Amerika'ya asla güvenmeyin
ABD'den arka arkaya haberler geliyor. Önce ABD Dışişleri Bakanlığı 3.5 milyar dolarlık Patriot hava ve füze savunma sistemlerinin Türkiye'ye verilmesine onay verdi. Sonra Amerika'da FETÖ'cülerin tutuklanmasına başlanıldığına dair haberleri geldi.
22 Aralık 2018 - 12:19 - Güncelleme: 22 Aralık 2018 - 21:46
Son olarak Gülen'in iadesi için de Trump, "Biz bakarız" demiş diye sevinç çığlıkları atıyoruz.
Sanki FETÖ başı hemen paketlenip gönderilecek gibi boş sevinçlere kapılıyoruz.
Halbuki Trump'ın "Bir bakarız" demesi bile bu köşede defalarca dile getirdiğim, "bizimle dalga geçiyorlar" görüşünün bir kanıtı. "50 yıldan beri bakıyorlar(!) zaten bundan sonra da bakmaya devam edecekler" diye algılamak lazım bu sözleri.
Ve ardından bomba haber geldi:
"Tam da Türkiye'nin Fırat operasyonu çerçevesinde askeri hareketliliği devam ederken, ABD, Suriye'deki askerlerini çekme kararı aldı. Hatta hızlı bir şekilde çekilme de başlamış."
Şimdi bu haberleri arka arkaya koyun. Amerika, Patriot verme kararı almış, Gülen cemaatine karşı operasyona başlamış, Gülen'i iade işine "bakacakmış!", Suriye'den askerini çekiyormuş.
Oh ne güzel, ne güzel!
Amerika bize zeytin dalı üstüne zeytin dalı gönderiyor!
Gül üstüne gül uzatıyor!
Öyle mi acaba?
Hayır elbette!
Dünkü yazımın konusu Amerika'nın Gülen cemaati mensuplarına karşı operasyon yaptığı iddialarıydı ve bunların balon olduğunu ele almıştım. Ve yazımın son cümlesi şöyleydi:
"Amerika'ya asla güvenmeyin."
Evet, tekrar tekrar söyleyelim:
Amerika'ya asla güvenmeyin!
Öncelikle şunu söyleyelim ki "stratejik müttefik" diye övündüğümüz Amerika, Suriye'den çekilme konusunda bizimle hiçbir istişarede bulunmadı, Menbiç'te Türk askeriyle devriye gezmeye devam etti ve son anda "askerlerimizi çekiyoruz" diye bilgi verdi.
Sadece bilgi verdi!
Bu yazıyı yazıncaya kadar Türkiye'nin bu çekilme kararına karşı henüz hiçbir resmi açıklama ile tepki vermemesi yaşanan şaşkınlığı gösteriyor.
Öyle ya madem Fırat'ın doğusuna operasyon yapıyoruz, madem ABD'liler hem bizimle dost görünüp hem YPG'ye TIR'lar dolusu silah vererek terör gruplarını destekliyorlar, buyurun işte bölgeden çekiliyorlar, sevinmemiz lazım değil mi?
Ama hiçbir sevinç emaresi yok Ankara'da.
Tam bir şaşkınlık var.
Çünkü ABD çekilirken YPG'ye verdiği ağır ve hafif silahları geri alacağına dair hiçbir garanti vermiyor. Vermediği gibi YPG'ye takviye olarak Irak'tan Peşmerge güçlerin, Menbiç'e kaydıracak.
Yani Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik savaşında karşısında, YPG/PKK ve Peşmerge güçlerinden oluşan birlikleri karşımıza mevzilendiriliyor. Türkiye'nin daha kısa süreli ve lokal bir operasyonu daha geniş ve kanlı bir savaşa evrilmesinin planını yapıyor.
'Türkiye'yi nasıl zor durumda bırakırım'ın hesabını yapıyor?
Peki, bu arada Amerika nerede?
Amerika'nın tamamen çekilme planı yok aslında. ABD önümüzdeki 21 gün süreyle buradan çekilmeye devam edecek. Ama bölge dışına değil, 21 gün içerisinde El Taif, El Kaim ve Ebu Kemal'e çekilecekler. Bu bölgeler sözde DEAŞ'ın yeniden yeşerebileceği bölgeler olarak öngörülüyor.
Oysa Amerika, olası bir savaşı uzaktan seyredecek bir pozisyon alıyor.
Ve savaş sonrası Türkiye ile yeniden masaya oturacak.
Yani şu anda sadece YPG ile değil, ABD'nin sinsi bir şekilde mevzilendiği bir taktik savaş söz konusu.
Bu oyunda Türkiye'nin yapması gereken şey Rusya ve Suriye ile konu hakkında masaya oturmak.
