Ben neden utanacağım, onlar utansın

Canlarım... Anayasamızın 36. maddesi der ki: “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunmayla adil yargılanma hakkına sahiptir...”.

Ben neden utanacağım, onlar utansın
30 Kasım 2023 - 11:07

Harika...

Çünkü...

Demokratik hukuk devletlerinde:

Yurttaşların sorumlulukları kadar:

Hakları da var...

Halen Jandarma Genel Komutanlığı görevinde bulunan Orgeneral Arif Çetin, Anayasamızın 36. maddesinden kaynaklanan hakkını kullandı...

Kendisine hakaret ettiğim gerekçesiyle beni savcılığa şikâyet etti...

Ben de...

Jandarma bölgesinde ikamet eden bir yurttaş olarak...

Ve sorumluluğumun gereği gittim:

Jandarma’da ifade verdim...

Suçlama ve şikâyet için şöyle dedim:

“Şikâyet konusu eylem ‘Girdap’ isimli bir sosyal medya hesabında yapılmış...

Hesap bana ait değil...

Paylaşmadım...

Beğenmedim...

Yorum yapmadım...

Zaten, şikâyet dilekçesinde de adım geçmiyor...

İfademin alınmasını isteyen Savcı, saçmalamış...

Kovuşturmaya gerek olmadığına ilişkin karar verilmesini talep ediyorum...”.

Ama canlarım...

AKP rozeti eksik bir savcı, şikâyet dilekçesini belli ki okumamış...

Okusaymış...

Dilekçede adımın bile geçmediğini görürdü...

Ancak...

Ve fakat...

Lâkin...

Kendisine verilen:

“Asliye ceza mahkemesinden kovuşturma talebinde bulun” emrini yerine getirmiş...

Yargıç da belli ki AKP rozeti takmaya utanan(!) biriymiş...

Bîrozet AKP’li savcının talebini kabul etmiş...

Pazartesi günü, Bodrum’daki sergiye gitmeden önce...

Sevgilimle, duruşma için Muğla Adliyesi’ne uğradık...

SEBGİS aracılığıyla yargılama yapıldı...

Şimdi lütfen buraya dikkat!..

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’in şikâyetinden vazgeçtiğini duruşma salonunda öğrendim...

Paşa, neden şikâyetinden vazgeçmiş?..

Yanlış kişiden şikâyetçi olduğunu fark etmiş de ondan...

Canlarım...

Beni önce şikâyet edip, yargılanmamı ve hapse atılmamı isteyen bu kişi halen:

Ülke kırsalının can ve mal güvenliğinden sorumlu Jandarma Kuvvetlerinin “Bir numarası...”.

Aaaahhh canlarım aaahhh...

Eğer adım Memduh Bayraktaroğlu olmasaydı...

Eğer...

İktidar ya da muhalefete samimiyetle itiraz eden biri olmasaydım...

İnanın bu davaların hiçbirinin muhatabı olmazdım...

Neyse...

Cumhuriyet yargısını bu hale düşürenler:

Utansın...

NOT:

Anayasamız, yakın arkadaşlarından Galip Öztürk’le gördüğünüz Orgeneral Arif Çetin’e şikâyet hakkı verdiği gibi...

Bana da:

“Şikâyet mağduru” olduğum için...

Tazminat talebinde bulunma hakkı veriyor...

Ama hayır...

Şikâyetçi olmayacağım...

O Orgeneralin parasını alıp da ne yapacağım?..

Yesem yiyemem...

Fukaraya versem:

Ona da günah...

Günün sözü

“Bizim ülkemizde ad Ali’nin, g.t Veli’nindir. Dertleri, çileleri, acıları Veli’ler çeker, bedeli de Veli’ler öder ama herkes: Ali’yi över...”.

Memduh Bayraktaroğlu

AÇIKLA DA ÖĞRENSİNLER

“Asrın dolandırıcılığı...”.

Yok yok:

“Asrın vurgunu...”.

Bu da olmadı:

“Asrın soygunu...”.

Ne memleket be canlarım...

Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın kandırdığı(!) kişilerden biri:

Faize karşı bir Müslümanmış...

Adı:

Atilla Baltaş...

Erzan’a 5 milyon dolar nakdi teslim ettiği çantaya GPS takip cihazı koyan mağdur(!)...

(Ancak, Erzan’ın listesine göre:

Koyduğundan çok daha fazlasını almış...).

Erzan, Baltaş’ın muhafazakâr olduğunu bildiği için ona “yüksek faizle büyük kâr kapısı var” dememiş...

