CİNSEL SORU VE CEVAPLAR

8 yıllık evliyim, 2 yaşında bir kızım var. Geçen ay spiral taktırdım. İlk takıldığında hafifi bir ağrı hissetmiştim ama şimdi bir sorun yok gibi görünüyor. Spiral ilişki sırasında düşebilir mi? Bunun için sakıncalı pozisyonlar var mı?

CİNSEL SORU VE CEVAPLAR
02 Ağustos 2016 - 10:00
Doğum yapmış hanımlarda gebelikten korunma için kullanılan spiral yani rahim içi araçlar; doğru takıldıktan sonra cinsel ilişki sırasında düşmezler, rahat olun. Bu nedenle pozisyona göre değişen bir risk de yoktur. 

 

 

22 yaşındayım. 4 aylık bir birlikteliğim var. Partnerimle çok mutluyuz ve çocuk sahibi olmak istiyoruz. Hamile kalırsak efeleneceğiz. Şu ana kadar herhangi bir doğum kontrol yöntemi denememiş olmama rağmen hamile kalamadım. Bu benim kısır olduğum anlamına gelir mi?



Gebe kalmak için düzenli ve korunmasız bir şekilde an az 6 ay partnerinizle cinsel ilişkiye girmeniz gerekir. Şu an için endişelenecek bir durum yok, rahat olun. Ancak adetin başladığı günü 1. gün, adet süresini 4 gün ve 28 günde bir adet görüldüğünü kabul edersek; 14. günde yumurtlama beklenir, işte bu dönem en fazla hamile kalma şansınızın olduğu zamandır. Kabaca yumurtlama tarihinde sapmalar olabileceği ve sperm ile yumurta hücresinin kadın vücudu içinde yaşama potansiyeli göz önüne alındığında 11. ve 22. günler arası hamile kalma şansınız yüksektir.

 

10 yıllık evliyim. 3 çocuğum var. Cinsel ilişki sırasında vajinamın çok genişlediğini hissediyorum, sanki eskisi gibi değil. Vajinamın eskisi gibi olması için ne yapabilirim?

 

 Vajinanızı eski sıkılığına kavuşturabilmek için aşk kasları adını verdiğimiz kaslarınızı güçlendirmelisiniz. Hangi kas gruplarınızı çalıştırmanız gerektiğini öğrenmek için öncelikle idrarınızı yaparken idrarı yarıda kesin ve hangi kasları kullandığınıza dikkat edin. Bu sırada karın ve kalça kaslarınızın gevşek olmasına dikkat edin. Veya vajinanızın içine işaret ve orta parmaklarınızı yerleştirin ve parmaklarınızı sıkıştırmaya çalışın. Bu esnasında çalışan kaslarınız aşk kaslarınızdır. Her birim egzersiz esnasında aşk kaslarınızı 5-10 saniye süreyle kasın ve bu kadar bir süre ara verin. Bunu arka arkaya 5-10 kez uygulayın. Bu birim egzersizi günde 5-10 kez yapmanız sizin egzersizlerden maksimum fayda görmenizi sağlayacaktır. Egzersizler esnasında normal nefes alıp vermeye ve yalnızca aşk kaslarınızın çalışıyor olmasına dikkat etmelisiniz. Kegel egzersizleri adını verdiğimiz bu egzersizleri evde, iş yerinde, yolda, kısacası her yerde uygulanabilirsiniz. Asla dışarıdan bu egzersizleri uyguladığınız anlaşılmaz. Bu egzersizleri her gün düzenli olarak uygulamayı alışkanlık haline getirin. Bu şekilde istediğiniz sıkılığı elde edemezseniz vajinanın operasyonla daraltılması için bir jinekologa başvurmaktan çekinmeyin.

 

32 yaşındayım, 4 yıllık evliyim. Devamlı kokusuz ve berrak bir akıntım var. Doktora gittim böbreklerimde taş olduğunu ve bundan kaynaklanabileceğini söyledi. Bir takım ilaçlar verdi ama akıntım hala devam ediyor. Bu akıntı beni kısır yapar mı? Sizce ne yapmalıyım?



Böbrek taşları hiçbir zaman akıntıya neden olmaz, rahat olun. Kadınlarda normal şartlarda vajina ortamının nemli kalmasını sağlayan bir salgı mevcuttur ve bu salgı kadının sağlığı açısından gereklidir. Normal durumlarda kokusuz olan bu salgı berraktır ve yumurta akını andırır. Hiçbir sorun olmasa da var olan bu akıntı fizyolojiktir yani normal bir akıntıdır.

 

Üniversite öğrencisiyim. Benim sorunum orgazm olamamam. Keyif alıyorum ama orgazm olmuyorum, ilişkiden sonra kendimi eksik hissediyorum. Bunun için ne yapmalıyım?



Cinsel tecrübesi az olan genç kadınlarda orgazm olamama sık rastlanan bir durumdur, rahat olun. Öncelikle kadınlarda orgazmın çoğunlukla direkt klitoris uyarısıyla oluştuğunu bilmeniz gerekir. Kadın partnerine güvenmeli, onun tarafından sevildiğinden ve beğenildiğinden emin olmalı, yeterince öpülmeli, okşanmalı ve klitorisi uyarılmalıdır. Görüldüğü gibi kadın sadece fiziksel uyarılmayla orgazma ulaşamaz, psikolojik açıdan da rahat ve huzurlu olması gerekir. Bu nedenle partnerinizle orgazm olabilmek için gerekli koşulları sağlamalısınız. Başta klitoris olmak üzere erojen bölgeler adı verilen bölgelerinizin partneriniz tarafından uzun süre uyarmalısını sağlamalısınız. Orgazm olmayı beklenti haline getirmeden veya olmamayı göze alarak sevişmelisiniz. Sevişirken kendinizi ve partnerinizi seyretmekten vazgeçmeli ve ön sevişme dönemini uzun tutmalısınız. Bu arada rahat olmalı ve dokunmanın verdiği hazza odaklamalısınız. Zamanla orgazm olmayı öğrenebilirsiniz.

 

19 yasında bir gencim. Penisime ve çevresindeki kıllardan kurtulmak için krem sürüyorum çünkü eski yöntemlerle uğraşmak sıkıcı bu işe kökten çözüm bulmak istiyorum. Sürdüğüm krem ileriki zamanlarda bana sorun yaşatır mı?



Kullandığınız tüy dökücü kremin içeriğini bilmiyorum. Genel olarak tüy dökücü kremler içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle alerji ve tahriş yapma riski yüksek kozmetiklerdir. Ayrıca kıl dönmesine de yol açabilirler. Sizde alerji yapmıyorsa kullanmanızda bir sakınca yoktur.

 

Eşimle adet günü ilişkiye girdik Şimdilik çocuk sahibi olmak istemiyoruz, yine de korkuyoruz. Eşimin gebe kalma şansı nedir?



Eşinizin adet döneminde hamile kalma ihtimali yoktur, rahat olun. Ancak teknik olarak kadınlar her gün hamile kalabilirler. Çünkü kadınların yumurtlamaları düzenli olmayabilir, ara kanamalarla veya değişik hastalıklara bağlı olarak adet günlerini karıştırabilirler. Ayrıca adetin başladığı günü 1. gün, adet süresini 4 gün ve 28 günde bir adet görüldüğünü kabul edersek; 14. günde yumurtlama beklenir, işte bu dönem en fazla hamile kalma şansının olduğu zamandır. Kabaca yumurtlama tarihinde sapmalar olabileceği ve sperm ile yumurta hücresinin kadın vücudu içinde yaşama potansiyeli göz önüne alındığında 11. ve 22. günler arası hamile kalma şansı yüksektir. Ayrıca adet döneminde cinsel ilişki kişilerin özel tercihlerine bağlı olmakla birlikte, önerdiğimiz bir durum değildir. Çünkü adet döneminde vajina enfeksiyonlara karşı daha elverişli bir haldedir, kadının ve erkeğin mikrop kapma olasılıkları daha fazladır. Adet döneminde ilişkiye girdiğinizde de prezervatif kullanmanızı tavsiye ederim. Ayrıca eğer çocuk sahibi olmayı düşünmüyorsanız, bir uzamana başvurarak sizin için en uygun doğum kontrol yöntemini öğrenmelisiniz.

 

18 yaşında bir genç erkeğim. Kız arkadaşımla 5 dakika öpüşünce hemen testislerimde bir ağrı başlıyor, yürümemi bile engelliyor ve bütün günüm mahvoluyor. Gece uyuyup ertesi sabah kalkınca ancak geçmiş oluyor. Çok zor durumda kalıyorum. İlerde seks yapmam da sorun olur diye korkuyorum. 3 senedir günde 1 kez mastürbasyon yapıyorum acaba bir etkisi olmuş mudur?  Ne yapmalıyım? Tedavi olmama gerek var mı?



Genç ve sağlıklı bir erkek olarak yoğun cinsel dürtüleriniz olması doğaldır. Kız arkadaşınızla öpüştüğünüzde yumurtalıklarınızda hissettiğiniz ağrı büyük olasılıkla, boşalma yaşamadığınız için dışarı atılmayan meninin yarattığı baskıya bağlıdır. Ayrıca sık mastürbasyon nedeniyle hissedilen suçluluğa, aşırı heyecana, gerginliğe veya cinsel deneyim eksikliğinize bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bir gün içinde geçmezse ve devamlı ağrı olmaya başlarsa içinizin rahat etmesi için bir üroloji uzmanına başvurabilirsiniz. Mastürbasyon kişinin cinsel dürtülerini tatmin etmesi ve rahatlamasının en doğal yoludur. İhtiyaç duydukça mastürbasyon yapmanızda bir sakınca yoktur, bu konuda rahatsızlık duymayın ve kendinizi suçlu hissetmeyin.

 

45 yaşındayım. 15 yıl doğum kontrol hapı kullandıktan sonra kasım 2007'de bıraktım. Ocak 2008'den itibaren aylık kanamalarım bittikten sonra ara ara kanamalar başladı. 2 adet arası kokusuz yumurta beyazı görünümünde akıntılar gelmeye başladı. Smear testini ağustos 2007'de yaptırdım. Ocakta yapılan ultrason temiz çıktı. Doktorun verdiği ilaçlar ara kanamaları kesti, ancak akıntılarım devam ediyor ve parça alınması lazım deniyor. Ben ise çok korkuyorum. Kanser olma ihtimali var mı?



Kadınlarda normal şartlarda vajina ortamının nemli kalmasını sağlayan bir salgı mevcuttur.

Herkesin boyu ve kilosu nasıl aynı değilse salgı miktarı da kişiden kişiye değişir. Vajinanın ıslaklığı kadının sağlığı açısından gereklidir. Normal durumlarda kokusuz olan bu salgı berraktır ve yumurta akını andırır. Menopoz ve adet öncesi dönem, gebelik, cinsel uyarım ve yumurtlama gibi doğal şartlarda vajina salgısı artabilir, ancak bu normal bir durumdur. Çünkü bu akıntı herhangi bir yakınmaya da neden olmaz. Ancak akıntı sarı-yeşil renkli ve kötü kokulu ise, beyaz çökelek peyniri gibi pütür pütürse ve ekşi kokuyorsa, beraberinde kaşıntı, yanma hissi ve o bölgede kızarıklık varsa bir sorun olduğuna işaret eder. Sizde böyle bir durum yok ve tetkikleriniz temiz çıkmış, rahat olun. Hekiminize ve verdiği tedaviye güvenin.

 

Benim sorunum yumurtalıklarımın kenarında oluşan iltihapla ilgili. İki kere hafif üç kerede ağır olmakla birlikte beş kere iltihap oldu. Sebebini bulamadılar. En son yapılan kan testi sonucunda verem olduğunu buldular ama sadece üreme oranımdaymış. Verem daha sonra çocuk yapmak istediğimde bir sorun teşkil eder mi?



Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde daha çok görülen bir hastalık olan genital tüberküloz; verem mikrobunun genital organlar ve tüplere yerleşmesidir. Genital bölgelerde ağrı, adet düzensizlikleri, karında şişkinlik, ateş, terleme, iştahsızlık ve kilo kaybı ile kendini gösteren genital tüberkülozun tedavisinde ilaç veya cerrahi müdahale teknikleri uygulanmaktadır. Genital tüberküloz rahim dışı (ektopik) gebeliğe, adet kanamalarının kesilmesine ve en çok da kısırlığa (% 44-%74 oranında) yol açabilir. Doktorunuzun kontrolünde tedavinize devam edin. Çocuk sahibi olup olamayacağınız konusunda doktorunuz sizi bilgilendirecektir. Ayrıca tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmanız mümkündür.

 

Son regl bitiminden sonra bende akıntı gelmeye başladı. 2 haftadır devam ediyor. Cinsel ilişki esnasında bu akıntı daha yoğun geliyor. Eşim ve ben çok rahatsız oluyoruz bu durumdan. Ne yapmalıyım?



Vajinanın ıslaklığı kadının sağlığı açısından gereklidir. Önemli olan var olan akıntının normal mi, yoksa bir hastalık habercisi mi olduğunun ayırt edilmesidir. Normal vajinal akıntı berraktır, yumurta akını andırır ve koku yapmaz. Yumurtlama dönemi sırasında ve adet öncesi dönemde bu akıntının rengi koyulaşıp, miktarı artabilir. Ancak akıntı sarı-yeşil renkli ve kötü kokulu ise, beyaz çökelek peyniri gibi pütür pütürse ve ekşi kokuyorsa, beraberinde kaşıntı, yanma hissi ve o bölgede kızarıklık varsa bir sorun olduğuna işaret edebilir. Bu nedenle 2 haftadır devam eden ve rahatsızlık veren bir akıntınız olduğu için bir jinekologa görünüp tetkik yaptırmanızda fayda var. Tedavide fitil, krem ya da ağızdan alınan ilaçlar kullanılır. Ayrıca iç çamaşırlarınızı kaynatmanızı ve de sıcak ütü ile ütülemenizi öneririm.

 

24 yaşındayım. 2 yıllık erkek arkadaşım ile aramız çok iyi hiçbir sorun yok fakat o elimi tutmaktan öteye gidemiyor. Hiç bir şekilde bana daha fazla yakınlık göstermiyor. Bunu sebebini bir türlü anlayamıyorum. Sizce onu kırmadan, ona nasıl yaklaşabilirim?



Erkek arkadaşınız cinsel deneyim eksikliği, aşırı heyecanlanma, başaramama korkusu veya özgüven sorunu gibi nedenlerle size yaklaşmaktan kaçınıyor olabilir. Ayrıca yakınlaştığınızda sizin vereceğiniz tepkiden çekiniyor da olabilir. İlişkilerde açık ve samimi bir iletişim kurmak çok önemlidir. Erkek arkadaşınızla aklınıza takılan her şeyi açık açık konuşun, ondan ne istediğinizi ve ne beklediğinizi ifade edin. Sorununuz çözülecektir, rahat olun.

 

Evliyim ve 2 çocuk babasıyım. Bahar yüzünü göstermeye başladığından beri cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunu yaşamaya başladım. Sanki sabahları yataktan kalkmaya hiç gücüm yok gibi geliyor. Neden bu hale gelmiş olabilirim? Tedavi için önerileriniz nelerdir?



Hava ve mevsim değişimleri insan biyoritmini olumsuz etkileyebilir. Dışarıda hava ne kadar güzel olursa olsun yataktan çıkmakta zorlanıyor, çok uyuduğunuz halde kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz. Çünkü kış şartlarına uyum sağlayan vücudunuz, baharda havanın ısınmasıyla birlikte uyum sürecine giriyor ve şaşırıyor. Ayrıca bünyenin ihtiyaçlarını ve enerjisini kontrol etmenin getirdiği bir kaygı da yaşanabilir; bu nedenle de bu sorunların ortaya çıkışı tetiklenebilir. Bu duruma "bahar yorgunluğu" denir. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle kendimizi, doğayı ve hayatı sevmek, yorgunluklarımızın, tükenmişliğimizin, mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak gerekir. Ayrıca şikayetlerinizin üstesinden günde 5-6 porsiyon sebze-meyve tüketerek, içilen su miktarını artırarak, açık havada yürüyüş yaparak, bol bol güneşlenerek, iyi ve kaliteli bir uykuyla gelebilirsiniz. Isınan hava vücudun su ihtiyacını artıracağı için günlük içilen su miktarı 3 litre civarında tutulmalıdır. Sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyün ve 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın, bu zindelik sağlar. Yeşil çay için. C, A, B ve E vitaminleri, potasyum, selenyum ve omega 3 kullanın ve sentetik yerine pamuklu kumaştan üretilen kıyafetler tercih edin. Her gün akşam ya da sabah duş alın, prebiyotik içeren içecekler, bağırsak sistemini güçlendirdiği için özellikle mevsim geçişlerinde bol  tüketin. Cinsel isteksizlik ve bahar yorgunluğu ile mücadelede dengeli beslenme, iş yerlerinin ve evlerin yeteri kadar aydınlatılması, çalışılan mekanda yeteri kadar pencerenin olmasının da önemlidir. Alkol tüketimini azaltın. Hoşlandığınız insanlarla görüşün ve hoşlandığınız etkinliklerde bulunun. Geleceğin getireceklerini bilmemenin kaygısını yaşamak yerine sürprizlerin güzel olduğunu düşünün.

 

56 yaşındayım. 36 yıllık evliyim. Eşimle severek evlenmemize rağmen emekli olduktan sonra ona karşı isteğim zamanla azaldı, cinsel hayatımız bitti ve eşimi terk ettim. 3 yıldır kendimden genç bir kadınla ilişkim var. Yüksek tansiyon hastasıyım. Kendimi hala genç gibi hissetmeme rağmen ara sıra sertleşme sorunum oluyor. Viagra veya Levitra gibi ilaçları kullanmamda bir sakınca var mı?



Ortalama 50 yaşından sonra belirginleşen zihinsel fonksiyonlarda düşüş, huysuzluk, kıskançlık ve çapkınlık gibi alışılmamış davranış şekillerinin dikkat çektiği dönem "orta yaş krizi" olarak adlandırılabilir. Orta yaş krizine giren, cinsel isteğinde yalancı bir artış yaşayan, yemeye içmeye düşen, evini, karısını, işini veya sosyal çevresini terk etmeye teşebbüs eden, kıskançlığı artan, çapkınlık yapan ve keyfine düşkün olan erkeklere halk arasında azgın teke, bu durumun yaşanmasına da azgın teke sendromu denir. Her erkekte görülecek diye bir kural olmasa da, orta ve ileri yaş içinde olan erkekler; yaşamlarını gözden geçirip kendileri için ne yaptıklarını sorgulamaya, genç bir partner aramaya ve kayıplarını fark etmeye başlayabilirler. Çok sık yapılan bir başka yanlış da, orta yaş krizine giren erkeğin tutkulu bir aşk yaşaması halinde bu sıkıntılı dönemin aşılacağı yanılgısıdır. Erkeklerde yaşlanma ile birlikte yavaş yavaş androjen seviyesindeki düşme meydana gelir. Buna bağlı olarak da sertleşme sorunları yaşanabilir. Viagra ve ondan sonra turuncu güç sloganıyla çıkan levitra gibi ilaçları bir hekim kontrolünde kullanmanızda bir sakınca yok, rahat olun. Ayrıca yaşlanmaya karşı yoğun bir kaygı ve korku duymayın. Doğa, yaşadığınız toplum ve yakın çevrenizle uyum içinde olun. Bu dönemi bir geçiş dönemi olarak değerlendirin ve yaşla birlikte gelen değişimi de hayatın bir parçası olarak algılayın. Çünkü her yaş döneminin kendine has güzel yönleri vardır. Dinç ve sağlıklı bir bedene sahip olabilmek için düzenli egzersizler yapın. Genç kalmayı bir zorunluluk gibi algılamayın. Spor yapın, sigara ve alkol almayın, bazı hobiler gibi çeşitli aktivitelere yönelin.

 

Benim sorunum, geç boşalma. 45 dakika - 1 saat arasında sürüyor. Zonguldak'ta oturuyorum. Buradaki ürologların hepsine gittim. Bana "daha ne istiyorsun, millet erken boşalıp ağlıyor" gibi türü konuşmalar yapıp, vitamin hapı yazıp gönderdiler. Psikologa dahi gönderildim ama maalesef bana multi vitamin yazdı, gönderdi. Hiç bir şekilde ne kan tahlili ne hormon tahlili veya benzeri tahlil yapılmadı. 2 senedir evliyim ve de karşımdaki insan dahi bu durumdan rahatsız. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen bir yol gösterin.



Sürekli ya da yineleyici bir biçimde boşalmanın gecikmesi ya da olmaması olarak tanımlanabilen geç boşalma nadir görülen erkek cinsel işlev bozukluklarından biridir. Kendisini, boşalmanın hiç olmaması (mastürbasyon, uyku ve cinsel birleşme sırasında), kısmen oluşması (mastürbasyonda oluşan ancak cinsel birleşme sırasında oluşmayan) ya da oldukça uzun süren bir uyarılma sonunda oluşan boşalma biçiminde gösterebilir. Genellikle aşırı kontrollü ve kendini cinselliğe bırakmakta güçlük çeken ve partnerine düşmanlık duyguları yaşayan erkeklerde görülen bir bozukluktur. Şeker, prostat gibi hastalıklar ya da kullanılan bir takım ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkabildiği gibi, başaramama korkusu yaşayan, eşiyle ilişkisinde sorunları olan, kaygılı, takıntılı ve mükemmeliyetçi erkeklerde daha sık görülmektedir. Ayrıca mastürbasyon yapmayı alışkanlık haline getirmiş olan erkekler, eşleriyle girdikleri cinsel ilişkiyi mastürbasyon kadar uyarıcı bulmayabilirler ve nedenle de boşalmaları gecikebilir. Eşinizle açık açık konuşun ve ondan destek isteyin. Cinsel check-up yaptırın. Cinsel ilişki öncesi rahatlayıp gevşemeniz, kafanızdaki olumsuz düşüncelerden arınmanız, uzun bir ön sevişme yapmanız ve aşamalı olarak uygulanacak mastürbasyon egzersizleri ile mastürbasyondan duyulan hazzı vajinaya yönlendirmek faydalı olacaktır.

 

30 yaşındayım. Hiç mastürbasyon yapmadım. Erkekler yapar diye bilirim. Erkek arkadaşım "yapsan iyi olur, orgazmı yaşamış olursun, daha ilerde orgazm sıkıntısı çekmezsin" dedi. Sizce yapmalı mıyım? Bunun bana ne gibi faydası olabilir?



Mastürbasyon, kişinin kendi kendini cinsel doyuma ulaştırmasıdır. Mastürbasyon yasak, pis veya ayıp değildir. Erkekler kadar olmasa da, ihtiyaç duyduklarında kadınlar da mastürbasyon yapabilirler ve bu çok doğal bir eylemdir. Mastürbasyon yoluyla kişi rahatlar, gevşer, kendi bedenini tanır, nerelerine dokunulmasından zevk aldığını keşfeder ve bir partneri yoksa cinsel dürtülerini en uygun şekilde tatmin etmiş olur. Cinselliği keşfetmek, bedeninizi tanımak ve orgazm olmayı öğrenmek için ihtiyaç duydukça mastürbasyon yapmanızda hiçbir sakınca yoktur. Ancak yapıp yapmama karı sizin bir seçiminiz olmalıdır.

 

19 yaşında bir erkeğim. Sperm miktarı diye bir şey var mıdır? Erkekteki sperm miktarı azalır mı?

Sperm üretimini FSH, LH ve testosteron gibi hormonlar kontrol eder ve erkeklerdeki sperm hücreleri ileri yaşlara kadar sperm üretmeye devam eder. Sperm miktarı yaşa bağlı olarak azalabilir. Ayrıca sigara, alkol, uyuşturucu ve bir takım ilaçların kullanımı, sauna ve hamam gibi yüksek ısılı yerlerde bulunmak sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.

 

Nişanlımla ilişkiye giriyoruz ve genelde ilişkiden sonra vajinamda büyük bir ağrı hissediyorum. Bu da beni isteksiz yapıyor. Bunun sebebi ne olabilir?



Cinsel ilişki sonrasında vajinanızda ağrı hissetmeniz; fiziksel bir nedene bağlı olabileceği gibi, psikolojik de olabilir. Öncelikle jinekolojik bir muayeneden geçmelisiniz. Vajinanızda bir yara, kist ya da enfeksiyon olabilir ve bu durum ağrıya yol açabilir. Eğer jinekolojik muayene sonrasında fiziksel bir neden çıkmazsa, sorunun psikolojik olduğunu düşünebiliriz. Bu durumda cinsellik konusunda bilgi eksikliğinizi gidermeniz ve katı inançlarınızı sorgulamanız gerekebilir. Cinselliği bir görev olarak görüyorsanız, evlenmeden önce nişanlınızla cinsel ilişki yaşıyor olmak sizi içten içe rahatsız ediyor ve suçluluk duymanıza neden oluyorsa psikolojik olarak cinsel ilişki sonrası ağrı hissediyor olabilirsiniz. Eğer cinsellikle ilgili suçluluk, endişe, kaygı gibi duygularınız varsa bunları nişanlınızla açık açık konuşun ve size bu konuda destek olmasını isteyin.

 

Eşimle cinsellik yaşarken önceden sıvı gelirdi ama 2 yıldır çok az geliyor. Ayrıca her seksten sonra karnım şişiyor ve gaz oluşuyor, çok acı çekiyorum. Bu sıkıntım birkaç gün sürüyor. Kasıklarım çok ağrıyor, seks bana işkence gibi geliyor. Doktora gittim ama bir değişiklik olmadı. Ne yapmam gerekli?



Cinselliği bir görev gibi gören kadınlarda zamanla uyarılma bozukluğu görülmesi sık rastlanan bir durumdur. Ayrıca cinsellikle ilgili toplumsal baskılar, yeteri kadar cinsel eğitimin ve cinsel deneyimin olmaması, varolan cinsel kültürün çiftleri yanlış ve yetersiz cinsel tekniklere yönelten yapısı, cinsel etkinliğe yeterince hazırlanmama, yeterli önsevişme ve yeterli klitoral uyarının olmaması ya da eşte erken boşalma ve sertleşme bozukluğu gibi sorunların bulunması, ilaç yan etkileri, depresyon, anksiyete, suçluluk, gebelik korkusu, ilişki sorunları ve el yıkama, sıraya koyma, kontrol etme ya da dua etme, sayma gibi eylemleri içeren obsesif-kompulsif bozukluk gibi altta yatan ruhsal sorunlar diğer nedenlerden birkaçıdır. İlişki sonrası yaşadığınız şişkinlik, gaz ve kasıklarınızdaki ağrı ise bilinçdışı korkularınızın bir sonucu olabilir. Uyarılma sorunu olan kadının cinsel tedavisinde hedef, cinselliğin olumlu bir şekilde gündeme almasını ve nasıl haz alınabileceğini öğrenmektir. Bu amaçla ilk olarak cinsel bilgilerinizi arttıracak kaynakları okunmanızda, erotik filmler izlemenizde, eşinizle birbirlerinize özen göstermenizde ve cinsellik için özel zamanlar yaratmanızda fayda var. Daha sonra eşinizle cinsel uyarılma veya orgazm sağlamak yerine duygusal ve bedensel bir yakınlaşmayı hedeflediğiniz sevişme çalışmalarına geçebilirsiniz. Bu aşamada başta klitoris olmak üzere bedeninizin duyarlı yerlerini keşfetmeniz, hem okşanmaktan hem de okşamaktan haz alabilmeyi öğrenmeniz önemlidir. Zamanla bu sorunu aşabilirsiniz.

 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ayse korkut
    2 yıl önce
    Merhabalar 29 yasinda 2 cocuk annesiyim kucuk oglum 6 yasinda bu zamana kadar korunmak icin hap kullaniyordum ama kilo aldigim icin degistirmek istiyorum spiral yaptirmak istiyorum esimle iliskimiz cok iyi ve esimin penisi biraz buyuk ve cogunlukla ben ustte oluruyorum bu iliski spiral kaymasina neden olurmu cok korkuyorum kayarda hamile kalirim.diye cunku suan cocuk istemiyoruz