Zira Türkiye'nin dışında, Fırat'ın doğusunda da batısında da YPG'li terör gruplarının olmamasını en çok isteyen ülkeler Rusya ve Suriye.
Amerika'nın çekilme oyununu bozmanın yolu bu.
O zaman bakın gerçek anlamda tabanları yağlayarak nasıl kaçıyor.
Sanki FETÖ başı hemen paketlenip gönderilecek gibi boş sevinçlere kapılıyoruz.
Halbuki Trump'ın "Bir bakarız" demesi bile bu köşede defalarca dile getirdiğim, "bizimle dalga geçiyorlar" görüşünün bir kanıtı. "50 yıldan beri bakıyorlar(!) zaten bundan sonra da bakmaya devam edecekler" diye algılamak lazım bu sözleri.
Ve ardından bomba haber geldi:
"Tam da Türkiye'nin Fırat operasyonu çerçevesinde askeri hareketliliği devam ederken, ABD, Suriye'deki askerlerini çekme kararı aldı. Hatta hızlı bir şekilde çekilme de başlamış."
Şimdi bu haberleri arka arkaya koyun. Amerika, Patriot verme kararı almış, Gülen cemaatine karşı operasyona başlamış, Gülen'i iade işine "bakacakmış!", Suriye'den askerini çekiyormuş.
Oh ne güzel, ne güzel!
Amerika bize zeytin dalı üstüne zeytin dalı gönderiyor!
Gül üstüne gül uzatıyor!
Öyle mi acaba?
Hayır elbette!
Dünkü yazımın konusu Amerika'nın Gülen cemaati mensuplarına karşı operasyon yaptığı iddialarıydı ve bunların balon olduğunu ele almıştım. Ve yazımın son cümlesi şöyleydi:
"Amerika'ya asla güvenmeyin."
Evet, tekrar tekrar söyleyelim:
Amerika'ya asla güvenmeyin!
Öncelikle şunu söyleyelim ki "stratejik müttefik" diye övündüğümüz Amerika, Suriye'den çekilme konusunda bizimle hiçbir istişarede bulunmadı, Menbiç'te Türk askeriyle devriye gezmeye devam etti ve son anda "askerlerimizi çekiyoruz" diye bilgi verdi.
Sadece bilgi verdi!
Bu yazıyı yazıncaya kadar Türkiye'nin bu çekilme kararına karşı henüz hiçbir resmi açıklama ile tepki vermemesi yaşanan şaşkınlığı gösteriyor.
Öyle ya madem Fırat'ın doğusuna operasyon yapıyoruz, madem ABD'liler hem bizimle dost görünüp hem YPG'ye TIR'lar dolusu silah vererek terör gruplarını destekliyorlar, buyurun işte bölgeden çekiliyorlar, sevinmemiz lazım değil mi?
Ama hiçbir sevinç emaresi yok Ankara'da.
Tam bir şaşkınlık var.
Çünkü ABD çekilirken YPG'ye verdiği ağır ve hafif silahları geri alacağına dair hiçbir garanti vermiyor. Vermediği gibi YPG'ye takviye olarak Irak'tan Peşmerge güçlerin, Menbiç'e kaydıracak.
Yani Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik savaşında karşısında, YPG/PKK ve Peşmerge güçlerinden oluşan birlikleri karşımıza mevzilendiriliyor. Türkiye'nin daha kısa süreli ve lokal bir operasyonu daha geniş ve kanlı bir savaşa evrilmesinin planını yapıyor.
'Türkiye'yi nasıl zor durumda bırakırım'ın hesabını yapıyor?
Peki, bu arada Amerika nerede?
Amerika'nın tamamen çekilme planı yok aslında. ABD önümüzdeki 21 gün süreyle buradan çekilmeye devam edecek. Ama bölge dışına değil, 21 gün içerisinde El Taif, El Kaim ve Ebu Kemal'e çekilecekler. Bu bölgeler sözde DEAŞ'ın yeniden yeşerebileceği bölgeler olarak öngörülüyor.
Oysa Amerika, olası bir savaşı uzaktan seyredecek bir pozisyon alıyor.
Ve savaş sonrası Türkiye ile yeniden masaya oturacak.
Yani şu anda sadece YPG ile değil, ABD'nin sinsi bir şekilde mevzilendiği bir taktik savaş söz konusu.
Bu oyunda Türkiye'nin yapması gereken şey Rusya ve Suriye ile konu hakkında masaya oturmak.
Zira Türkiye'nin dışında, Fırat'ın doğusunda da batısında da YPG'li terör gruplarının olmamasını en çok isteyen ülkeler Rusya ve Suriye.
Amerika'nın çekilme oyununu bozmanın yolu bu.
O zaman bakın gerçek anlamda tabanları yağlayarak nasıl kaçıyor.
YORUMLAR