“Fatih Terim Fonu” demiş...

Dolar bazında, aylık %12-13 kâr olduğunu söylemiş...

Muhafazakâr yurttaş muhafazadan “kâr” ile yetinenlerden olduğundan...

Kendisine dolar bazında ödenecek fazlalığı (!) “kâr” olarak gördüğünden...

Hiç itirazsız basmış 5 milyon doları...

Yani...

Bir ay içinde parasının 5 milyon dolardan 5.600.000 dolara çıkacağından memnun...

İyi de Bay Muhafazakâr:

Alın teri olmayan böyle bir paranın “kazanç” olduğu:

Kutsal kitabın neresinde yazıyor?..

Açıkla da öğrensin ümmet(!)...

SAKIN ÖYLE OLMASIN

Fenerbahçe’nin efsane başkanlarından Ali Şen:

“Biz kulüp yöneticileri, erkek futbolcuyu çok sevmeyiz” deyip devam etmişti, “çünkü o hıyarlar; sıkıştıklarında topu taca veya kornere atmayı erkekliklerine sığdıramazlar takım da gol yer...”.

Bir bankanın hem kadın ve hem de güzel şube müdürüne milyonlarca dolar kaptıran ünlü futbol adamları ve futbolcuları bu golleri:

“Erkek adam” oldukları için yemiş olabilirler mi?..

Acaba...

Kadın müdür:

“Ballı kazanç var” dediğinde...

Topu taca atsaydılar...

Bu yaşadıkları kâbusu yaşarlar mıydı?..

CAMİYE NEDEN GİRMİŞ?

Siyasetçilerimiz komediden ve komedyenden adeta:

Nefret ediyor...

Oysa komedi...

Oysa mizah:

Hayatın ta kendisidir...

İnsanları gülümseterek, güldürerek doğruya sevk eder...

Yanlıştan uzaklaştırırsınız...

Moliere:

“Komedinin görevi insanları neşelendirerek düzeltmektir” demişti...

Platon’a Atina yasalarının hangi kitaptan öğrenilebileceği sorulduğunda şu cevabı vermişti:

“Aristophanes’in komedyalarını okuyun...”.

“Cami yerine mektep yapalım, öğretmenlerimizin yaşam standardını yükseltelim” dedim diye...

Öfkelenenler olmuş...

Bu sevimli yurttaşları biraz daha öfkelendirmeyi göze alarak...

Camili bir fıkra anlatayım...

Eşeğin biri camiye girmiş...

Kandilleri kırmış...

Halıya s.çmış...

İmam, camiden çıkardığı eşeği:

Sopayla dövmeye başlamış...

O sırada bu vahşeti gören Bektaşi müdahale etmiş:

“Allah aşkına vurma Hoca Efendi” demiş, “hayvan işte ne olacak, cahilliğinden girmiştir... Bak bana, ben giriyor muyum?..”.

OLMAZ, OLMAZ ABİCİM

Canlarım...

Acıkacaklar diye s.çmaya korkan bu tipler...

“Acayip yüksek kâr” teklif eden şube müdürü güzel bir kadın değil de...

Bir erkek olsaydı:

Bu kadar çok parayı...

Bu kadar aptalca bir teklife kanıp da:

Verirler miydi?..

Yani canlarım...

Bir halk deyimi şöyle der:

“Kafa büyük içi boş...

Tut kulağından:

Çifte koş...”.

Kim bilir?..

Belki de...

Bacaklarıyla kazandıklarını...

Bacak aralarıyla kaybettiler...

“Olmaz” demeyin...

Burası Türkiye...

Burada:

“Olmaz”, olmaz...

DÜNÜN X’İ

Cemil KILIÇ

@m_cemilkilic

 

Yaklaşık 2 yıl kadar önce Yeni Şafak Gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan twitter üzerinden bana “lağım faresi” diyerek sövmüştü.

Kendisine ilişkin suç duyurusunda bulunmuştuk.

Karakolda verdiği ifadede hakaretini yinelemiş ve pişman olmadığını belirtmişti.

Savcılık dava açtı. Duruşmaya gelmedi.

Avukatım Sn. Nilda Baltalı, İsmail Kılıçarslan için yakalama kararı çıkarttı.

Bunun üzerine geldi ve ifade verdi.

Bu kez ifadesinde uzlaşmak istediğini belirtip beraatini istedi.

Kamuoyunun bilgisine sunarım.

@nildabaltali


MEMDUH BAYRAKTAROĞLU

YORUMLAR

  • 0 Yorum