Artık Arap ligindeyiz!
Kahire, Amman, Abu Dabi, Kazablanka, Doha, Riyad, Cidde, Dubai, Kuveyt ve Türkiye. ABD’den gelen son yasak kapsamında ABD’ye yapılan uçuşlarda, uçaklarda cep telefonundan büyük cihazlar taşıyamayacak olan ülkeler arasına Türkiye de girdi. Arap ve Afrika ülkeleriyle birlikte Türkiye!
23 Mart 2017 - 19:53
Yani artık uçaklarda laptop, tablet vs taşınamayacak.
Politikacılarımıza AB ülkeleri tarafından resmen yasak getirilmesi sonrası şimdi de Türk yolculara anlamlı bir yasak geliyor. Türkler, ABD’ye uçarken cep telefonundan büyük cihaz taşıyamayacaklar. Tıpkı diğer 10 Arap ülkesi gibi.
Bu çok anlamlı ve önemli mesaj, kuşkusuz büyük sonuçlara gebe.
Bir defa, AB’nin attığı adımların, Hollanda ve Almanya krizlerinin Amerika’dan bağımsız olarak düşünülemeyeceğinin açık göstergeleri karşımıza bir bir çıkmaya başladı.
Rakka operasyonun öncesinde Türkiye “3 bin askerimiz operasyon için hazır bekliyor” diye açıklama yapmasına rağmen, Amerika ve müttefikleri burunlarından kıl aldırmıyor. Önlerinde şirinlik üstüne şirinlik yapan, “Ne olur bizi de Rakka’ya götürün” diyen Türk yetkileri görmezden geliyor. Biz bu operasyonu öncelikle PYD ile yapacağız” diyorlar. “Bakalım size de ufak-tefek görevler verebilir miyiz” diyorlar.
Terörist dediğimiz PYD güçlerinin Rakka operasyonundaki aktif rolleri açık seçik belli olmasına rağmen, Türkiye halen “Biz o teröristlerle aynı savaşın bir parçası olamayız” demiyor.
“Biz Rakka savaşında,PYD ile müttefik olmayız” demiyor.
Diyemiyor.
Diyemediğimiz gibi 3 bin askerimizi Rakka için hazırladığımızın haberleri yayınlandığı gün, Amerika, “Türkiye’den kalkan uçaklardaki yolcuların terörist saldırı şüphesiyle cep telefonundan büyük cihazları yanlarına almadan uçacaklarını” ilan ediyor.
Artık Arap ve Afrika ligindeyiz.
Basit ve önemsiz görünen mesajları iyi okuyun.
İnce mesajlar bunlar.
Ama kalın sonuçları var.
Yakında AB’den ve Avrupa’dan Türkiye’ye şok edici ambargolar gelirse şaşırmayın.
Türkiye’ye verilmesi gereken NATO silahları Almanya engeline takıldı ve son bir yıl içinde Almanya bu silahların gönderimini 11 kez engelledi.
Nazi ve faşist dediğimiz Almanya ve ortaklarının elindeki “diğer ekonomik ve siyasi kozların” boyutu, kuşkusuz Ankara’daki az sayıdaki akil insanı hayli ürkütüyordur.
Hollanda, Türk bakanları ve diplomatları resmen tartakladı ve kovdu. Ama hiçbir şey yapamadık. Hollandalı diplomatların ülkemize girişini engellemek gibi “çok ama çok sert!” müeyyideler uygulayarak Hollandalıları korkudan tir tir titrettik.
Şu an itibariyle “Avrupa’nın hiçbir noktasında referandum için propaganda yapmama” kararı aldık.
E, o zaman neydi bunca bağırma, çağırmamız?
Sanıyoruz ki, Avrupa ve ABD ile aramız bozulursa arkamızda Rusya durur.
Hayır beyler, hayır!
Rusya arkanızda filan değil. Membiç’e çoktan askerlerini yerleştirdi, Afrin’i zırhlı araçlarla çevirdi, üslerini yerleştirdi” hele bir gel pozisyonuna girdi.
İran bile vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeme çağrısı yapıyor.
Türkiye’yi ciğerlerine kadar ilgilendiren bunca gelişmeyi görmezden gelerek bir yere varmak mümkün değil. Yoksa ciğerleriniz bunca oksijensizliğe dayanamaz ve patlar.
Türkiye artık Batının ve ABD’nin gözünde “Ortadoğu’da güçlü bir müttefik” değil.
Sıradan bir Arap ülkesi kategorisinde.
Rusya ile yapılan bunca “iyileştirme çabalarına” rağmen Rusya’nın Türkiye’ye (özellikle Suriye politikalarında) hala güvenmediği açık.
Türkiye’nin değil yıllar sonrasını, aylar sonrasını hatta haftalar sonrasını, günler sonrasını öngörecek bir politik stratejisi yok.
Her şey günü birlik.
Emin olun şu sıralar “Sizi gidi Nazi kalıntıları” değimiz liderlerle, el sıkışmak için perde arkasında mekik dokuyoruz.
Sonuçta derin, devasa, korkunç bir yalnızlık.
Tahayyül ötesi bir yalnızlık.
Kırmızı çizgilerini korumaktan aciz olanların düştüğü acziyetin boyutunu gösterircesine “Siz artık Arap ligindesiniz” diyen güruhun kırmızı kart gösterdiği, soğuk yalnızlık.
Muharrem Bayraktar
[email protected]
Politikacılarımıza AB ülkeleri tarafından resmen yasak getirilmesi sonrası şimdi de Türk yolculara anlamlı bir yasak geliyor. Türkler, ABD’ye uçarken cep telefonundan büyük cihaz taşıyamayacaklar. Tıpkı diğer 10 Arap ülkesi gibi.
Bu çok anlamlı ve önemli mesaj, kuşkusuz büyük sonuçlara gebe.
Bir defa, AB’nin attığı adımların, Hollanda ve Almanya krizlerinin Amerika’dan bağımsız olarak düşünülemeyeceğinin açık göstergeleri karşımıza bir bir çıkmaya başladı.
Rakka operasyonun öncesinde Türkiye “3 bin askerimiz operasyon için hazır bekliyor” diye açıklama yapmasına rağmen, Amerika ve müttefikleri burunlarından kıl aldırmıyor. Önlerinde şirinlik üstüne şirinlik yapan, “Ne olur bizi de Rakka’ya götürün” diyen Türk yetkileri görmezden geliyor. Biz bu operasyonu öncelikle PYD ile yapacağız” diyorlar. “Bakalım size de ufak-tefek görevler verebilir miyiz” diyorlar.
Terörist dediğimiz PYD güçlerinin Rakka operasyonundaki aktif rolleri açık seçik belli olmasına rağmen, Türkiye halen “Biz o teröristlerle aynı savaşın bir parçası olamayız” demiyor.
“Biz Rakka savaşında,PYD ile müttefik olmayız” demiyor.
Diyemiyor.
Diyemediğimiz gibi 3 bin askerimizi Rakka için hazırladığımızın haberleri yayınlandığı gün, Amerika, “Türkiye’den kalkan uçaklardaki yolcuların terörist saldırı şüphesiyle cep telefonundan büyük cihazları yanlarına almadan uçacaklarını” ilan ediyor.
Artık Arap ve Afrika ligindeyiz.
Basit ve önemsiz görünen mesajları iyi okuyun.
İnce mesajlar bunlar.
Ama kalın sonuçları var.
Yakında AB’den ve Avrupa’dan Türkiye’ye şok edici ambargolar gelirse şaşırmayın.
Türkiye’ye verilmesi gereken NATO silahları Almanya engeline takıldı ve son bir yıl içinde Almanya bu silahların gönderimini 11 kez engelledi.
Nazi ve faşist dediğimiz Almanya ve ortaklarının elindeki “diğer ekonomik ve siyasi kozların” boyutu, kuşkusuz Ankara’daki az sayıdaki akil insanı hayli ürkütüyordur.
Hollanda, Türk bakanları ve diplomatları resmen tartakladı ve kovdu. Ama hiçbir şey yapamadık. Hollandalı diplomatların ülkemize girişini engellemek gibi “çok ama çok sert!” müeyyideler uygulayarak Hollandalıları korkudan tir tir titrettik.
Şu an itibariyle “Avrupa’nın hiçbir noktasında referandum için propaganda yapmama” kararı aldık.
E, o zaman neydi bunca bağırma, çağırmamız?
Sanıyoruz ki, Avrupa ve ABD ile aramız bozulursa arkamızda Rusya durur.
Hayır beyler, hayır!
Rusya arkanızda filan değil. Membiç’e çoktan askerlerini yerleştirdi, Afrin’i zırhlı araçlarla çevirdi, üslerini yerleştirdi” hele bir gel pozisyonuna girdi.
İran bile vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeme çağrısı yapıyor.
Türkiye’yi ciğerlerine kadar ilgilendiren bunca gelişmeyi görmezden gelerek bir yere varmak mümkün değil. Yoksa ciğerleriniz bunca oksijensizliğe dayanamaz ve patlar.
Türkiye artık Batının ve ABD’nin gözünde “Ortadoğu’da güçlü bir müttefik” değil.
Sıradan bir Arap ülkesi kategorisinde.
Rusya ile yapılan bunca “iyileştirme çabalarına” rağmen Rusya’nın Türkiye’ye (özellikle Suriye politikalarında) hala güvenmediği açık.
Türkiye’nin değil yıllar sonrasını, aylar sonrasını hatta haftalar sonrasını, günler sonrasını öngörecek bir politik stratejisi yok.
Her şey günü birlik.
Emin olun şu sıralar “Sizi gidi Nazi kalıntıları” değimiz liderlerle, el sıkışmak için perde arkasında mekik dokuyoruz.
Sonuçta derin, devasa, korkunç bir yalnızlık.
Tahayyül ötesi bir yalnızlık.
Kırmızı çizgilerini korumaktan aciz olanların düştüğü acziyetin boyutunu gösterircesine “Siz artık Arap ligindesiniz” diyen güruhun kırmızı kart gösterdiği, soğuk yalnızlık.
Muharrem Bayraktar
[email protected]
YORUMLAR