldılar... '

Yüzünde oluşan ifadeyi görmek çok hoşuma gitti'

24 dil bilen halı temizleyici! Beynini inceleme altına aldılar... '
09 Nisan 2022 - 12:11

Sekiz dili ana dili gibi, 16 tanesini de neredeyse kusursuz denebilecek kadar iyi konuşuyor. Bildiği dillerin toplam sayısı 45'i buluyor. Peki bu akıl almaz özelliğini neye borçlu? Bugüne kadar hangi ilginç deneyimleri yaşadı? İnanılmaz bir insan hikayesine hazır olun...

Vaughn Smith, 46 yaşında. ABD'nin başkenti Washington'da yaşıyor. İşi her gün ev ev dolaşıp lekeli halıları temizlemek. Müşterileri ondan çok memnun. Çünkü en inatçı lekeleri bile nasıl çıkarabileceğini çok iyi biliyor. Verdiği temizlik hizmeti karşılığında saatte yaklaşık 20 Dolar kazanıyor.

Smith'in yakın çevresindekiler dışında kimsenin bilmediği çok ilginç bir özelliği var. Kimse bilmiyor, çünkü Smith bu konudan bahsetmekten pek hoşlanmıyor. Ancak biri sorduğunda da gerçeği gizlemiyor: Smith, 8 dili çok akıcı bir biçimde konuşabiliyor. Bu diller İngilizce, İspanyolca, Bulgarca, Çekçe, Portekizce, Rumence, Rusça ve Slovakça.

Ama dil becerileri bununla sınırlı değil. "Hepsinde çok iyi değilim ama 25 dili de az çok biliyorum" diyen Smith'in bu ifadesi fazla mütevazı sayılabilir. Zira Smith aslında toplam 45 dil biliyor, bunların 24 tanesini kullanarak uzun sohbetler yapabiliyor. 8 ayrı alfabeyi okuyup yazabiliyor. İtalyanca, Fince ve Amerikan İşaret Dili ile hikayeler anlatabiliyor. Kendi kendine Meksika'daki Nahuatl ve Montana'daki Saliş yerlilerinin dilini öğrenmeye çalışıyor. Hollandaca ve Katalancadaki aksanları o kadar başarılı ki doğuştan bu dilleri konuşanları bile şaşırtıyor.

Smith'in bu sırrını öğrenen herkes, aynı şeyi merak ediyor: Dışişleri Bakanlığı'nda ya da Uluslararası Para Fonu'nda çalışan çevirmenlerin 6 basamaklı maaşlar aldığı, yabancı dil bilmenin CV'lerdeki en önemli beceri kabul edildiği bir şehirde, bu yetenekli adam kendini neden gizliyor?

SMITH 45 DİLİ NASIL ÖĞRENDİ?

Birden fazla dil konuşabilen kişiler için "poliglot" sıfatı kullanılıyor. Smith gibiler ise "hiperpoliglot" olarak adlandırılıyor ve çok nadir bulunuyor. Hiperpoliglot olmak için en az 11 dil bilmek gerekiyor. Bilinen dil sayısı arttıkça hiperpoliglotların nadirlik seviyesi de artıyor. Bugüne kadar kayda geçmiş birkaç efsanevi poliglot var ve hepsi de insanın potansiyelinin sınırlarının ne kadar zorlanabileceğine dair tartışmalara yol açmış kişiler.

Peki Smith nasıl hiperpoliglot oldu? Beyni yabancı dil öğrenirken çok zorlananlardan farklı mı çalışıyor? Ve tabii herkesin merak ettiği üzere, neden halı temizleme işiyle uğraşıyor?

Bütün bu soruların meselenin özünü kaçırdığını belirten ve "Benim kimseyi etkilemek gibi bir derdim yok" diyen Smith, kendisine sorulmadıkça bildiği dillerden kimseye bahsetmediğini hatırlatıyor. Kendini bildi bileli isimleri sayıları, tarihleri ve sesleri başkalarından daha iyi hatırladığını belirten Smith, "Bunun sebebi benim için de bir sır" diye konuşuyor.

Peki ya ömrünü dil öğrenmeye adamış olmasının sebebi? İşte o Smith için bir sır değil...

 

24 dil bilen halı temizleyici Beynini inceleme altına aldılar... Yüzünde oluşan ifadeyi görmek çok hoşuma gitti

 

İNGİLİZCE VE İSPANYOLCAYLA BÜYÜDÜ

Smith çocukken dünya üzerinde iki dil var sanıyordu: Babasının konuştuğu İngilizce ve annesinin konuştuğu İspanyolca. Meksika'daki akrabalarını ziyaret ettiğinde İspanyolca konuşmaktan çok keyif alıyordu ama Maryland'deki çocukluğu boyunca bu dili kullanmamaya özen göstermişti. Diğer çocuklardan farklı görünmek istemiyordu. Bu nedenle İspanyolcayı bir sır olarak kendine saklamaya karar vermişti.

Günlerden bir gün babasının Belçika'daki uzak akrabaları Maryland'e onları ziyarete geldi. Smith'in hiç bilmediği bazı kelimeler söylüyorlardı ve bunları anlayamamak onu çok sinirlendiriyordu. O günden itibaren karşısına çıkan tüm dillere büyülenmiş gibi yaklaşmaya başladı. Annesinin plaklarından Fransızca, babasının tamirci olarak çalıştığı bir evde bulduğu sözlükten Almanca, sınıflarına gelen bir yabancı öğrenciden Rusça öğrenmeye çalışıyordu. Markette karşılaştığı yaşlı Ruslarla ana dillerinde konuşuyor, onları mutlu ediyordu.

Diğer yandan öğretmenleri ve ailesi için tam bir hayal kırıklığıydı. Sınıfta sesli okuma sırası ona gelince yine yanlış cümleden başlamıştı. Öğretmeni yine annesini arayıp "Dersi hiç dinlemiyor" diye şikâyet etmişti. Babası yine "Ben bakamıyorum" deyip annesinin evine göndermişti. Smith'e sürekli kendisinde bir sorun varmış gibi geliyordu.

 

24 dil bilen halı temizleyici Beynini inceleme altına aldılar... Yüzünde oluşan ifadeyi görmek çok hoşuma gitti

 

"MUY, MUY INTELLIGENTE"

Annesi Sandra Vargas, "Ona nasıl rehberlik yapacağımı bilmiyordum" diye anlatıyor o günleri.

20'lerinin başında bir genç anneydi Vargas. Boşanmak üzereydi ve hiç bilmediği bir ülkede iki erkek çocuğu tek başına yetiştirmeye çalışıyordu. Oğlunun diğer çocuklarla bağ kuramadığını gördüğünde onu bir psikoloğa götürdü. Psikolog, annesine Smith'in "muy, muy intelligente" (İspanyolca "çok çok zeki") olduğunu söyledi. Ancak Smith'in kalbi de beyni kadar büyüktü. Fazlasıyla hassas bir çocuktu ve sürekli istenmediğini ya da sevilmediğini düşünüyordu.

14 yaşına geldiğinde Smith tekrar babasının yanına Washington'a taşındı. Büyükelçiliklere çok yakın bir semtte olduklarından yeni okulunda dünyanın dört bir yanından çocuklar vardı. Smith bir anda kendini evinde hissetmişti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum