Âdem'in ilk eşi Lilit(h) hakkında…

“Memleketin namusundan sorumlu” kadrosunda yer alan milliyetçi-Müslümancı kabadayının canını pek sıkan malum olayın ardından iki yazı kaleme aldıktan sonra Âdem Baba’mızın “anamız” olamamış ilk zevcesi Lilit (Lilith) Hatun’dan söz etmemek uygun olur mu?

Âdem'in ilk eşi Lilit(h) hakkında…
04 Şubat 2022 - 16:06 - Güncelleme: 05 Şubat 2022 - 11:15

Elbette olmaz ama bu hususta miktar-ı kâfide malumatım yok, o zaman çare yazı çayırlarında otlamaya çıkmak. Siz de yapabilirdiniz ama ben sizin yerinize internetten aktaracağım. Zaten yazının tamamı da aşağı yukarı böyle olacak.

***

“Yahudi mitolojisinde Lilit(h), kötü ruhlu ve şeytana hizmet eden ve Âdem’in ilk karısı olan kadındır. Tevrat’ın İşeya Kitabı’nda (34:14) ve daha sonra geç antik çağda gnostisizm mitolojisinde bahsedildiği tahmin edilmektedir” diye yazılmış.

Adı geçen bölümü (İşeya, 34:14) açıp okuyorum: “Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak, ve yaban keçisi arkadaşını çağıracak; evet, gece canavarı orada yerleşecek ve kendisi için istirahat yeri bulacak.” Ama cahilliğimden olacak bir ilişki kuramıyorum.Ama devam edelim:

“Babil Talmud’unun (Eruvin 100b, Niddah 24b, Shabbat 151b, Baba Bathra 73a), Âdem ve Havva bölümünde Âdem’in ilk karısı olarak lakin Zohar Levililer 19’da ‘ilk birlikte yaşayan ateşli bir kadın’ olarak bahsedilmiştir.” Devam edelim:

MİTLER

“İbranilerin eski inanışına göre Lilith, Âdem ile aynı zamanda ve aynı anda yaratıldığından Âdem’in kendisine eşit olduğu görüşündedir. Âdem’le birlikte olmayı şiddetle reddeder. Âdem ısrar ettiğinde ise büyü ile kaçar ve onu terk eder. Melekler geri getirmek için Lilith’i bulur ama kendisi Kızıldeniz ile birlikte olduğundan 100’den fazla cin çocuğu olduğunu, bu nedenle artık Âdem’e sadık olamayacağını bildirir. Bu arada Tanrı Lilith’i durdurmak için üç melek gönderir. Melekler Lilith’e eğer geri dönmezse her gün bir çocuğunu öldüreceklerini söylerler ve geri dönmediği, Tanrı’ya ve Âdem’e itaat etmediği her gün için bir çocuğunu öldürürler. Bunun üzerine Lilith, Âdem ve Havva’nın soyundan gelenlerin çocuklarını öldürmeye başlar. Rivayete göre, erkekleri doğduktan 8 gün, kızları ise 20 gün içinde öldürmeye çalışır. Bugün dünyada var olduğuna inanılan cinler Âdem ve Lilith’in ve Tuval Kabil eşi Naama’ın birlikteliğinden meydana gelmiştir. Âdem ve Havva’nın sınırlı hayat ile lanetlenmeden önce, cenneti terk ettiğinden (Lilith) ölümsüzdür. Lilith’ten sonra Tanrı, ismi bilinmeyen bir başka eş daha yaratır ve Âdem de bu yaratılışı seyreder. Gördüklerinden çok etkilenir, yeni eşi kabul etmez. Üçüncü olarak, daha sonra Âdem’i uyutur ve kaburga kemiğinden Havva’yı yaratır. Havva, Âdem’in bir parçasından yaratıldığı için ona boyun eğer (ona tabi olur).

Hikâyenin bir başka versiyonunda ise Eyüp’e eziyet etmek için çocuklarını öldüren iblis ya da Türk mitolojisindeki lohusadaki çocukları boğarak öldüren Albız iblisi ile aynı kişidir. İnanna ile aynı kişi olduğuna da inanılır. 

Günümüzde bazı Museviler arasında bir âdet olarak, lohusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz ve akşamları çamaşır ipinde çocuk bezi bırakılmaz çünkü bunları gören Lilith’in o evde çocuk olduğunu anlamasından endişe edilir.

Lilith’in gizemli bir varlık olması onu birçok efsaneye ve mitolojiye malzeme yapmıştır. Lilith ile ilk olarak, Gılgamış Destanı’nda gecelere ve yeraltının karanlıklarına hükmeden kötü bir dişi karakter olarak karşılaşırız. Sümer, Babil ve Pers mitolojilerinde ise Lilith; vampir kadın, baykuş ve yılan olarak tasvir edilir.”

“Lilith Musevilik ve Hıristiyanlık apokrif (dini otoritelerce kabul edilmeyen) inançlarında Âdem’in ilk eşidir. Âdem’in ilk eşi olup ondan ayrıldıktan sonra şeytan ve cinlerle ilişki kuran Lilith aslında yasak meyveyi Havva’ya uzatan ağaçtaki ‘yılan kadın’dır.

Yılan kadın Lilith’in Arap mitolojisindeki karşılığı Ghoul’dur. Bizdeki Gulyabani. Eski Arap inançlarında ıssız yerlerde bekleyen, şekil değiştirebilen bir yaratıktır.”

Patricia Briel’e göre Lilith, Rémy de Gourmont, Marcel Schwob, Anatole France, Alfred de Vigny ve Victor Hugo gibi yazar ve sanatçılara olağanüstü bir esin kaynağı oldu. Alban Berg, âşıklarının kendisine dayatmak istediği görüntülerin ötesinde kendi yolunu arayan bir kadın olan Lulu adlı üç perdelik bir operayı ona ithaf etti: Bakire, anne ya da fahişe.

KISSADAN HİSSE:

“Tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenen cinayetlerin sayısından fazladır.” (Erica Jong)

Lilit(h) Hatun “anamız” olsaydı dünya ve AKP memleketi bugünkünden daha kötü olur muydu?
Özdemir İnce

YORUMLAR

  • 0 Yorum